Yüksek gıda fiyatları halk sağlığını tehdit ediyor

Gıda fiyatlarındaki artış 2020'den itibaren görülmemiş seviyelere çıktı.

Açlık sınırı denilen aylık zorunlu gıda harcamalarının tutarı, çoğu işçiye verilen ücretin büyük kısmına denk geliyor.

Servete el koyan zenginler için sorun yok. Gıda fiyatlarının pahalanması, emekçi sınıfların yetersiz beslenmesine neden oluyor.

Aşağıdaki tablolar durumun vahimliğini ortaya koyuyor.

Bu kendi kendine olmadı. Çok yönlü olarak siyasal iktidar ve kolladığı büyük şirketlerin tercihleri, yanlış ekonomik politikalarla körüklenen enflasyonun bir sonucu.

En savunmasızlar

İstanbul Tabip Odası'nın geçen yıl yaptığı duyuruya göre:

"Her 4 çocuktan 1'i okula aç gidiyor. 

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na göre 5 yaş altı çocuklarda kısa boy oranı yaklaşık yüzde 10 civarındadır.

Çocuklar yetersiz ve sağlıksız beslenerek büyümektedir.

TÜİK'in 2023 yılında yayınladığı "Türkiye Çocuk Araştırmasına" göre; ülkede ekmek veya makarna gibi yiyecekleri her gün tüketen çocukların oranı yüzde 62,4; meyveyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 50,5; sebzeyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 33; et, tavuk veya balığı her gün tüketen çocukların oranı yüzde 12,7'tir. 

Ne yapmalı?

Ne zaman yetersiz beslenme ya da açlık sorunu belirgin hale gelirse, iktidar bundan market zincirlerini sorumlu tutuyor. Bazen etiket kontrolü yapıp, göstermelik cezalarla göz boyamaya kalkıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş gıda fiyatlarına karşı boykot yapmamızı önerdi.

Yönetenler sanki muhalefetmiş gibi konuşuyor!

Gıda fiyatlarındaki artışın başlıca sorumlusu olduğu takdirde sorunun çözümünü tek tek tüketici olarak halkın sırtına yıkıyorlar.

Tüketici boykotu ile gıda fiyatları düşürülemez. Fiyatları artıran bir dizi neden ortadan kaldırılmalı.

Özel şirketlerin elindeki enerjinin ve yakıtın pahalılığı, yüksek tarımsal girdi fiyatları, kira fiyatlarının dizginlenemez hali sürdükçe; tarıma gereken destek verilmedikçe, dolaylı vergi soygunu devam ettikçe, temel gıda ürünlerinin fiyatı piyasanın insafına bırakıldıkça gıdada yüksek enflasyon bitmez.

Ucuz gıda, yeterli beslenme, halk sağlığının korunması gibi temel hakların kazanılması yürürlükte olan neoliberal ekonomik programının kitleler tarafından reddedilmesine bağlı.