HDP'nin hazine yardımı hesabının geçici olarak bloke edilmesi, kapatma davasında yaklaşan kararın bir işareti mi?
Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine bloke kararını verdi. Bu kararla birlikte 10 Ocak günü yapılacak hazine yardımının partinin eline geçmesi engellenmiş oldu.
Daha önce Yargıtay iddianamesinde talep edilen bu adımı atmayan AYM, herhangi bir gerekçenin bulunmamasını sebep olarak göstermişti.
Bu sırada kapatma davasının prosedürü işletildi. Savunmalar alındı. Sıra Yargıtay ve HDP'nin sözlü savunmalarının ardından AYM'nin nihai kararı vermesine geldi.
AYM'de, HDP'ye hazine yardımı oylaması 9'a 6 sonuçlandı. Kapatma kararı verilebilmesi için 10 mahkeme üyesinin onayı gerekiyor.
Bazı hukukçulara göre "yargılama devam ederken böyle bir karar tedbirden de olsa verilemez. Bu sebeple de AYM kararı açıkça Anayasa'nın 69. maddesine aykırı." (Avukat Veysel Ok)
Yargı kılıcı HDP'nin üstünde sallanırken, kapatma yanlısı milliyetçi ve ırkçıları AYM üzerinde baskısının neyi değiştirip değiştirmeyeceği kısa sürede görülecek.
10 Ocak'ta yüksek mahkemenin kapatma isteyen savcıyı dinlemesi, ardından HDP'nin son savunması için bir tarih saptaması bekleniyor. Süreç bu şekilde ilerlerse Halkların Demokratik Partisi bir iki ay içinde kapatılabilir. Bir diğer seçenekte kapatılmayıp, hazine yardımının kesilmesi.
Kapatmanın doğrudan iki sonucu var:
1- HDP seçimlere katılması engellenecek. Bu öngörüye sahip olan parti, başka bir partinin çatısı altında seçimlere katılmaya hazırlanıyor
2- Kapatma davasında yargılanan 500'e yakın HDP yöneticisi, milletvekili ve aktivistler siyasi yasaklı hale gelecek. Bu büyük bir siyasi tasfiye anlamına geliyor.
Kapatılan ilk Kürt partisi HDP değil. Savaşın en şiddetli yıllarında siyasi çözüm bulmak için kurulan yasal Kürt partileri, her seferinde devletin hışmını çekmiş ve ard arda kapatılmışlardı. HEP, DEP, HADEP, DEHAP, ÖTP, DTP, BDP, şimdi de HDP hedefte.
HDP'nin en önemli özelliği çözüm sürecinde, siyasi muhataplardan biri olması için Türkiye çapında kurulması. Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 13,1 oy alarak meclise 80 milletvekili ile giren ve üçüncü büyük grubu oluşturan HDP, mecliste çoğunluğu kaybettirdiği Erdoğan ve AKP'nin başlıca düşmanı olmuştu. Çözüm sürecinin bitmesi ile birlikte AKP'li bakanlarla fotoğraf çektirip protokoller imzalayan HDP'li vekiller - başta Selahattin Demirtaş olmak üzere - ağır cezalara çarptırıldı. Halen 4 binden fazla HDP üyesinin tutukluğu olduğu tahmin ediliyor. Halkın oylarıyla seçilen belediyelere iki dönemdir devlet tarafından eş konulması, sistematik baskı sürecinin en önemli halkalarıydı.
Çözüm sürecinin parçalanması ve barış girişimlerinin kesilmesi, sadece Kürt seçmenlerin seçme ve seçilme haklarını ele almadı. Kurulan baskıcı rejimin antidemokratik uygulamaları halkın çoğunluğuna baskı ve adaletsizlik olarak geri döndü.
Siyasi bir yargılama sonucu HDP'nin kapatılması kabul edilemez. Bu sadece Kürt seçmenler ve solun bazı kesimlerinin değil, Altılı Masa için de bir sınav olacak. Keza HDP seçmenlerinin desteği olmadan ne iktidar ne de muhalefet blokunun kazanmayacağı aşikar.