Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi. Demiral, derin devlet dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biriydi. DGM’lerdeki en kritik davalara baktı.
1984-1995 yılları arasında Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı görevini yürüttü. Bu görev bir bakıma rejim bekçiliği göreviydi. Devletin beğenmediği konuları yazanları susturmakla görevliydi. Yardımcısı Ülkü Coşkun’la birlikte işkenceli sorgulara bizzat katıldığı, odasında eylemci öğrencileri dövdüğü söylenirdi.
Nusret Demiral’ın DGM Başsavcısı olarak baktığı başlıca davalar şunlar:
Türkiye Birleşik Komünist Partisi liderleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın’ın davası; hayali ihracatçı Kemal Horzum ve DEP’li milletvekillerinin davaları; Doç. Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu cinayetleri, Özal’ın ölümü ile ilgili soruşturma ve Sivas Madımak katliamı davası.
Kürtçe yemin eden DEP milletvekillerini Meclis’te gözaltına aldırdı. Daha sonra milletvekilleri için idam istedi.
Uğur Mumcu suikastı davasına baktı. Patlama sonrası polis delilleri süpürge ile topladığı için çok eleştirildi, delillerin karartıldığı söylendi.
Demiral, Uğur Mumcu cinayeti soruşturmasında DGM Savcısı Ülkü Coşkun’u görevlendirdi. Coşkun, Mumcu Ailesi’ne şu sözü söyler: “Bu işi devlet yapmıştır, siyasi iktidar isterse çözer.” Nusret Demiral, Uğur Mumcu davası ile ilgili olarak Güldal Mumcu ve Avukat Emin Değer’e şunları söyler: “Devlet isterse çözer, siz güçlü ailesiniz. Hükümette gerekli baskıyı oluşturun, gerekli mesaj ve talimat verilsin, çözümlensin ya da bu birimleri doğrudan bana bağlatın, çözerim."
Madımak katliamı davasının savcısıyken “Madımak bir tahrik sonucu oldu” dedi, sorumlusunun da sol ve Aziz Nesin olduğunu söyledi.
Türkiye Birleşik Komünist Partisi liderleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın’ın davasına baktı. İşkence altında sorgularını yaptı. Doç. Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu cinayetlerinin dosyalarının savcısı oldu.
Nusret Demiral, devletin yargıdaki temizlik işlerini yürütmüştür. MİT raporunda adı geçen, çeşitli kaçakçılık olaylarının sorumlusu, hayali ihracatçı Kemal Horzum’un ifadesini alan ve serbest bırakan savcıdır.
Demiral, Özal’ın ölümü ile ilgili soruşturmanın da savcısıdır. Baktığı hemen tüm davalar faili meçhul olarak kalmıştır. Savcılığının yanı sıra görüşleri de çok tepki toplamıştır. Sanıkların ifadeleri alınırken gözlerinin bağlanması gerektiğini söylemiştir. Bebeklerin el ve ayak izlerinin alınmasını, fişlenmelerini istemiş, bu konudaki önerisini İçişleri Bakanlığına iletmiştir.
Demiral, MHP’nin bakış açısına paralel iş yapan bir devlet görevlisiydi. Emekli olduktan sonra da Milliyetçi Hareket Partisi'nden siyasete girdi. 1995 yılındaki genel seçimlerde MHP'den Milletvekili adayı oldu, ama partisi baraj altında kaldı, seçilemedi.
Eski savcı Nusret Demiral’ı iyi bilmezdik.