Adalet Zemini tarafından bugün İstanbul’da düzenlenen basın açıklamasında 15 Temmuz darbesi lanetlendi, bunun yanı sıra OHAL uygulamalarına karşı çıkılarak demokrasi talebi dile getirildi.
2014 yılında farklı kesimlerden insanların adalet talebi etrafında bir araya getirme amacıyla yola çıkan Adalet Zemini, bugün 15 Temmuz darbesinin yıl dönümünde Galatasaray Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“15 Temmuz bir daha asla! Darbelerin panzehiri” pankartının arkasında buluşan aktivistler, “Darbelere dur de” ve “Darbeciler halka hesap verecek” sloganları attı.
Eylemde yazar Ümit Aktaş ve 15 Temmuz’da darbelere karşı sokağa çıktıktan sonra OHAL döneminde bir KHK ile işinden olan Cihangir İslam da birer konuşma yaptı.
Adalet Zemini adına Yasin Altıntaş’ın okuduğu basın açıklaması ise şöyleydi:
"15 Temmuz bir daha asla!
Darbelerin panzehiri demokrasidir
15 Temmuz’un birinci yılında, darbeye karşı direnirken yaşamını yitiren tüm kardeşlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Bundan tam bir yıl önce gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimi çok korkunç, kanlı bir saldırıydı. 249 yurttaşımız öldü, binlerce insanımız yaralandı, Meclis binamız bombalandı. 15 Temmuz darbesi halkın direnişi sayesinde atlatıldı. Her on yıla bir darbe sığdıran askeri vesayet heveslileri 15 Temmuz 2016’da umduğunu bulamadı. Halk sokağa çıktı, direnme hakkını kullandı.
15 Temmuz darbesinin sokakta, mücadele edilerek engellenmesi, darbe girişimi öncesinde derinleşen kutuplaşma ortamını aşmak için de güçlü bir toplumsal zemin yarattı. Fakat başlangıçta “devlet içinde suç işleyenlere karşı” ilan edilen OHAL uygulamaları kısa sürede 15 Temmuz darbesiyle, bu darbeyi örgütleyenlerle hiçbir ilgisi olmayan kesimleri de hedef almaya başladı. OHAL’in bu türden her uygulaması, soruşturmaların alanlarının maksadı aşan bir biçimde genişletilerek, muhalif kesimleri cezalandırmanın ve muhalif basın organlarını, sivil toplum kuruluşlarını susturmanın, muhalif yurttaşlarımızı korkutmanın bir yolu hâline getirildi. 15 Temmuz darbesini püskürterek kutuplaşmadan kurtulma ve yeni, güçlü bir çoğulcu demokrasi inşa etme fırsatı tercih edilmedi.
Şuna eminiz ki darbecilerin hükmettiği bir Türkiye, baskının, işkencenin, geri kalmışlığın, adaletsizliğin, kaosun ve yoksulluğun Türkiye’si olacaktı. Bu uçurumun kenarından dönüldü, fakat bu sefer de OHAL uygulamalarıyla demokrasinin alanı, düşünce, ifade, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünün sınırları daraltıldı. OHAL süreklilik kazandı.
Büyük bir cesaretle darbeyi durdurmayı başarmış Türkiye toplumunun, içinden geçmekte olduğumuz bu zor süreci de atlatacağına, adaletten, demokrasiden, hukuk devletinden, barıştan, kardeşlikten, tarafsız ve bağımsız yargıdan yana olacağına inanıyoruz. Darbe ve darbecilere “Bir Daha Asla” demenin yolu adalete, demokrasiye ve çoğulculuğa sahip çıkmaktan geçiyor.
Biliyoruz ki darbelerin panzehiri demokrasidir.
“Ama”sız, “fakat”sız tüm darbelere karşıyız
15 Temmuz benzeri darbe girişimlerinin bir daha tekrarlanmasına hayır!
Kutuplaşma değil kardeşlik!
OHAL değil özgürlük!"