Ukrayna Savaşına Hayır Platformu, Putin’in Ukrayna işgalini İstanbul'da düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti. Toplantıda Türkiye ve Rusya’dan savaş karşıtları konuşmalar yaptı.
Savaş karşıtları, Ukrayna’da süren savaşın acilen durdurulması, askeri tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulundu.
Ukrayna Savaşına Hayır Platformu Yürütme Kurulu üyesi Tuna Emren açılışta şunları söyledi: “Ukrayna’da Savaşa Hayır Platformu işgalin başladığı günlerde kuruldu, 184 imzacımız var, sayı giderek artıyor. Dünyanın her yerinden savaş karşıtları ile ilişki içindeyiz. Önümüzdeki dönemde, hep birlikte bir dizi etkinlik gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Biliyoruz ki hiçbir savaşın haklı bir gerekçesi olamaz. Savaşlar ölümden, acıdan başka bir şey getirmez. Dünya bir krizden diğerine sürükleniyor, milyonları aşırı yoksulluğa iten pandemi krizinin açtığı yaraları henüz sarılmamış durumda. Buna rağmen kaynaklar, yaralarının sarılmasını bekleyen toplumlara değil öldürücü şiddete, savaş makinelerine yatırılıyor.
Silahlanma barış getirmez; daha fazla savaş getirir. Savaşlar, kuşaklar boyu süren travmalar yaratır. Ukrayna gözlerimizin önünde yakılıp yıkılıyor, insanlık suçları işleniyor.
Bugün burada, kendi devletlerinin başlattığı bu savaşı durdurmak adına harekete geçen, savaşa karşı çıktıkları için ülkelerini terk etmek zorunda kalan Rusyalı ve Ukraynalı arkadaşlarımızla birlikteyiz.”
Emperyalistler arası çekişmeler dünyayı uçuruma sürüklüyor
Ukrayna Savaşına Hayır Platformu Yürütme Kurulu üyesi Fatma Akdokur, yaptığı konuşmada:
“Bundan üç ay önce kamuoyuna bir duyuru yaptık ve Ukrayna Savaşına Hayır Platformu’nun kuruluşunu ilan ettik. O açıklamamızda “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, emperyalist güçler arasındaki çelişkiler ve yayılmacılığın dünyayı ne kadar tehlikeli bir uçuruma sürüklediğini gösteriyor” demiştik. Aradan geçen zaman boyunca şiddetlenen çatışmalar ne yazık ki söylediklerimizi doğruladı. Dört ay içinde binlerce Ukraynalı öldürüldü. Sekiz milyon Ukraynalı yerinden yurdundan oldu.
İşgal elbette ki binlerce Rus askerinin de ölümüne neden oldu. Rusya’daki bir avuç oligarkın çıkarı için başlatılan ve milliyetçi duyguları hamaset yüklü Çarlık dönemi uygulamalarına özenerek pekiştirmeyi amaçlayan işgalin faturası Rusya’da yaşayan emekçiler ve yoksullar için daha ağır bir yoksulluk oldu.
Ukrayna’yı terk etmek zorunda kalan Ukraynalıların yanı sıra, Rusya’da bu savaşa karşı çıkan muhalifler, savaş karşıtları, barış yanlıları da ya hapis ve polis baskısı ya da zorunlu göç ikileminde kalıp Rusya’yı terk etmek zorunda kaldılar. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali tüm dünyayı tehlikeli bir uçuruma sürükledi.
NATO, Rusya’nın Ukrayna işgalini fırsata çevirmeye, bu vesileyle kendi yayılmacılığını güçlendirmeye, yeni ülkeleri kendi çatısı altında toplamaya çalışıyor. Daha da vahimi, işgalin birinci haftasından itibaren nükleer silah söylemlerini sıkça duymaya başlamış olmamızdır. Dünya, gün geçtikçe daha da tırmandırılmakta olan küresel bir gıda krizinin tam ortasındayken ve Rusya henüz Ukrayna’yı işgale kalkışmamışken, yani birkaç ay kadar önce nükleer silahlara 82,4 milyar dolar harcandı.
Ukrayna’nın işgali ayrıca, devletlerin iklim krizini sonlandırmak için atmaları gereken adımları da rafa kaldırdı. Yükselen enerji ve gıda fiyatlarına, Ukrayna savaşı, ekonominin kontrolünün bütünüyle zorlaştığı sert bir etkide bulundu, ekonomik koşullar küresel ölçekte vahim bir seviyeye ulaştı.
Bizler, NATO’yu bahane eden Rusya’nın işgaline de Rusya’nın işgalini kendi gücünü artırmak ve yaymak için kullanan NATO’nun bu tutumuna da karşıyız. Tüm dünyadaki barış yanlıları olarak, işgalin derhal son bulmasını talep ediyoruz. Askeri tansiyon hemen düşürülmelidir.
Dünyada yıkımı, iklim krizini, nükleer silah tehdidini ve göç krizini tırmandıracak ve milyonlarca insanın gıdaya erişimini engelleyecek olan bu işgal hemen durmalıdır. Türkiye bu savaş kamplarından hiçbirinde yer almamalıdır. Tüm komşularımızla ilişki, insani yardım temelinde, gıda ve sağlık yardımı gibi alanlarda yürütülmelidir.
Ukrayna halkının acısını ve Ukrayna işgaline karşı çıkan savaş karşıtlarının kararlılığını paylaşıyoruz. Savaşlara, işgallere, nükleere, fosil yakıtlara, jeostratejik rekabet için sürdürülen askeri çatışmalara karşı herkesi, büyük insanlığı harekete geçmeye çağırıyoruz. Tüm dünyadaki barış yanlıları, bu savaşı durdurabiliriz” dedi.
