2024-2025 eğitim dönemi başladı. Milyonlarca emekçi ve yoksul, çocuklarını nasıl okutacağını düşünüyor.
Kırtasiye, servis, beslenme giderlerinin karşılanması mümkün değil.
Yaşam maliyeti her ay katlanarak artıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı, İstanbul’da yaşamanın maliyetinin geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 71,40 arttığını ortaya serdi. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti 66 bin 550 lira olarak hesaplandı.
Bir ayda yaşam maliyetinin artış oranı ise yüzde 4,76.
İstanbul’da ortalama yaşam maliyeti, geçtiğimiz aya göre 3 bin 26 lira arttı.
Ekonomide büyümeden bahseden iktidar çevreleri ve Maliye Bakanı Şimşek müjde verirken, milyonlarca insan derin bir yoksulluk içinde. Bir gazetecinin yazdığı gibi 2018 yılında 16 milyon 888 bin kişi yoksulken bu sayı 2023 yılında 18 milyon 219 bine yükselmiş.
Genel nüfus artışı (2018-2023) yüzde 4,1 iken yoksulluk artışı yüzde 7,9 olmuş. Yoksulluk kervanına yenilerle beraber eskilerden de eklenmeler olmuş.
Öğrenciler nerede kalacak?
Ne ilkokul öncesi ne ilkokul ne de üniversite öğrencileri gönül rahatlığıyla bir eğitim hayatı sürdürme yeteneğine sahip.
İstanbul’da özel yurt fiyatları geçen yıl 8 bin 500 lirayla 17 bin lira arasında değişiyordu. Bu yıl ağustos ayında üniversite yerleştirme sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra yüzde 60’a varan oranlarda artış gösterdi.
Ev kiraları ise artık hiçbir kurala bağlı olmadan artırılıyor ev sahipleri tarafından. İstanbul’da merkezi konumdaki ilçelerle, üniversite kampüslerine yakın semtlerde kiralar 25-30 bin lira arasında değişiyor.
Özel yurtların tek kişilik odalardan 6 kişilik odalara kadar seçenekler var. Fiyatlar ise yine ilçelere göre değişiyor.
Şişli’de ortalama 12 bin lira ile 27 bin lira arasındayken Bakırköy’de 22 bin lira ile 24 bin lira arasında, Zeytinburnu’nda 8 bin lirayla 36 bin lira, Üsküdar’da 12 bin 500 lira ile 27 bin lira arasında seyrediyor.
Avcılar’da ise, aylık 7 bin 500 lira ile 13 bin 500 lira aralığında özel yurt bulmak mümkün.
Bir öğrencinin tek başına bu ilçelerde ev tutması ya da özel yurtların masraflarını karşılayabilmesi mümkün değil.
Devlet yurtlarında ise açık bir kapasite sorunu var. KYK yurtlarının toplam kapasitesi 962 bin. Oysa geçen sene ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktorada olmak üzere toplam 6 milyon 950 bin 142 öğrenci vardı. Bu sayıya bu sene 802 bin 170 öğrenci daha eklendi.
Üniversite öğrencilerine kaliteli ve ücretsiz barınma, beslenme ve eğitim hakkı hemen tanınmalıdır.
Öğrenciler okullara yakın evlerde ya da yurtlarda kalabilmeli ve toplu ulaşıma ücretsiz bir şekilde ulaşabilmeli.
İktidar sermaye aflarına bir son vermeli ve kaynakları öğrencilere ve eğitime aktarmalıdır.
---
Yoksul aileler ve öğrenciler için çok zor bir yıla başlıyoruz. Bu sene bir öğrenciye sırt çantası hazırlamanın maliyeti yüzde 70 arttı. Geçen yıl bir okul çantası bin liraya doluyordu. Bu yıl çantanın kendisi bin lira oldu.
NTV haber kanalına zamlarla ilgili konuşan kırtasiyeciler ve öğrenci velileri zamların anormal bir hal aldığının altını çiziyor. Bir kırtasiyeci "Hem yerli üretim açısından hem de ithal olarak düşünürsek yüzde 30 ila yüzde 60 hatta yüzde 70’e varan kırtasiye ürünlerindeki fiyat artışlarına rastlıyoruz" diyor.
Geçen sene iki çocuğuna toplam 15 bin lira kırtasiye harcaması yapan bir veli bu sene tek bir çocuğun sadece kırtasiye masrafının 20 bin lirayı geçtiğini söylüyor.
Öğrencilerin servis ücretleri ateş pahası. Resmi servis ücret zammı yüzde 16 olmasına rağmen tüm servis şirketleri keyfi bir şekilde aşırı zamlarla öğrenci ailelerinin zorunluluğunu sömürüyor. Devlet resmi zam oranını açıklasa da fiili zam oranlarını denetlemediği için emekçi ailelerin sırtına ağır bir yük daha biniyor.
Geçtiğimiz öğretim yılında kantinden karnını doyurmak isteyen öğrencilerin tek öğün için 1 ayda ödemesi gereken rakam ortalama bin liraya ulaşmıştı. Bu sene bin lirayı aşacak. İlkokullarda birçok öğrencinin aç bir şekilde derslere katıldığı çok açık.
---
Mehmet Şimşek Maliye Bakanı olduğunda ekonomiyi onun toparlayacağı iddia ediliyordu. Şimşek’in ekonomik toparlanmadan anladığı krizin faturasını emekçilere yüklemek.
“Kamuda Verimlilik ve Tasarruf” adıyla TBMM’den geçirilen paket, sınırlı sayıda kamu çalışanının işe geliş ve gidişte yararlanmakta olduğu servis hizmetlerine son veriyor.
AKP’nin tasarruftan anladığı kamuda çalışan işçilerin haklarının gasp edilmesi.
Paketin maddelerinden birisi de önümüzdeki 3 yıl boyunca yeni okul, hastane, kreş, sığınma evi gibi kamu hizmet birimlerinin açılmayacak olması. Bu iktidarın sağlık, eğitim ve sığınma konularından tamamen çekileceğini gösteriyor.
Özel arabalarıyla benzin parasını ödeyip işe gidip gelebilecek olanlar açısından sorun olmayabilir ama arabası olmayan çalışanlar açısından servis kritik önemde bir hizmettir.
---
Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) ile ilgili sayısız şikayet var. Bunların başında öğrencilerin kazandığı bölgede KYK yurdunun bulunmaması ve yurtların temizlik durumu, oda kalitesi, yemek hizmetleri ve genel hijyenle ilgili konular geliyor.
Burs ve kredi ödemelerinin gecikmesi ve yurtlardaki güvenlik önlemlerinin yetersiz olması, personel eksikliği ve yurtlardaki internet bağlantısının yavaş olması veya hiç olmaması gibi sorunlar da eklendiğinde yurtlarda barınma hakkını elde edebilen öğrencileri de zor bir yıl bekliyor.