Pandemi insan haklarını ihlal etmenin ve tecridin bahanesi oldu

05.10.2021 - 17:03
Haberi paylaş

İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu, cezaevi ve adliyelerdeki pandemi önlemlerine ilişkin ortak açıklama yaptı.

İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu, cezaevi ve adliyelerdeki pandemi önlemlerine ilişkin açıklama yaptı. Pandemi tedbirlerinin cezaevleri ve adliyelerde insan haklarını ihlal etmenin ve tecridin bahanesi olarak kullanıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Cezaevleri ve adliyelerde pandemi kuralları hukuka ve insan haklarına uygun düzenlenmelidir” denildi.

OHAL varmış gibi kararlar alınıyor

İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu cezaevi ve adliyelerdeki pandemi önlemlerine ilişkin açıklama yaptı. 

İstanbul Tabip Odasında yapılan açıklamada ilk sözü İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu aldı. Pandemi döneminde hastanelerden sonra en tehlikeli yerlerin adliyeler ve cezaevleri olduğunu söyleyen Durakoğlu, “Bu konuda defalarca gerekli önlemlerin insan haklarına uygun olacak şekilde alınmasını istedik. Ancak Kovid-19 bahanesiyle mahkûmlar haklarını kullanamıyor. Bir ihlal söz konusu. Olağanüstü hal durumu geçerliymiş gibi yasalar ve kararlar alınıyor. İnsan yaşamı ve hakkı esas alınmalıdır. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu 

Sağlık hakkı ile bağdaşmıyor

Ardından İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip söz aldı. Cezaevlerindeki hak ihlali ve Kovid-19 sorununun çok önemli olduğunu belirterek, tutukluların tecrit halinde olduklarını söyledi. 

Cezaevlerinde tutukluların avukatlarıyla dahi görüşlerinin engellendiğine dikkat çeken Pınar Saip, pandemi döneminde cezaevlerinde yaşananlara ilişkin verilerin kendileri ile paylaşılmadığına dikkat çekti. Saip, “Bugün bir sağlık sorunu için hastaneye gelmek zorunda olan bir tutukluya 14 gün tek başına kalma uygulaması uygulanıyor. Cezaevlerinde yüz yüze görüşler mümkünken görüşlerin yapılmaması tutuklulara bir kat daha ceza uygulamak demektir. Onlara aldıkları cezadan daha fazlasını yüklemektir. Bunlar insan hakları ile sağlık hakkı ile bağdaşmamaktadır. Bu durum demokrasiyle bağdaşmamaktadır. Bunun yapılmaması gerekir” dedi.

Adil yargılama ve sağlık hakkı ihlal ediliyor

Ardından hazırlanan açıklamayı İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez paylaştı. 

Pandeminin cezaevlerindeki yaygınlığı konusunda yeterli şeffaf bilgiye sahip olamadıklarının altını çizen Ekmez, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün yaptığı açıklamalarda paylaştıkları ile sahadan edinilen bilgilerin örtüşmediğini söyledi. Pandemi döneminde yaşanan en büyük sıkıntılardan birisinin mahpusların sağlık hizmetlerine erişememesi olduğuna vurgu yapan Ekmez yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

“Bu dönemde mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine sevk edilmeleri ile ilgili birçok sıkıntı yaşanmıştır. Birçok zorluğu aşıp sağlık merkezlerine ulaşabilen mahpuslar gittikleri sağlık merkezlerinden dönüşte 14 gün izolasyona maruz kalmışlardır. Mahpuslar bir buçuk yılı aşkın süredir yakınları ve avukatları ile uygun ortamlarda görüşememektedir. Avukatların bu dönemde mahpus olan müvekkilleri ile elden bilgi paylaşımları ortadan kaldırılmış, yüz yüze yapılması gereken görüşmeler bir paravanın arkasından gerçekleştirilmiş, avukat-müvekkil gizliliği içerisinde kalması gereken bilgilerin paylaşımı sınırlandırılmıştır. Bu kısıtlamalar, mahpusların görülmekte olan davalarında ciddi hak kayıplarına neden olmaktadır. Duruşma salonlarında da cezaevlerine benzer bir süreç yürütülmektedir.”

Açık görüşler en kısa zamanda başlatılmalıdır

Adalet Bakanlığı'nın şeffaf yürütmediği pandemi sürecin boyunca yaşanan sağlığa erişim hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlallerinin devam ettiğine dikkat çeken Ekmez son olarak önerilerini paylaştı:

  1. Hukukçular ve mahpus yakınları için açık görüşler diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde en kısa sürede başlatılmalıdır. 
  2. Mahpusların havalandırmaya çıkış saatlerinin ve sosyal imkânlarını kullanmalarının önündeki engeller ivedilikle kaldırılmalıdır.
  3. Duruşma salonlarına mahpusların fiziken gelişi ile ilgili kısıtlılık ortadan kaldırılmalıdır.
  4. Aleni yargılama ilkesi uyarınca duruşma salonlarına avukat ve taraf yakını izleyicilerin katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
  5. Mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine ulaşmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, sağlık merkezlerinden cezaevlerine dönüşlerinde uygulanagelen 14 günlük izolasyon uygulamasına son verilmelidir. 

 

Bültene kayıt ol