Hepimiz Göçmeniz platformundan DSİP’li yoldaşlarımız Gaziantep’in İslâhiye ilçesindeki çadır alanını ziyaret ettiler. Deprem felaketinin hala devam ettiğini; çadır, yemek, temiz su, elektrik temininde sorunlar olduğunu, çocukların bakımı ve depremin etkilerinden korunması konusunda yapılması gerekenler olduğunu belirttiler.
Arkadaşlarımızın izlenimleri şöyle:
Depremin 38. gününde İslahiye'de Atatürk Mahallesindeki çadırlardan birini ziyaret ettik. 10 - 15 çadırın bulunduğu alanda çoğunluk Suriyeli. Tuvalet, temiz su, sağlıklı gıda hâlâ en büyük sorun. Suyu, tamamen yıkılmış caminin ağır hasarlı ek binasından tedarik ediyorlar. Tuvalet gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için başka çadır alanlarına gitmek zorunda kalıyorlar. İlkokul çağındaki çocuklar eğitim adı altında kurulan bir çadıra gidip geliyorlar. Öğretmenin olmadığı çadırda oyun oynayan çocukların hali içler acısı.
Suriyelileri hem deprem hem ayrımcılık eziyor
Birkaç gün önce faaliyete giren konteyner kente e-Devlet üzerinden başvurduklarını söyleyen Suriyeli aileler kendilerine henüz yanıt verilmediğini söylediler. Beraber başvuru yaptıkları bazı Türkiyeli ailelerin kabul edildiğini söyleyen depremzedeler, bildikleri kadarıyla hiçbir Suriyeli ailenin konteyner kentte kabul edilmediğini belirttiler. Çadır alanındaki Türkiyelilerle sorun yaşamadıklarını belirten Suriyeliler çadır tedarikinde ayrımcılığa uğradıklarını ifade ettiler. Bugün kullandıkları çadır, AFAD'dan daha iyi bir çadır alabilen Türkiyeli bir aile tarafından verilmiş. Diğer bir Suriyelinin kaldığı çadır da Kızılay görevlilerinin kullandığı ve ayrılırken bıraktıkları çadır.
Sorunlardan biri de enkaz kaldırılırken molozlardan dağılan asbest gibi tehlikeli maddeler içeren tozlar. Çocuklar özellikle tehlike altında.
Suriyelilerin yoğun yaşadığı bir ilçe olan İslahiye'de pek çok yıkık bina var. 38 gün sonra hâlâ Suriyeliler en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar.
Acil talepler
-Dayanıklı çadır
AFAD çadırları gördüğümüz kadarıyla uygun ama yeterince yok.
-Düzenli ve doyurucu yemek
Yemek ya az ve tek çeşit ya da hazır ürünlerden oluşuyor. Dağıtım da dengesiz. Depremzedeler organizasyon zaafından dolayı birçok erzak maddesinin çöpe gittiğini ya da depoda çürüdüğünü söylüyor.
-Temiz su
Su hem kısıtlı hem temiz değil. Salgınların önünü açıyor.
-Seyyar tuvalet ve banyo
Bazı alanlarda tuvalet yok. Olanlardaysa az, yetersiz ve hijyen koşullarından mahrum. Temizlik ürünleri, çocuk bezi, hijyenik ped vb hâlâ acil ihtiyaç.
-Elektrik
Hayatlarını geçirdikleri çadırlarda elektrik yok. Telefon şarj etmek bile büyük bir konu. Yazın yaklaştığını hesaba katarsak serinlemek ve yiyecek saklamak sorun olacak.
-Çocuklar
Bebekler ve çocuklar depremin etkisini en çok yaşayanlar. Yaşadıkları korku ve kayıp her hallerine yansıyor. Ekmek ve su kadar acil bir sorun çocukların bakımı ve depremin etkilerinden korunması. Eğitimin derhal ve bilinçli biçimde sürdürülmesi gerekiyor.
Barınma, sağlık ve güvenlik haktır!
Adana'ya giderken Nurdağı'nda gördüğümüz konteyner kentlerin sayısının artması, benzer çözümlerin hızla hayata geçirilmesi ve temel ihtiyaçların giderilmesi şart.