Hayvan hakları aktivistleri harekete geçti. Üsküdar ve Kadıköy Hayvan Hakları Savunucuları adına yapılan basın açıklamasında, sokak hayvanlarının toplanmasına karşı çıkıldı.
Barınaklarda koşulların elverişsiz olduğu, hayvanların hayatlarının tehlikede olduğu söylendi. “Kentlerimizi ve hayatlarımızı sokak hayvanları ile paylaşmaya devam edeceğiz” denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta belediyelere, sokak hayvanlarını barınaklarda toplama çağrısı yaptı. Erdoğan’ın yaptığı çağrının sonuçlarının bir felakete, büyük bir hayvan katliamına yol açabileceği endişesiyle Üsküdar’da bir grup hayvan hakları aktivisti basın açıklaması düzenledi ve hayvanlara yönelik katliam hazırlıklarını protesto etti.
“Yeni Hayırsızada katliamına hayır”, “Sokak hayvanları sahipsiz değildir”, “Madde 6 kırmızı çizgimizdir” pankartları taşıyan grup basın açıklamasını Üsküdar Belediyesi önünde gerçekleştirdi. Belediyelerin, 5199 sayılı Hayvan Hakları Yasasında belirtilen görevleri yerine getirmesini istedi.
Sokak hayvanlarına yönelik toplama ve yok etme kampanyası belediyeler eliyle hızlanmış durumda. Yasaya rağmen sokak hayvanlarına gerekli tıbbi ve gıda desteği sağlanmıyor, hayvan barınaklarında uygun koşullar sağlanmıyor, hayvanlar çoğunlukla ölüme terkediliyor, zaman zaman da toplu olarak öldürülüyor.
Sokak hayvanlarını belediyelere teslim etmek, onları ölüme göndermektir
2004’e kadar belediyeler zehirli kıyma için bütçe ayırıyorlar, hayvan katliamları yapıyorlar ve bunu açıklıyorlardı. 2004’te hayvan hakları kanunu çıkarıldı. Örnek bir kanundu, ancak uygulamayan belediyeler için bir yaptırım öngörmemesi kanunu işlevsiz hale getirdi.
Belediyelerin büyük çoğunluğu sokak hayvanları için bütçe ayırmıyor, barınak veya kısırlaştırma için bakım ve tedavi merkezleri kurmuyorlar. Bugün 1389 belediyenin 1200’ünde barınak yok.
Sadece İstanbul’da 100-150 bin sokak hayvanı var, ama 10 ilçede barınak ya da bakım evi bile yok. İlçelerdeki mevcut barınaklar ancak birkaç yüz hayvanı barındırabilir.
İBB’nin Kısırkaya barınağındaki alan en fazla 1000 hayvanı barındırır. Dolayısıyla belediyelerin eline sokak hayvanlarını teslim etmek onları meçhul bir yere göndermekle eşdeğer. Sonlarının ne olacağı belli.
Hayvanların tehlikeli olarak sınıflandırılması doğru değil
Bazı hayvanların “yasaklı/tehlikeli ırk” olarak tanımlanması doğru değil. Tehlikeli olan bu hayvanlar değil, onları silah olarak kullananlar, bu kişilere en ağır cezalar verilmelidir. “Yasaklı/tehlikeli” olarak damgalanan hayvanlar rehabilite edilmeli ve yuvalandırılmalıdır. Bu konu Hayvan Yasasında da açıkça belirtilmektedir.
Belediyelerin tedavi için aldığı hayvanı, aldığı noktada bırakmasını gerektiren 5199 no’lu kanunun 6. maddesi titizlikle uygulanmalıdır. Barınaklar, 7/24 kamera sistemiyle herkes tarafından erişilebilir olmalıdır.