İsrail'in başlıca petrol tedarikçisi Azerbaycan tekeli SOCAR ofisi önünde toplanıp AKP Genel Merkezi yakınlarına yürümek isteyen Filistin dostu eylemcilere taşıdıkları pankart gerekçe gösterilip müdahale edildi. İki aktivist gözaltına alındı. Bunun üzerine oturma eylemi yapıldı
Direniş Çadırı, Filistin'e Özgürlük Platformu ve Filistin için 1000 Genç'in düzenlediği protesto yürüyüşü 9 Haziran Pazar günü 18:30'da Socar Ofisi'nin bulunduğu Koç Kuleleri önünde toplanma ile başlayacaktı.
Emniyetle yürütülen müzakereler sonucu bir noktaya kadar yürüyüş konusunda mutabakat sağlanmışken, "Socar-BP-Zorlu Ticareti Kes" yazılı pankart açıldıktan sonra polis buraya müdahale etti. Pankartı savunan ve müdahaleye karşı çıkan Direniş Çadırı aktivistleri Harun Özkarakaş ve Yusuf Şanlı tartaklanarak gözaltına alındı. Ters kelepçelendi.
Gerginliğe dağılmayarak karşılık veren protestocular, "İşbirlikçi olma direnişçi ol" sloganı atarak oturma eylemine başladı. Gözaltıların serbest bırakılmasını talep ederek marşlar ve sloganlarla 23:00'a kadar aynı noktada eylemi devam ettirdiler.
İki eylemcinin gece alıkonulacağı ve yarın adliyeye çıkarılacağı bilgisi avukatlar aracılığıyla geldikte sonra olanları kınayan bir konuşma yapıldı.
Ardından basın açıklaması okundu ve eylem böylece gerçekleşebilmiş oldu.
"Katil İsrail işbirlikçi SOCAR", "Katil İsrail işbirlikçi iktidar", "Nehirden denize özgür Filistin", "Yaşasın küresel intifada", "İntifada kazanacak", "Katil İsrail Filistin'den defol", "Vanaları kapat, petrolü kes" sloganlarının sık sık atıldığı eylemde yapılan basın açıklaması şöyle:
"Gözümüzün önünde gerçekleşen soykırımı durdurmak, Filistin halkı ile dayanışmak, siyonist İsrail devletinin Gazze'de yaptığı katliama birlikte son vermek için toplandık.
Filistin halkı direniyor.
Katil İsrail devletini askeri ve ekonomik olarak destekleyen Batılı ülkelerdeki öğrenciler, işçiler, halk büyük haksızlığa karşı ayağa kalkıyor ve hükümetleri işbirliğinden vazgeçmeye zorluyor.
Tüm dünyada Filistin'e özgürlük sesleriyle yankılanırken, Türkiye'de bizlerden susmamız beklenemez.
Aylardır her yerde yaptığımız yüzlerce eylemle, Türkiye'nin İsrail ile her türden ilişkisi kesmesini talep ettik. Bu talebimiz, tüm dünyada kabul gören ortak boykot talebinin bir parçasıdır.
İktidar tarafından, halkın yükselen demokratik tepkisi sonucu ticaretin kısmen durdurulduğu sonra tamamen kesildiği açıklandı.
Fakat hala ambargoyu türlü hilelerle delerek İsrail'e mal taşıyan açgözlü şirketlerin olduğu haberleri geliyor. Bunun nedeni, iktidarın İsrail'le ikili anlaşmaları ve ticareti kesmemiş olmasıdır. İktidar göz yummazsa hiçbir şirket İsrail'le ticaret yapamaz.
Bu şirketlerin caydırıcı yaptırımlarla engellenmesinin yolu iktidarın şeffaf olması ve ikili anlaşmaların, askeri anlaşmaların ve ticaretin kesildiğini resmen açıklamasıdır. Bu yüzden "ticareti kes" talebimiz hala günceldir.
Öte yandan, İsrail diplomatlarının Türkiye’den gönderilmesini ve İsraille olan ilişkilerin tamamının kesilmesini istiyoruz.
Güney Afrika'nın İsrail'in soykırımını durdurmak için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde açtığı davaya Türkiye'nin dahil olduğunun duyurulmasının henüz sadece bir niyet beyanı halindedir. Bu yönde gereken hukuki adımların bir an önce atılmasını istiyoruz.
Fakat çok daha büyük bir sorunumuz var.
İsrail savaş makinasını petrolle besleyen devletlerin başında Azerbaycan yer alıyor.
Azerbaycan devlet tekeli SOCAR tarafından Bakü'de üretilen petrol, bir soru hattı sayesinde Ceyhan üzerinden İsrail'e sevk edilmektedir.
Siyonist işgalcilerin petrol ihtiyacının yüzde 40'nın Türkiye üzerinden sevk edilmesi utanç verici bir durumdur.
Birçok yönden dışa bağımlı bir korsan devlet olan İsrail'e karşı etkili bir uluslararası boykot ve yaptırım uygulanırsa işgalciler bir gün bile ayakta kalamaz, Gazze’deki soykırım ancak bu şekilde durdurulabilir.
Biriler çıkıp "bir koyup altı almaktan", Türkiye'nin ekonomik çıkarlarından bahsediyor. Fakat biz önce Filistin halkının sonra tüm insanlığın ortak çıkarlarından yanayız.
Siyonist işgalciler yenilmedikçe ne Filistin'de, ne Ortadoğu'da kalıcı barış, tüm dünyada huzur sağlanamayacak.
SOCAR'ın kanlı parasına ihtiyacımız yok!
Soykırımcılarla işbirliğine ve ticarete hayır!
Vanaları kapat, soykırımı besleme!"