Fatura yine emekçilere kesildi

22.10.2021 - 15:40
Haberi paylaş

TL, tarihinin en düşük seviyelerine indi. 1 dolar 10 lira olma yolunda ilerliyor. Benzine, mazota, LPG’ye büyük zamlar yapılıyor. Elektrik ve doğal gaz zamları yolda. Kitlesel işsizlik ve düşük ücretler de cabası.

Dış basında olay şöyle haberleştirildi: Erdoğan’ın Merkez Bankası faizleri indirdi, TL değer kaybetti. Özerk olması gereken MB, artık Erdoğan’ın MB olmuş durumda, bunu bütün dünya kabul ediyor.

TL’nin erimesinde 3 önemli adım

TL’nin erimesi süreci son bir haftada şöyle gelişti:

Faiz indirimlerine olumsuz baktığı düşünülen Para Politikaları Kurulu (PPK) üyesi 3 isim 2 gün önce gece yarısı, Maliye ve Hazine Bakanının dahi bilgisi dışında görevden alındılar. Bakan Lütfi Elvan istifanın eşiğine geldi. Ardından yeni PPK üyeleri dün faizi 200 baz puan indirdi.

Erdoğan, Kavala ve Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarının uygulanmasını isteyen 10 büyükelçi için ağır sözler söyledi. Tabi komik olan, büyükelçilere “adalete müdahale ediyorsunuz” eleştirisi getirirken, kendisi geçenlerde Kavala için yargıya açık müdahalede bulunmuş, “beraat ettirmeye çalışıyorlardı, bir manevra ile engelledik” demişti.

Son olarak da dün Türkiye, OECD Mali Çalışma Grubu (FATF) tarafından, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede yeterli çabayı göstermediği gerekçesi ile gri listeye alındı. Halen gri listede Arnavutluk, Suriye, Sudan ve Yemen gibi ülkeler bulunuyor. Pandora Belgeleri bu kararın çıkmasında etkili oldu.

Bu hükümet TL’deki erimeyi durduramaz

Bütün bu gelişmeler, artık TL’nin değerinin korunması konusunda bu hükümetin yapacağı hiçbir şeyin kalmadığını gösteriyor. Hükümet ve çevresi muhtemelen bundan sonra, gitmeden ne kadar küplerimizi doldurursak o kadar kâr mantığı ile davranacak.

TL değerini kaybedince ne oluyor dersek, en başta cebimizdeki paranın alım gücü eriyor. Her türlü ürüne, hizmete; ister ithal, ister yerli üretim olsun, zam geliyor. Sanayide yatırımlar azalıyor, yeni istihdam yapılmıyor, işsizlik artıyor. 

Kara para kazananların sayısı artıyor, gelir adaletsizliği, ahlaki çürüme artıyor. 

Bu hükümet acilen gitmek zorunda, elbette gelecek olanın emekçilerin lehine çözümler üretebilmesi için de şimdiden işçiler, emekçiler sokaklara çıkmalı taleplerini ortaya koymalıdır.

Bültene kayıt ol