İHD Ankara Şubesi’nde yapılan basın toplantısına katılan çok sayıda toplumsal mücadele aktivisti, belgesel sinemacı Sibel Tekin’in tutuklanmasını protesto etti. Yapılan açıklamada, “Ne suçlama yapılırsa yapılsın kabul etmeyeceğiz, çünkü Sibel’i tanıyoruz. Belgesel film için çekim yapmak suç değildir” denildi.
16 Aralık Cuma günü saat 02:00’de polisler Tekin’in evini basmış, kamerasına, bilgisayarlarına, belgesel çalışmalarının olduğu hard disklerle bazı kitaplarına el koymuştu. Tekin, bugün (17Aralık) tutuklanarak Sincan Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
İHD Ankara Şube Yöneticisi Sevinç Koçak “Sokağın Hafızası Tutuklanamaz. Bugün size, Türkiye’deki adalet sisteminin özeti mahiyetinde bir tutuklama süreci anlatacağız” diyerek şu açıklamayı yaptı:
“Belgesel sinemacı Sibel Tekin, 15 Aralık Perşembe günü sabah saatlerinde, insanların gün aydınlanmadan işe gitmesini konu alacak olan “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeseli için çekim yapmak üzere Tuzluçayır’a gitti. Çekim yaptıktan sonra üniversitedeki işine giderek günlük yaşamına devam etti. 16 Aralık Cuma günü saat 02:00 civarında, gece yarısı evine yapılan baskınla dijital arşivi ve kamerasıyla birlikte gözaltına alındı. Gerekçe olarak, sabah çekim yaptığı güzergâhta bir sivil polis aracını da görüntülemiş olması gösterildi. Yaptığı çekimin içeriği belli olduğu için, görüntüler incelenerek bırakılması beklenirken, yine belgesel için yaptığı eski çekimler de suç unsuru sayılarak 17 Aralık Cumartesi akşamı, çıkartıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘silahlı terör örgütü üyesi’ olma suçlamasıyla tutuklandı.
TEM dosyasında, savcının tutuklamaya sevk tutanağında, mahkeme heyetinin tutuklama kararında ya da cezaevine gönderilen belgelerde Sibel’in hangi örgütün üyesi olduğuna dair herhangi bir bilgi yer almıyor. Bu nedenle hangi örgütün tutuklusu olduğunu ne tutuklamaya sevk eden savcı biliyor ne tutuklama kararı veren mahkeme heyeti, ne Sibel biliyor ne biz biliyoruz ne de gönderildiği Sincan Cezaevi yönetimi. Bir absürt komedi saçmalığında olan bu tutuklama kararı, ne yazık ki son derece gerçek. Sayın savcı ve mahkeme heyetine, hukuksal dayanaklarla verilmediği açıkça belli olan bu kararı hangi gerekçeyle verdiklerini sormak istiyoruz. Sibel ve kamerasının hangi örgütün üyesi olduğuna karar vermelerini de merakla bekliyoruz.
Sibel Tekin, Belgesel Sinemacılar Birliği üyesi bir sinemacıdır, video eylem aktivistidir, akademisyendir. Ankara’nın yakın tarihinin hafıza kaydıdır. Kamerası, Ankara sokaklarında hak arayan herkesin tanığıdır. Yaptığı tüm çekimler mesleğinin gereğidir ve belgesel film için çekim yapmak suç değildir.
Yıllardır sokağın kayıt kanıt hakkını savunarak çekim yapan Sibel Tekin’in, özgür kaldığında yine kamerasını eline alarak kaldığı yerden çekimlerine devam edeceğine şüphemiz yok. Ankara’da hak mücadelesi verenlerin de bu kentin hafızasına sahip çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın. Baştan sona haksız ve hukuksuz ilerleyen bu tutukluluk sürecine derhal son verilsin! Belgesel sinemacı Sibel Tekin derhal serbest bırakılsın!”
Belgesel Sinemacılar Birliği adına konuşan Tufan Taştan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Başkanı Sibel Hürtaş, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu ve Kaos GL’den Yıldız Tar da yaptıkları açıklamalarla Tekin’in tutuklanmasını protesto ettiler.
Yapılan basın açıklamasına Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Ankara İl Örgütü üyeleri de katıldı.