Homofobi ve transfobiye karşı: Binler aşk ve özgürlük için yürüdü!

17.05.2015 - 18:55
Haberi paylaş

Ankara’da binlerce kişi homofobi ve transfobiye karşı aşk ve özgürlük için yürüdü: “Savaş savaş nereye kadar, seviş seviş ölene kadar!”

Kaos GL’nin bu yıl 10. kez düzenlediği Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, binlerce kişinin katıldığı “Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş” ile sonlandı. “Aşk ve özgürlük için yürüyoruz” diyen homofobi ve transfobi karşıtları Ankara’yı gökkuşağına boyadı.

“Sevişe sevişe kazanacağız!”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi önünde bir araya gelen binlerce kişi, buradan Sakarya Meydanı’na yürüdü. Ankara’da bugüne kadar yapılan en kitlesel ve coşkulu 17 Mayıs Homofobi ve Transfobi ile Mücadele Günü yürüyüşünde sık sık “Eşcinseller susmayacak”, “Travestiyiz buradayız alışın alışın gitmiyoruz”, “Nerdesin aşkım, buradayım aşkım”, “Ay ayol azadî”, “Dünya yerinden oynar ibneler özgür olsa”, “Savaş savaş nereye kadar, seviş seviş ölene kadar” ve “Sevişe sevişe kazanacağız” sloganları atıldı.

Yürüyüşe dört bir yandan katılım

Kaos GL’nin çağrıcılığını yaptığı yürüyüşe Pembe Hayat, Ankara’daki üniversitelerden LGBTİ toplulukları, Liseli LGBTİ ve 15 şehirden LGBTİ örgüt ve aktivistlerinin yanı sıra; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğrencileri, Bağzı Üniversiteliler, Ankara Anarşi İnisiyatifi, Sosyalist Gençlik Dernekleri, Liseli Öğrenci Birliği, DSİP Ankara İl Örgütü üyeleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. İnsan Hakları Derneği de yürüyüşte kendi önlükleriyle yer aldı.

HDP adayları da yer aldı

Yürüyüşte dev gökkuşağı bayrağı ve trans hareketini temsil eden pembe beyaz bayrak açıldı. Pankartın hemen önünde ise gökkuşağı ve kara pembe bayraklar taşındı.

Homofobi ve transfobi karşıtları Kurtuluş Metrosu’na ulaştığında kaldırıma sığmadı ve eyleme yolu trafiğe kapatarak devam etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) de yürüyüşe ses aracı yolladı. Yürüyüşe HDP Ankara milletvekili adayları Gülistan Aydoğdu ve Gülsen Ülker ile Eskişehir adayı Barış Sulu da katıldı.

Kitle Sakarya Meydanı’na sığmadı!

Kitle, Sakarya Meydanı’na girdiğinde alkış ve sloganlarla karşılandı. Meydanı hınca hınç dolduran binlerce kişi homofobi, transfobi, ırkçılık ve ekolojik yıkımı alkış, zılgıt ve sloganlarla protesto etti. Yürüyüşte, nefret cinayetleri sonucu yaşamını yitiren eşcinsel ve transların yanı sıra IŞİD tarafından öldürülen lezbiyen komünist savaşçı Ivana Hoffman da anıldı.

Kenan Evren’i kötü bilirdik!

Yürüyüş sırasında, geçtiğimiz günlerde ölen darbeci Kenan Evren de kınandı. Kitle sık sık “Kenan Evren’i nasıl bilirdiniz?” sorusuna, “Kötü bilirdik” diye cevap verdi ve binlerce kişinin ölümünden sorumlu diktatörü yuhlayarak protesto etti.

Sakarya Meydanı’nda Kaos GL adına basın açıklamasını Av. Hayriye Kara okudu. “Heteroseksizme karşı isyandayız” diyen Kara şöyle devam etti:

“Heteroseksizm herkesin meselesidir, birlikte özgürleşmek için ele ele tutuşmaya ve aşkla yürümeye devam edeceğiz.”

Basın açıklamasının ardından binlerce kişi Gülay, Toplama Müzik Grubu ve Arin’in şarkılarıyla eğlendi.

