Yargıtay Büyükada davasındaki mahkumiyet kararlarını esastan bozdu. Büyükada davası olarak bilinen davada yargılanan 11 insan hakları savunucusunun temyiz başvurusuyla ilgili olarak Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararını açıkladı.
17 Ekim 2022’de verilen karara göre, Taner Kılıç ile ilgili “örgüt üyeliği” suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası “eksik araştırma” nedeniyle, diğer sanıklar Günal Kuşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkındaki mahkumiyet kararı ise “kanuna aykırılık” nedeniyle bozuldu.
Dosya, yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesi olan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.
ByLock raporu sorusu
Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Taner Kılıç’ın mahkumiyetiyle ilgili temyiz incelemesinde şu kararı verdi:
“ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip,
UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa bu beyan yahut ifadeler CMK’nın 217/1. Maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafilerine okunarak diyecekleri sorulup, gerekirse beyan yahut ifade sahiplerinin tanık sıfatıyla bilgisine başvurulduktan sonra hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması…”
Diğer sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde de şu karara varıldı:
“Dosya kapsamına göre; sanıkların savunmalarının aksine örgütsel amaçla sanıklar İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerine, sanık Günal Kurşun'un FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ettiklerine dair dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken;
Delillerin takdirinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine yönelik hükümler kurulması Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.”