Milyonlarca kişiden oluşan ezilen bir halkın varlığı ve talepleri, Millet İttifakı'nın iktidar vaatleri arasında yer bulamadı. CHP'den gelen açıklamalar ise tatmin edici olmaktan uzak.
Şatafatlı bir toplantıyla duyurulan ve 2500 maddeden oluşan Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde Kürt, Kürtler, Kürt sorunu hakkında herhangi bir ifadenin olmaması demokratik kamuoyu tarafından tepkiyle karşılandı.
'Neden Kürtler yok?' eleştirilerine yanıt veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, Altılı Masa'nın Kasım ayında açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi'ne dikkat çekti.
Taşkın, doğrudan ya da dolaylı olarak metinde yer alan 15 maddenin Kürt sorunu ile ilgili olduğunu belirterek, şunları örnek gösterdi:
"Bakın, dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması, parti kapatılmasının zorlaştırılması, barajın yüzde 3'e düşürülmesi, kayyum meselesinin çözülmesi gibi ben bir ara 15 tane madde saymıştım, bizim 85 anayasa maddesinde. Doğrudan veya dolaylı olarak Kürt meselesiyle alakalı olabilecek."
Millet İttifakı aslında Kürt sorununu çözmekle ilgileniyor, fakat Kürtlerin adını anmadan bunu yapmak istiyor!
Gerek iktidar programı, gerek iktidar olduğunda gerekli çoğunluğa elde etmesine bağlı olarak yapacağı yeni anayasada Kürt sorununun özüne dönük köklü bir çözüm tartışılmıyor bile.
Yüksel Taşkın'ın saydığı maddeler, HDP'nin yani Kürt siyasi hareketinin yasal faaliyeti önündeki antidemokratik engeller ve uygulamaları ortadan kaldırmaya dönük. Fakat Kürt sorununun özü anadil yasağıdır. Kürtçe'nin resmi dillerden biri olarak kabul edilmesi, buna bağlı olarak eğitim ve öğretim sisteminde yerini alması, Kürtlerin eşit bir ulus olarak tanınmasını beraberinde getirecektir.
Millet İttifakı içindeki cılız bazı partiler, anadilinde eğitim hakkını dile getirseler de burjuva muhalefet blokuna rengini veren hakim Türk milliyetçiliği. Anayasanın ilk dört maddesini - tıpkı iktidar bloku partileri gibi - değiştirilemez bir tabu olarak ele alan muhalefet, eşitlik temelinde çözümü baştan reddediyor.
Sınırların içinde milyonlarca Kürdün sorununu "terörle mücadeleye" indirgeyen Millet İttifakı mutabakat metni, sınır ötesi harekatlara (Irak ve Kuzey Suriye'de) devam edeceğini de vurguluyor.
Bir yanda politikasının temeline Kürt siyasi hareketine ve komşu Kürtleri bastırmayı temel alan milliyetçi AKP-MHP-BBP ittifakı, diğer yanda 'bize oy verin' deyip kendi iktidarlarında bildik devlet politikalarını sürdürmeyi vaad eden milliyetçi Millet İttifakı. Bu çift taraflı dayatma aşılmadan sadece Kürtlerin değil Türkiye'nin demokratikleşmesi mümkün olmayacak.
Yaklaşan seçimlerde Kürt halkının tarihsel taleplerini ve eşitliğini savunan sesler çoğalmalı. Devrimci sosyalistler bu yüzden iki milliyetçi ittifaka karşı sandıkta HDP'ye oy çağrısı yapmayı, 'Kapatılamaz' demeyi doğru buluyor.