Gazze'de sürmekte olan soykırımın birinci yıl dönümünde, Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısıyla Taksim'den Dolmabahçe'ye yürüyüş yapıldı.
"Filistin direnişi kazanacak, soykırımcı İsrail ve suç ortakları yenilecek” pankartının açıldığı yürüyüşte okunan basın açıklamasının tam metni:
"100 yıldan fazladır saldırı altında olan Filistin halkı, emperyalist güçlerin Filistin toprağına yerleştirdiği ve ırkçı bir siyonist rejim olarak cisimleşen İsrail’in soykırım saldırısıyla karşı karşıya. Bu soykırıma başta ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin doğrudan askeri, siyasi desteği ve uluslararası kurumların acziyeti eşlik ediyor. On yıllardır sürekli öldürülen, topraklarından sürülen, kaynakları yağmalanan Filistin halkı, yüzyıldır sürdürdüğü varoluş mücadelesini 7 Ekim 2023’te işgal rejimini şaşkına çeviren, onun sömürgeci emellerini sarsan Aksa Tufanı hamlesiyle taçlandırdı ve ne pahasına olursa olsun özgürlüğüne sahip çıkacağını tüm dünyaya göstermiş oldu.
Filistin halkını ve meşru direnişini bir kez daha selamlıyoruz!
Emperyalizmin çıkarlarını korumakla görevli ve dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış ırkçı siyonist İsrail rejimi, sömürü ve abluka altında yaşayan halkların sınırlı imkanlarla sürdürdüğü direnişi kıramadığı her gün daha da vahşileşiyor. Hiçbir kurala ve hukuka tabi tutulmayan bu rejim, Filistin’in her bölgesinde, Lübnan’da, Yemen’de, Suriye’de kan dökmeye devam ediyor. On binlerce insan emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor, milyonlarca insan sömürge altında yaşamayı reddettiği için her gün ölüm ve yaralanma tehdidi altında yaşıyor, kuşatılarak açlığa mahkum ediliyor, evlerini terk etmeye zorlanıyor. Bu kitlesel imha saldırısı, tüm dünyayı yağmalama hakkını kendinde gören emperyalist merkezlerin, işgal ve soykırımdan nemalanan sermayedarların ve başta gerici arap rejimleri olmak üzere sömürgeciliğe itaat eden işbirlikçi iktidarların desteğiyle yürütülüyor.
Bu pervasız saldırganlığa on yıllardır göğüs geren Filistin halkı, sömürgeciliğe karşı tüm dünyanın umudu oldu, mücadelesi bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! Filistin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandıran sömürge karşıtı dünya halklarının parçası olarak bize bugün düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir. Filistin’de süregiden işgal ve soykırımı mümkün kılan ve bu insanlık suçlarından menfaat sağlayan devlet ve şirketleri hedefimize koyarak bu suç ortaklığından dolayı bedel ödetmek, Filistin halkının zaferi için en acil ihtiyaçtır.
Unutulmamalıdır ki Türkiye’deki siyasal iktidar, bu soykırım sürecinin en şiddetli dönemi olan ilk yedi ayı boyunca, ölüm saçan işgal devletine gerekli olan tüm hammaddeleri; çeliği, kimyasal maddeleri, yakıtı doğrudan temin etti. Bu suç ortaklığını bitirmek isteyen kitleler sokağa çıktı ve Filistin davasını sahte destek söylemiyle istismar eden iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak bu suç ortaklığı, işgal devletine soykırımı ve tüm bölgeye saldırıyı mümkün kılacak şekilde; petrol Türkiye üzerinden, elektrik Türkiye sermayesi tarafından sağlanmaya devam ediyor, işgal devletine lojistik destek dolaylı biçimde sürüyor. Bu utanç yetmiyor, Türkiye gösteriş için katıldığı Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanı’nın tedbir kararına rağmen, hala kendi topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriyor, savunma sanayii alanında -Baykar ve Zorlu gibi- Türkiyeli şirketler işgal devletiyle ortaklık kurmayı sürdürüyor.
Tüm bunlara karşılık Filistin halkının yanında durmanın bir onur olduğunu gören kurumlar ve bireyler olarak, Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için, işgal ve soykırımdan para kazanan şirketlerden hesap sorulması için yürüttüğümüz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Soykırımcı İsrail’i kınamak ve hamaset dolu nutuklar yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek;
İsrail’le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması
Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının siyonist rejime kapatılması
Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi
İşgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi ve işgal devletini tecrit etmekten geçiyor.
Filistin direnişinden aldığımız ilhamla, Filistin ‘nehirden denize özgür olana dek’ mücadelemize devam edeceğiz. Zafer Filistin halkının özgürlük Filistin toprağının olacaktır.
Filistin Eylem Komitesi
Ekim 2024"