Göçmenlere karşı ırkçı saldırılar devam ederken, kayıtlı 3 milyon Suriyeli mültecinin kimlik bilgilerinin Telegram gruplarında paylaşıldığı ortaya çıktı.
Karar Gazetesi'nde 4 Temmuz günü yayınlanan haberde 500 üyesi bulunan Telegram grubunda göçmenlerin adreslerinin bulunduğu dosyaların paylaşıma sokulduğu tespit edildi.
Skandal sızıntının, İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı Göç İdaresi veri tabanından gerçekleştiği iddia edildi.
Fakat Göç İdaresi, açıklama yaparak söz konusu kimlik bilgilerinin eski tarihli olduğunu ve kendilerinden sızmadığını söyledi.
Bir başka iddia ise 2022 yılında Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Yönetim Sistemi'nde alınarak topluca sızdırılan kayıtlı tüm kimlik bilgileriyle birlikte göçmenlerin kayıtlarının da dolaşıma sokulduğu, ırkçı grupların bu bilgileri kullanarak saldırı hazırlıkları yaptığı.
İki yıl önce ya da şimdi gerçekleşmiş olsun bu büyük bir skandal. Arada ikamet değiştirenler olsa bile hala aynı bilgilere sahip olanlarda vardır.
Haberin duyulduğu gün İçişleri Bakanlığı şu duyuruyu yaptı:
*"Ayaklanış#Türkiye"* rumuzlu bir sosyal medya hesabından bugün, “Saat 19.00-20.00 arası Sultanbeyli'de ayaklanma çıkarmaya başlayacağız” şeklinde paylaşım yapıldığı görülmüştür.
Hesabın yöneticisi 14 yaşında bir çocuk imiş.
1 Temmuz'da Kayseri'de patlak vermek 2 Temmuz birçok ilde gelişen ırkçı gösterilere her yaştan kişinin katıldığı görülmüştü. Fakat birçok görüntüde gençlik çetelerinin ev baskını, araç yakma, yağma, gasp, hırsızlık ve işkence suçlarını işlediği ortaya çıkmıştı.
Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı illerde ve mahallelerde, çetelerin yol kesip Suriyeli göçmen ya da öyle zannetiği kişileri darp etmeleri devam ediyor.
Bu saldırıları kışkırtan başlıca kişinin ırkçı Ümit Özdağ olduğu ortada. Liderlik ettiği faşist partinin sosyal medya ve oyun kanallarında örgütlenmiş kadroları sistematik olarak göçmenleri hedef alıyordu.
Kısacası bu saldırıların çocuk aklıyla yapılmış olduğunu düşünmek bir saflıktır. Özellikle işsiz ve geleceksiz gençler arasında örgütlenen aşırı sağ hareketlerin liderlikleri gayet, bilinçli, organize bir şekilde kara gündemlerini hayata geçiriyor.
Kayseri sonrası bir kaç yüz kişi gözaltına alındı. Bunların önemli kısmının başka suçlardan sabıkalı oldukları anlaşıldı. Fakat devlet çeteleri sokaklara salan Ümit Özdağ gibiler hakkında hiçbir işlem yapmıyor.
Onlar cezasız bırakıldığı, ırkçı ve faşist partilerle örgütlenmeler kapatılmadığı sürece göçmenlerin hayatı tehdit altında olacak.