Erdoğan’ın yenilmesi yetmez

23.03.2023 - 15:16
Haberi paylaş

14 Mayıs'ta Erdoğan rejimine son vermek kadar seçim sonrası dönemin muhalefetinin devrimci antikapitalist kanadını inşa etmek sosyalistlerin başlıca işidir.

Seçimler yaklaşıyor. 20 yıldan fazladır ülkeyi yöneten, getirdikleri "Türk tipi başkanlık" sistemiyle baskıcı bir rejim kuran AKP-MHP ittifakı, çok daha geniş ve kalabalık kesimleri karşısına almış durumda.

Sadece baskıyla geçen yıllarda adaletsizliklerin, hukuksuzlukların ve ayrımcılıkların değil 2018'den bu yana ard arda yayılan yoksullaşma dalgalarının, yüksek enflasyon altında eriyen ücretlerin, hayat pahalılığının yarattığı öfke iktidarı sarsıyor.

Bir azınlığın toplumsal zenginliğin devasa kısmına el koyuşu, AKP iktidarının servet transferi için tüm devlet mekanizmalarını kullanışı, en alt kademeden en üste uzanan kayırmacılık, kuralsızlıkla birleşen sömürü sorgulanıyor.

Depremler, kuraklık gibi birçok çevre felaketinin üzerine geldi. İktidarın ekonominin motor gücü olarak gördüğü ve propagandasını yaptığı inşaat hamleleri depremle yerle bir olurken buna bir de sel felaketini önlemeyen, aksine afetten felaket yaratan bir düzenin hüküm sürdüğü çıplak gözle görülür oldu.

Kadınlara ve LGBTİ+lara savaş açan, kendi yazdığı ve ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'ni fesh eden, aileyi yüceltmek adına saldırgan cinsiyetçiliği ve homofobiyi kışkırtan iktidar, geri adım atmayan kadın mücadelesinin meşruiyetiyle sarsılır halde.

Kürtler, Aleviler, birçok ezilen toplumsal kesim eşitlik istiyor ve Erdoğan-Bahçeli ikilisinin eşitlik ve adalet getirmeyeceğini biliyor.

İktidarın inşaat kadar belirleyici gördüğü dış politik ataklar propagandası ise öfkeli bir alaycılıkla reddediliyor.

14 Mayıs seçimlerinde devrimci sosyalistlerin önceliği, en geniş kesimlerle birlikte AKP-MHP iktidarının gönderilişine katılmak, bunu mümkün kılmak için çalışmaktır.

Bunu yaparken, egemen sınıfın başka kanatlarını temsil eden Millet İttifakı karşısında işçilerin ve ezilenlerin taleplerini savunan bir alternatifin varolduğunu göstermeliyiz. Derdimiz sadece Erdoğan'ın gitmesi değildir. Onun etrafında kurulan iktidar bloku ile derinleşen sosyal sorunlara çözüm getirmek, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, yeni bir dönemi  başlatmak istiyoruz.

Sandıkta 5 dakikalık demokraside, herkes gibi Erdoğan'ın yenilmesi için oy kullanırken, şimdi ve sandık kapandıktan sonra, egemen sınıfın içindeki kanatların ve devlet içindeki kliklerin çatışmasının dışında gelişen bir taban hareketi yaratmalıyız.

Bu hareket, AKP-MHP iktidarının tartışmasız yenilgisi, bu yenilgi sonrası kurulacak hükümet ve oluşacak güçler çatışması içinde emekçilerin yer alması, kutuplaşma politikalarının sınıf mücadelesiyle bertaraf edilmesini hedeflemeli. 15 Mayıs sabahı siyasi kriz bitmiş olmayacak. Bir yıl sonra yapılacak yerel seçimler ve başkanlık rejimine son verilmesi başta olmak üzere çeşitli anayasal değişikliklerin uygulanması, egemen sınıf partileri arasındaki kapışmanın kolayca bitmeyeceğini gösteriyor.

Taban hareketi, kim kazanırsa kazansın, işçilerin ve ezilenlerin ağırlığını hak ettiği belirleyici yere taşıyabilir. Kim yönetirse yönetsin, devrimci sosyalistler muhalefetin en kararlı unsurları olarak onlara karşı mücadele edecektir. Seçim kampanyası buna hazırlıktır.

Ne yapacağız?

  • Bulunduğumuz şehirlerde kampanya stantları açacağız. Bu stantlarda Cumhur ve Millet İttifakları’nın gündeminde olmayan işçi-ezilenler taleplerini duyuracağız.
  • Sol, demokratik, özgürlükçü her türden eylem, miting ve harekete destek verip katılacağız.
  • Antikapitalist, özgürlükçü taleplerde ortaklaştığımız herkesle kol kola gireceğiz.
  • Toplantılar, forumlar ve paneller düzenleyecek, sokak afişlemeleri yapacağız.
  • Tüm bu etkinlikler içinde aşağıdan sosyalizmi savunacağız ve devrimci partinin inşasını sürdüreceğiz.

Marksist.org ve Sosyalist İşçi okurları siz de bu kampanyaya katılabilirsiniz. Gazetemiz aracılığıyla bizimle irtibata geçin. Yeni bir dönemi hep beraber başlatalım.

 

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol