Alevi 'açılımı' yok, devletleştirme var

Torba yasayla komisyondan geçirilip meclis genel kuruluna getirilen cemevlerine dair düzenleme ayrımcılığı yok edecek, Alevilerin tarihsel taleplerini karşılayacak nitelikte mi?

AKP-MHP ittifakının düzenlemesinde şunlar yer alıyor:

n Belediyeler, il özel idareleri aracılığıyla, gerektiğinde cemvelerinin yapım, bakım ve onarım işlerini üstlenecek; malzeme sağlayacak. İmar planlarına bakılarak, cemevi yapma izni valilik ya da kaymakamlık kararıyla verilecek.

n Cemevlerinin indirimli ya da bedelsiz olan içme ve kullanma suyunu belediyeler karşılayacak. Aydınlatma giderleri ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanacak.

Meclis komisyonu toplantısına katılan Alevi kurumlarının temsilcileri, ilgili maddelerin torba tekliften çıkarılmasını ve görüşülmesini isteseler de iktidar partileri buna yanaşmadı.

İktidarın oy çokluğuyla meclisten geçirip yasalaştıracağı bu düzenlemeye bakıldığında, ortada "Alevi açılımı" yapıldığından, yani devletin Alevi yurttaşlara ve inançlarına karşı bir tutum değişikliğine gittiğinden söz edilemez.

Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir. Bu öylesine meşru bir şey ki iktidarın faşist ortağı bile kabul eder hale geldi. Fakat Sünni-Hanefi devlet yapısı korunurken, cemevlerine ibadethane statüsü verilmiyor; Alevilerin ibadethaneleri birer kültürel varlık olarak kabul ediliyor.

Cemevlerinin su, elektik gibi masrafları camilerde olduğu gibi karşılanacak. Buna karşılık cemevi yapma yetkisi devletin eline geçecek, keza mevcut cemevlerinin kontrolü de.  Alevi kurumları, on yıllardır devletin din alanından elini çekmesi için mücadele ediyor. Cemevleri, inananların kendi dernek ve mali kampanyaları sonucu inşa edilir. Yönetimleri ise yine kendi örgütlenmeleri tarafından belirlenir. AKP-MHP iktidarının düzenlemesi ile birlikte cemevlerinin bağımsız karakterine son verilip Alevi ibadethaneleri adeta devletleştiriliyor.