Gökçeada'da sergi iptali protesto edildi

16.08.2023 - 13:12
Haberi paylaş

“Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği” adlı sergi İstanbul'un ardından Gökçeada'da da sergilenecek iken iptal edildi. Ada sakinleri bu durumu protesto etti ve suç duyuruları yaptılar.

Gökçeada sakinlerinin protesto eyleminde yaptıkları basın açıklaması:

"Gazeteci Melike Çapan’ın ilk olarak 2022’nin Kasım ayında İstanbul’da ziyarete açılan “Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği” adlı sergisinin Gökçeada’da da sergileneceğinin ilanı üzerine Gökçeada Kent Konseyi Başkanı sıfatıyla Bülent Ayli tarafından yapılan açıklamayı biz adada yaşayan her kesimden insanlar olarak son derece kaygı verici, art niyetli ve tehditkar buluyoruz. Bu açıklama, içerdiği nefret ve düşmanlığa sevk edici, kışkırtıcı dili ile bir arada barış içinde yaşama isteğinde olan tüm ada halkını rahatsız etmiştir. Bu topraklarda yaşayan kimsenin herhangi bir şekilde kendi kimliğinden ötürü incinmesini istemeyiz. Biz ada sakinleri olarak bu adada yaşayan herkesin değerlerine, kültürüne ve varlığına eşit ölçüde saygı duyuyor ve bunları korumaktan mesul hissediyoruz. 

Bulunduğu konumun hassasiyetlerinden alenen yoksun olduğu görülen Kent Konseyi Başkanı şahsın ürettiği tehlikeli nefret söylemi kat’iyyetle adada yaşayanların duygu ve düşüncelerini temsil etmemektedir. “Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde herkesin eşit olduğu” Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. Maddesiyle güvence altına alınmıştır. Kent Konseyi Başkanı, yalnızca tertip edilmesi planlanan sergiyi hedef göstermekle kalmayıp “devletimiz Rumlara verdiği hakları da gözden geçirmelidir” söylemiyle tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eşitliğini koruma altına alan Anayasanın ilgili maddesini ihlale teşebbüs etmektedir. İlgili beyan, eşit haklara sahip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özellikle bir bölümünü hedef göstermekte, sindirmeye çalışmakta ve tüm toplumun huzurunu kaçırmaktadır. Adada yaşayan tüm yurttaşlar, Anayasanın güvence altına aldığı eşit vatandaşlık hüviyetini paylaşmaktadır ve yılların beraberinde getirdiği ortak yaşam deneyimiyle birbirine bağlıdır. Bu bağlılığı zedeleyici nefret söylemleri üretmek ve toplumsal barışa gölge düşürmeye çalışmak kimsenin haddine olmadığı gibi Anayasal bir suçtur. Söz konusu açıklamaları nedeniyle hukuki bir süreç başlatıyor ve Kent Konseyi Başkanı şahıs hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

Rum toplumunun adada yüzyıllardır yaşayarak oluşturduğu yaşam pratikleri, adaya sonradan yerleştirilen topluluklarla komşuluk bağı üzerinden paylaşılagelmiştir. Adanın güzelliğini ve yaşanılabilirliğini borçlu olduğu kaynak esasen bu varoluş ve kültürün ta kendisidir. Adaya Rumlardan miras kalan kültüre turistik bir meta muamelesi yapılan ve neticede bu kültür üzerinden kazanç dahi elde edilen bir ortamda, buradaki Rum kimliğini ve adanın tarihini yok saymaya çalışmak, bir sergiyi devlete tehdit olarak lanse etmek abesle iştigaldir. Adanın geçmişinin konuşulması, belleklerin yenilenmesi ve yaşanmış acılarla yüzleşilmesi ihtimali neden bu denli ürkütücüdür? Toplumsal huzuru bozmaya yönelik sorumsuzca söylemler üretenler dışında kimsenin bu kültürü yaşatmak ve bir arada yaşamakla ilgili bir sorunu yoktur. Melike Çapan’ın “Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği” adlı sergisi; geçmişle yüzleşme ve daha sağlam temellere dayanan bir barış ortamı inşa etmeye yönelik bir bellek çalışması niteliğindedir. Üstü örtülerek yaşanmışlıklar yok edilemez, orada devamlı kanayan bir yara olarak durur. Barışmayı getirecek olan şey yüzleşmedir. Barış yolunda atılan adımlar ise kimseyi rencide etmeyecektir. Gökçeada Kent Konseyi Başkanının, düzenlenmesinde ve içeriğinde hiçbir yasal mani olmayan, daha önce de gerçekleştirilmiş bu sergiye yönelik karalama kampanyasını kınıyor ve gazeteci Melike Çapan’ın yanında olduğumuzu açıklıyoruz. Hepimiz, insani değerlere sahip çıkan, her nevi kimliğe saygı duyan, güvenli, huzurlu, eşitlik ve adalet temelinde bir toplumsal yaşamı paylaşmakla mükellefiz. Sorumsuz hedef göstermelere, toplumsal huzuru bozmaya yönelik girişimlere ve nefret söylemlerine karşı herkesi bu dostça yaşam idealini paylaşmaya davet ediyoruz. Diğer Kent Konseyi mensuplarının, Kent Konseyi Başkanının sıraladığı kötücül itham, iftira ve önyargıları paylaşmamasını ümit ediyor, bu söylemlere mesuliyetle karşı durmalarını temenni ediyoruz. Adalıların duygu ve düşüncelerini temsil etmeyen ve toplumsal huzuru bozmaya yönelik nefret söylemleri üreten Kent Konseyi Başkanı Bülent Ayli’yi istifaya davet ediyoruz. Kent Konseyi Başkanının istifa etmemesi halinde ilgili şahsı bulunduğu konumdan azletmenin, diğer Kent Konseyi mensuplarının vazifesi olduğunu düşünüyoruz."

Suç duyurularını çok sayıda kişi imzaladı.

Bültene kayıt ol