İçişleri Bakanlığı, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atadı. Gösteri ve etkinlikler yasaklanırken protestolar başladı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Mardin Belediyesi başkanlığını oyların yüzde 57,4'ünü alan Ahmet Türk kazanmıştı. Ahmet Türk, Kobane davasında verilen 10 yıllık ceza ve hakkında süren iki dava gerekçe gösterilerek "görevden el çektirildi."
Yerel seçimlerde Türkiye çapında en yüksek oy oranına yüzde 64,52 ile Gülistan Sönük ulaşmış ve Batman Belediye başkanı olmuştu. Gülistan Sönük, "örgüt üyeliği" suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık ceza ve sürmekte olan soruşturmalar öne sürülerek görevden alındı.
Urfa'nın Halfeti ilçe belediyesine de kayyım atandı. Oyların yüzde 39,45'ini alarak başkan seçilen Mehmet Karayılan, sabah erken saatlerde gözaltına alındı. Mehmet Karayılan hakkında da verilmiş ceza ve süren soruşturmalar var.
Yerel seçimlerden hemen sonra Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmıştı. Böyle dört DEM'li belediyeye devlet el koymuş oldu.
İktidar önceki iki dönemde de seçilmiş HDP'li belediyelere kayyımlar atamıştı.
Protestolar
Mardin'de DEM Partili belediye meclis üyeleri, belediye binasını kapatan polis barikatı önünde oturma eylemi yapıyor. Seçmenler yolun iki tarafında sloganlarla bekliyor. Çok sayıda DEM vekili de orada.
Batman'da DEM'li belediye meclis üyeleri, belediyeye girmek istedi. Fakat polis barikatı ile karşılandılar. Protesto eden seçmenlere sert şekilde polis müdahalesi yapıldı.
DEM Parti: "Halkın iradesine darbe"
Üç belediyeye kayyım atanması üzerine DEM Parti MYK'sı yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada öne çıkanlar:
"Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı halk iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini partimizden yana kullanmıştır. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir."
"Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak partimizin varlık gerekçesidir. Bu yöntem ve saldırılar, her türlü çözüm arayışını ve yaklaşımını zehirlediği gibi, iktidarın samimiyeti konusunda da daha büyük şüpheler doğurmuştur. Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır. Biz sorunların diyalog ve müzakereyle çözülmesini beklerken, halkın çözüm beklentilerine tuzak kurulmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden geri durmayacağız."