Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarının sürdüğü ABD’de temaslarını sürdüren Erdoğan, Türkiye-ABD İş Konseyi toplantısında ABD’li yatırımcılarla bir araya geldi. 2023 itibariyle 30 milyar dolar olan ABD ve Türkiye arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedefledikleri söyleyen Erdoğan yatırımlardan dert yandı.
Daha önce Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasının ardından F-35 programından çıkarılan Türkiye, ABD’ye yapılan demir ve çelik ihracatında da ek gümrük vergilerine tabi. Ayrıca Rusya ile kapsamlı savunma iş birliği yapan ülkelere yaptırım öngören ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) hakkında da konuşan Erdoğan, “F-16 modernizasyon projesi ile yeni bir sayfa açtığımızı umuyorum ve bu alandaki ihracat kısıtlamalarının kalıcı olarak kaldırılmasını bekliyoruz.” dedi. Proje, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerini onaylamasının ardından uygulamaya konulmuştu.
Daha fazla silah ticareti ve askeri iş birliği yürütmek için oldukça hevesli olduğunu belli eden Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile de görüştü. Erdoğan’ın ofisinden yapılan açıklamada, Scholz’un Türkiye ile her alanda iş birliğini geliştirmeye hazır olduğunu ve her iki tarafın da yararına olacak ortak fırsatlardan yararlanmayı istediklerini ifade ettiği belirtildi.
Savaşa değil eğitime bütçe!
Tüm bu görüşmeler yoksulluğun, enflasyonun ve barınma krizinin giderek derinleştiği koşullarda, iktidarın emekçiler için ferahlama yaratacak adımlar yerine savaş yatırımlarına öncelik verdiğini gösteriyor. Okullarda temizlik görevlisi bulunamaz, yer olmadığı gerekçesiyle öğrencilere bir öğün yemek bile çok görülürken, asgari ücret her geçen ay daha da kötüleşen bir tabloyla açlık sınırının altında seyrederken, ülke ekonomisi gıda enflasyonunda dünya lideriyken, çiftçiler zarar ettikleri için her gün eylemdeyken iktidarın hedefi ABD’den daha fazla silah almak!
Ortadoğu’da savaş giderek şiddetlenirken, İsrail saldırganlığı Lübnan ve Suriye’ye yayılıyor. Kuzey ve doğu Suriye’de çatışmalar durmazken Irak’ta da askeri operasyonlarını sürdüren iktidar son yıllarda ekonomiyi savaş politikalarına kurban etti. Tüm bu gelişmelere verilecek olan yanıt emperyalistleri bölgeye daha çok davet etmek değil Ortadoğu işçilerinin ve halklarının ortak mücadelesiyle tüm bu güçlerin ve işbirlikçi rejimlerin bölgeden def edilmesini sağlamaktır.
(Sosyalist İşçi)