Felaket olan yangın değil yangını katliama çeviren düzen

29.01.2025 - 10:15
Haberi paylaş

Her gün, her hafta bir facia haberiyle uyanmak zorunda değiliz. Ama ne yazık ki böyle oluyor. Üstelik bunlar münferit olaylar olmaktan çoktan çıkmış durumda.

Her gün yüzer yüzer rakamlarla insanlar hayatlarını büyük ihmaller zinciri sonucunda kaybediyor. Yaşadıklarımız kollektif bir acıya ve yasa dönüşmüş durumda. En son Bolu Kartalkaya Gran Kaya Otel’de gece sabaha karşı 03:30’da otelin restoran bölümünde çıkan yangın sonucunda 78 Kiyi kaybettik. Yanan otel 160 yataklı ve 350 odaya sahip. Otel  oda  başına yaklaşık 6 bin liralık maliyetle kuracağı yangın önleme sistemleri ile bu faciayı önleyebilirdi. Fakat bunu yapmadığı gibi 12 Aralık Bolu Belediyesi itfaiyesine müracat etmiş, itfaiye raporu olumsuz tanzim etmiş bunun üzerine otel 24 aralık günü denetim talebini geri çekmiş, ve belediye başkanı yardımcısının imzasıyla belediye tarafından başvuru iptal edilmiş.

Yetki kargaşası ve ölümler

2002 yılında yürürlüğe giren ve 2007 yılında genişletilerek resmi gazetede yayınlanan “Binaların Yangında Korunması Hakkında Yönetmelik”, Belediye ve Turizm Bakanlığı arasındaki yetki karmaşası sonucunda uygulamaz hale gelmiş durumda.

Sağlık Bakanın Özel Hastane, Turizm Bakanının Turizm Şirketi sahibi olduğu büyük bir kar hırsıyla ranta dayalı  ekonomi yaratan AKP iktidfarları her türlü yönetmeliği yok sayıp tüm kamusal alanı talan ediyor. 

İktidara geldiği 2002 yılından beri tren kazaları, maden, inşaat, depremler, orman yangınları, sel felaketleri  gibi bir çok alanda önlenebilir olmasına rağmen almadığı önlemler sonucunda binlerce insan ve hayvan yaşamını bu kar hırsı sonucunda kaybetti.

Bolu’da çıkan yangın işyerleri hakkında da durumun vehametinin ne olduğunu gösteriyor. Yangında dört genç kadın çalışan hayatını kaybetti.

Yine iktidara geldiği yıldan bu yana işçi ölümleri artarak devam ediyor. 2002 yılında 878 olan hayatını kaybetmiş çalışan sayısı 2004 yılında 1264, 2024 yılı sonunda  1800 kişiye çıktı. Bu rakamların bir de görünmeyen bir yüzü var. O da kayıtsız işçi sayısını ve kaza oranlarını bilmiyoruz.

2013 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası tıpkı yangın yönetmeliğinde olduğu gibi ölümleri durabilmiş değil. Çıkan yasa ve yönetmelikler sorunu önlemek bir yana merhem dahi olmuyor. Kartal Kaya’da çıkan yangın daha soğumadan bu kez İstanbul Ümraniye de 250 işçinin çalıştığı şantiyede konteyner yangını çıktı, Elazığ’da maden kazası sonucunda 2 işçi göçük altında kaldı.

Üretimin bir parçası olan işçi sağlığı ve güvenliğini işveren üstlenmek istemiyor ve gerekeli  yatırımları yapmıyor. Yönetmelikler sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve işçi sendikaları dikkate alınmadan çıkarılıyor ve çıkarıldıktan sonra hiçbir denetime tabi tutulmuyor. AKP iktidarı diğer her konuda olduğu gibi en yıkıcı felaketlerin politik sorumlusu olarak karşımızda duruyor.

Recep Aykın

Bültene kayıt ol