ABD’de Biden yönetiminin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 satışına izin vermesi sıkça konuşuluyor. Fakat çoğu zaman komplo teorileri eşliğinde, milliyetçi ve sonunda yanlış tepkilere neden oluyor.
Oysa olayın iki yönü var.
İlki şu; ikisi de NATO üyesi olan ve ülkelerinde ABD askeri varlığını bulunduran komşu devletlerin rekabeti.
Bu rekabet Doğu Akdeniz’deki tarihsel ve şimdiki karbon yataklarının paylaşımı kavgası, Yunanistan’daki sağcı hükümetin müttefiki ABD ile sıkı fıkı olması ve ülkedeki askeri üslerin sayısının artması üzerine kurulu.
Üyesi olduğu NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip, Irak ve Suriye başta olmak üzere içinde nükleer silahların yer aldığı İncirlik Üssü’ne ev sahipliği yapan Türkiye’deki milliyetçiler ile Rusya’ya karşı Avrupa’da yayılan NATO’nun yeni savunma hattı olmayı kabul eden Yunanistan’daki muhafazakârlar karşı karşıya.
Peki bunda kazanan kim? Elbette dünyanın en büyük silah ve kitle imha aracı üreticisi/satıcısı olan ABD:
- Türkiye’ye satışı onaylanan 40 F-16 savaş uçağının fiyatı ve mevcut haldeki 79 uçağa modernizasyon kitinin toplamı 23,5 milyar dolar ediyor.
- ABD aynı anda Yunanistan’a 8,6 milyar dolar karşılığında 40 F-35 savaş uçağı satılmasına da izin verdi.
Bu bölgesel askeri rekabete ve her bundan hep kazanın düzenine son vermeliyiz.
Türkiye ve Yunanistan işçileri kardeştir. Bu devasa paralar Ege’nin iki yakasındaki işçiler ve halk için harcanmalı.