“Birlikte özgürleşmek için aşkla yürümeye devam!”

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

“20 yıllık mücadelemizi sırtımıza almış, bu yıl yine 17 Mayıs’ta heteroseksizme karşı isyandayız.

Okullardan, evlerden, işyerlerinden, çark caddelerinden yola çıktık ve buradayız. Tüm farklılıkları yok edip yalnızca tek bir varlığı, kendini var etmeye çalışan sisteme inat buradayız!

12 Eylül askeri vesayetinin diktası, herhangi bir canlı ibaresiyle seslenmenin mükafat olacağı, katil Kenan Evren geçtiğimiz günlerde toprağı kirletmek üzere yerin dibine girdi. Her ölenin ardından sorulması bir gelenek olan “nasıl bilirdiniz” sorusunun yanıtı binlerin katili, milyonların travması için gayet netti. Onu da diğer tüm ceberutlar gibi kötü bilirdik!

Ama yarattığı baskı rejimi ve kültür ne yazık ki hala bedenlerimizde ve günlük hayatımızda varlığını sürdürmekte. Ülkenin tüm ezilenlerinin üzerinden tankla geçmiş bu rejim o dönem için “bilinen eşcinseller ve transları” da tenkil politikalarıyla yok etmeye kalkışmış. Bu politikalar zamanla kurumsal homofobi ve transfobinin güçlenmesine evrilmiş ve Ülker sokaklar, habitat projeleri, Eryamanlara sebep olmuştur.

Bu rejim, heteroseksizmin yarattığı tektipciliği güçlendirmiş, muhafazakarlaşmaya, neo liberal politikalara hız vermiş ve şu andaki baskıcı rejimin mimarlığını yapmıştır. Diktatörlerin diktatörleri sevmesinden değildir günümüz iktidarının onunla barışmasının tek sebebi, aynı zamanda minnetlerindendir.

İşte bu aynı rejim çok da don değiştirme ihtiyacı duymadan tüm hızıyla hayatlarımıza müdahale etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz 17 Mayıs’tan bu yana yine birçok arkadaşımızı nefret cinayetleri, intiharlar ve iş cinayetlerinde kaybettik. Heteroseksist tahakküm yine hayatlarımızı gasp etti, örgütlenme özgürlüğümüzü hedef aldı. Homofobi ve transfobi evlerde, okullarda, işyerlerinde taruzunu hiç durdurmadan devam ettirdi. Ortadoğu’da eşcinselleri daman atarak öldüren çeteler, Alevi, Ezidi, Türkmen, Süryani ve Kürtleri çocuk yaşlı demeden katletti. Kadınları pazarlara çıkarttı, bunlar yaşanırken Türkiye’de bizlerin vergileriyle ayakta duran camilerde lokum dağıtıldı.

Tabii sadece kötü şeyler olmadı bizden yana. Güzel gelişmeleri de gördük bu bir yılda. Hareket 20 yılı geride bıraktı, yerellerde yeni LGBT örgütleri kuruldu, 15 yıl önce 25 kişinin ancak katılabildiği 1 Mayıs’a bu yıl 25 şehirde birden alanlardaydık. LGBT realitesi geri dönülmez şekilde ayan beyan ortadadır artık, her na kadar anayasal tanınma konusunda devlet direniyor olsa da LGBT’ler Türkiye’de görünmezlik cenderesinden artık tümden kurtulmuştur.

Bizler kurtuluşun tek başına ihtimalinin dahi olmadığına inanlar olarak heteroseksizm başta olmak üzere tüm otoritelere karşı isyandayız. Heteroseksist patriarkal sistem yok olana kadar da bu mücadelemizi devam ettirmekte ısrarcıyız. Türkiye’de ve dünyada tüm yoldaşlarımızla birlikte bu yıl da her yıl olduğu gibi 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobiye Karşı günü selamlıyoruz. Heteroseksizm herkesin meselesidir, birlikte özgürleşmek için ele ele tutuşmaya ve aşkla yürümeye devam edeceğiz.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”

Bültene kayıt ol