Savaşı durdurmak için uluslararası dayanışmaya
Ukraynalı Anna Kovalenko Zülcan gönderdiği video kaydı ile toplantıya katıldı, şunları söyledi: “İlk haftalar hepimiz şoktaydık. Savaş siviller üzerinde büyük bir etki yarattı, sevdiğimiz şehirler bombalandı, 4 aydır ülkem işgal altında, binlerce insan öldü, milyonlarcası göç etmek zorunda kaldı. Savaş milyonlarca insanı, başta çocuklar olmak üzere mahvetti. Savaşın sona ermesi gerekir. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Savaşı durdurmak için uluslararası dayanışma çok önemli.
Ukrayna halkı normal hayatına dönmek istiyor. Rusya’nın Ukrayna işgaline son vermesini istiyoruz.”
Felaket Rusya'nın yenilmesi ile biter
Muhalif gazeteci, Rus savaş karşıtı Svetlana Makhokhei, “Gezegendeki herkesin kendisine savaşları durdurmak için ne yapabilirim diye sorması gerektiğine, hayatımızdaki en önemli şeyin bu olduğuna inanıyorum” dedi ve şunları ekledi: “Ben her zaman Putin rejimine karşıydım. Ana muhalefet Alexey Navalny için çalıştım, şimdi Rusya artık benim için de güvenli değil.
Bu savaş karşıtı kampanyanın bir parçası olmak bana yalnız olmadığımı, işe yaramaz olmadığımı ve artık insanların dikkatini çekmek ya da böylesi bir kabusu durdurmak için bir şeyler yapabileceğimi gösterdi.
Savaş karşıtı protestolar ve ülkeyi terk eden tüm o insanlar sayesinde gerçek bir vatanseverin ne yapması gerektiğini gördüm. Sizin fikirlerinizi ve görüşlerinizi paylaşan, Putin rejimine ve bu korkunç savaşa karşı bir arada duran insanlarla birlikte yürümenin önemini anladım.”
Savaştan kaçan Ruslara destek olmak için Ark Projesinde çalışan antropolog Eva Rappport: “Savaşlar; cinayet, tecavüz ve yıkım anlamına geliyorsa, kimsenin buna neden karşı olduğunu açıklamak zorunda olduğunu düşünmüyorum. Bir açıklama yapması gereken kişiler, savaşın taraflarıdır. Ve bu savaş yalnızca savaşta olan iki ülkeye zarar vermekle kalmıyor, daha yavaş ve daha girift yollarla Rusya'nın kendisini de yok ediyor.
Bu savaş tüm dünyayı daha kötü bir yer haline getiriyor: Daha fazla sınır, daha fazla endişe, daha fazla paranoya, artan askeri harcamalara yol açıyor. Rusya giderek dikta rejimi oldu. Bu korkunç savaşın Rusya'nın değil, Putin'in savaşı olduğunu dünyaya göstermek zorundayız” dedi.
Muhalif görüşleri nedeniyle Rusya’yı terk etmek zorunda kalan gazeteci Alexey Nikolenko şunları anlattı: “24 Şubat sabahı babamı aradım ve dedim ki “Şimdi mutlu musun? Başkanınız savaş başlattı. Ülkeyi terk ediyorum…” "Olması gereken oldu” dedi; “Ukrayna'nın uzun zaman önce ele geçirilmesi gerekiyordu.” Şöyle devam etti; “Sen ne olmasını isterdin ki? O alçaklar mı kazansaydı?" Babam Rus propaganda makinesini izlemeye devam ediyor ve ona gerçekten inanıyor; Ukrayna'nın aslen Rus toprağı olduğunu, ABD'nin Ruslara karşı etnik silahlar geliştirmek için Ukrayna'da biyoloji laboratuvarları kurduğunu düşünüyor.
Ukrayna’da aileleri bölen, dağıtan bu savaş Rusya'da da aynı şeyi yaptı. Ve bu durum, muhtemelen, giderek daha da kötüleşecek. Rusya'nın faşistlere ve Nazilere özgü bu hastalıklı düşüncelere nasıl yakalanabildiğini aklım almıyor. Sadece efsanevi Rus halkının var olma hakkına sahip olduğuna inanmak nasıl mümkün olabilir? Resmî istatistiklerin Rusya'da 194 etnik grubun yaşadığını söylediğini de hatırlıyorum.
Siyasi liderlere bunun hesabını sormalıyız. Benim tek başıma yapabileceğim bir şey değil bu. Ama bir toplumun bunu yapmaya hakkı vardır; hep beraber soralım.
Rusya Ukrayna’yı işgal etse bile savaşı bitirmez, sırada Polonya, Litvanya, Moldova var. Felaket ancak Rusya’nın yenilmesi ile biter” dedi.
Rusya’lı sanatçı, iklim aktivisti Kate Yasnaya yaşadıklarını anlattı: “Savaşın başladığında Rusya’daydım, savaşın başladığına inanamadım. Ukrayna’da yaşayanları düşünmeye, savaşın ne zaman biteceğini düşünmeye başladım. Bu yanlıştı, doğru olamazdı, insanlar birbirini öldürmemeliydi, ama savaş hala sürüyor, nasıl bitecek bilmiyorum.
24 Şubat’tan itibaren savaş karşıtı eylemlere katılmaya karar verdim, elimde sarı mavi balonlarla sokağa çıktım, Rus polisi gözaltına aldı, bu çok komikti, sadece balon tuttuğum için yakalanıyordum. Sonra Rusya’yı terk ettim, ama pek çok arkadaşım hala Rusya’da ve ne durumdalar bilmiyorum. Savaşı durdurmak için çabalarıma devam ediyorum. Daha iyi bir dünya için bu savaşı durdurmalıyız.”