Filistin dostları, 3 Ağustos Uluslararası Eylem Günü çağrısını hayata geçirdi. İstanbul'da İsrail Konsolosluğu'na, Ankara'da Yüksel Caddesi'nden Sakarya Meydanı'na yürüyüşler yapıldı.
İstanbul'da Filistin Eylem Komitesi'nin (FEK) çağrısıyla Levent metro çıkışında buluşan protestocular, işgalci İsrail devletini protesto etti.
İsrail Konsolosluğu'na yürüyen kurumlar arasında Filistin'e Özgürlük Platformu'da vardı.
FEK'in yürüyüş sonunda yaptığı açıklamanın tam metni:
"Filistin’de soykırıma ve işkenceye son!
Filistin halkı 76 yıldır süren işgal ve saldırganlığa karşı koyduğu ve direniş iradesinden geri adım atmadığı için, tam 300 gündür soykırıma uğruyor. Ağır bir kuşatma altında gıdasız, susuz, ilaçsız bırakılan Filistinlilerin kendi toprağında özgür bir halk olarak yaşama hakkı elinden alınmak isteniyor. Filistin halkı Batı sömürgeciliğinin himayesindeki İşgal devleti İsrail tarafından toptan biçimde esir alınmaya çalışılıyor.
İşgal gücü, Filistin’e bombalar yağdırıp suikastlarla direniş liderlerini hedef alırken; aynı zamanda çocuk, yaşlı, kadın, erkek ayırmadan binlerce Filistinliyi alıkoyarak cezaevlerinde işkenceye tabi tutuyor. Şu anda işgal hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin sayısı 9.960’a ulaşmış durumda. Birçok Filistinli ise kayıp ve akıbetleri bilinmiyor. Hapishanelerden çıkan Filistinlilerin anlattıkları ve insan hakları kurumlarının raporlarına göre; işgal hapishanelerinde Filistinlilere cinsel saldırı, taciz, darp, aç bırakma ve serbest bırakıldıktan sonra hayatını kaybetmesine yol açacak eziyetler sistematik olarak uygulanıyor. Esaret altında tutulan Filistinliler neyle suçlandıklarını ve nerde tutulduklarını bilmiyor, aile ve avukatlarıyla iletişim kuramıyor. Necef Çölü’ndeki Sde Teiman hapishanesinde tutulan Filistinlilerin sürekli kelepçelemeden kaynaklanan yaralanmalar nedeniyle uzuvları kesiliyor. 7 Ekim’den bu yana İsrail’deki askeri tesisler ve cezaevlerinde en az 53 Filistinli tutuklu korkunç işkencelerle öldürüldü. İşgal devleti tüm Filistin coğrafyasından gözaltı ve işkenceyi yaygın şekilde uygulayarak Filistin halkının onurlu direnişini cezalandırmak istiyor.
İşgal devletinin 76 yıldır Filistin’de uyguladığı işgal, etnik temizlik ve sömürgecilik pratiği 7 Ekim’den sonra soykırım boyutuna ulaşmış durumda. Bu saldırıları mümkün kılan şeyin; işgal devletine sağlanan askeri, ticari ve siyasi destek olduğunu biliyoruz. Dünyada sömürgeci saldırganlığın merkezi olan ABD’nin ve müttefiklerinin işgal devletinin hizmetine sunduğu sonsuz askeri ve siyasi desteğin yanı sıra Türkiye devletinin ve sermaye gruplarının da Filistin halkına karşı uygulanan soykırımda önemli bir payı var.
Türkiye’de bulunan İncirlik ve Kürecik üsleri, işgal devleti İsrail’in kendini savunması için anlık istihbarat sağlıyor. Türkiye’nin işgal devletiyle imzaladığı ‘Savunma İş birliği Anlaşması’nın feshedildiğine dair bugüne kadar yetkili kurumlardan hiçbir açıklama yapılmadı.
Türkiye’nin işgal devletiyle ticareti teşvik etmek amacıyla imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması hala yürürlükte. İşgal devletiyle kesildiği söylenen ticaretin 3. Ülkeler aracılığıyla yapıldığı görülüyor.
Azerbaycan’ın devlet şirketi SOCAR tarafından tonlarca petrol Türkiye üzerinden BOTAŞ aracılığıyla İsrail’e ulaştırılarak işgal ve soykırımın sürdürülmesine destek veriliyor. İsrail’deki en büyük Türk yatırımcısı Zorlu Holding, ortağı olduğu enerji santraliyle, işgal devletinin ‘Savunma Bakanlığı’ dahil işgal kurumlarına elektrik temin ediyor. Yılmazlar İnşaat, Filistinlilerin alıkonulduğu işgal devleti karakollarını inşa ediyor.
Bu sermayedarlar ve daha fazlası soykırıma ortak olmaktan gocunmuyor ve Filistinlilerin hayatı pahasına servetlerine servet katıyor.
Dünyanın tüm kaynaklarını talan eden vahşi sömürgeciler, stratejik çıkarlar mavalıyla işgalci ve ırk-ayrımcı bir rejimle ilişki kuran devletler, kar hırsından başka ilahları olmayan sermayedarlar Filistin’de yaşanan soykırımın ortağıdır. Biz dünyada özgürlük, adalet ve eşitliğin hüküm sürmesini istiyoruz. Bu nedenle safımız Filistin halkının ve onun direnişinin safıdır. Filistin halkı direnişiyle tüm dünya halklarına ilham olmaya devam ediyor. Buradan Filistin Direnişini ve onun yanında fiili tutum alan Yemen ve Lübnan halklarını selamlıyoruz. Soykırımcı İsrail’in temsilciliği önünden haykırıyoruz: Siyonizm Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak!"
Ankara ise buluşma noktası Yüksel Caddesi oldu. Direniş Çadırı, Filistin İçin Bin Genç ve Filistin'e Özgürlük Platformu buradan Sakarya Meydanı'da yürüdü.
Meydanda yapılan konuşmalarda İsrail tarafından katledilen Hamas lideri İsmail Haniye anıldı.
Türkiye yönetenlerin soykırımcılarla işbirliği yaptığı vurgulanarak Azerbaycan petrollerinin Türkiye üzerinden İsrail'e gönderilmesine son verilmesi, Kürecik radar üssünün kapatılması, ekonomik işbirliği anlaşmasının iptal edilmesi çağrısı yapıldı.