Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır platformu, 20 Haziran Dünya Mülteciler günü vesilesiyle bir açıklama yaptı.
Mülteci; ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden, ülkesini terk ederek başka bir ülkeden sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından ‘kabul’ edilen kişi olarak tanımlanmaktadır. 2001 yılından günümüze her yıl 20 Haziran, Dünya Mülteciler Günü olarak anılmaktadır. Bugün dünyada 70 milyondan fazla mülteci bulunmaktadır.
Dünya’nın birçok bölgesinde ve Türkiye’de mülteciler hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Eğitim hakkı, sağlığa erişim hakkı, kültürel/ sosyal hakları, seyahat hakları ve çalışma hakları yok sayılmakta, ayrımcı tutumlarla karşı karşıya gelmektedirler.
Ayrıca belirtmek gerekir ki sadece “mülteci” statüsünde olan kişiler yasal koruma ile sığındıkları ülkede yaşamlarını biraz daha rahat sürdürmektedirler. Resmi olarak “mülteci” statüsü alamamış milyonlarca insan bugün farklı coğrafyalarda zor koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir.
Türkiye’de de 4 milyona yakın Suriyeli ve 1 milyon civarında Afgan, Iraklı, İranlı, Afrikalı göçmen bulunuyor. Bu kişilerin çok büyük bir kısmı, yukardaki tanıma uygun bir biçimde, kendi devletlerinden kaçtıkları halde, Türkiye devleti bu kişileri mülteci olarak tanımamaktadır. Ancak hükümetin tavrı ne olursa olsun, Hepimiz Göçmeniz Platformu olarak şunu söylemeye devam edeceğiz: Türkiye’deki göçmenlerin çok büyük bir bölümü mülteci statüsünde olması gereken kişilerdir. Bu kişiler, uluslararası anlaşmalar ve Birleşmiş Milletler kararları gereği mültecilere sağlanması gereken bütün haklardan yararlanmalıdır.
Salgının başından bugüne geçen bir buçuk yılda, Türkiye'de yaşayan göçmenler ve mülteciler; saldırıya uğradıkları veya hedef gösterildikleri anlar dışında görünmez oldular.
İşin doğrusu, öncesinde de mülteciler yardıma muhtaç düşkünler olarak resmediliyor, Türkiye’de yaşayan ve çalışan milyonlarca mültecinin insan hakları ve topluma entegrasyonuna yönelik hiçbir program üretilmiyordu. Bir taraftan AB ve Türkiye arasında hala devam eden anlaşma gereği mülteciler Türkiye sınırları içine hapsedilirken, öte yandan düzenli aralıklarla "evlerine gönderilmelerinden" bahsediliyordu.
Bugün ise salgının sonuçlarının tüm topluma ödetildiği, işsizlik ve yoksulluğun olağanüstü arttığı koşullarda mültecilerin koşullarının çok daha kötüleştiğini tahmin etmek zor değil.
Öncelikle mültecilerin salgın koşullarında artan yoksulluk ve kayıtsız çalışma sonucu ağırlaşan çetin yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekir.
Ancak mesele bir yardım götürme meselesi değildir, Türkiye sınırları içinde çözülemez. Mültecilerin eşit hakları için mücadele etmeliyiz. Mültecileri hapseden, ölümcül yollarla seyahat etmeye zorlayan bu sisteme karşı çıkmalıyız.
Güvenlik güçlerinin sınırlarda mültecilere uyguladığı şiddetin ve silahlı saldırıların sona ermesi için çalışmalıyız.
Bu hedeflerin, var olan siyasi partilerin insafına bırakılmasının ise hiçbir şey yapılmaması ile sonuçlanacağı açıktır. Bugün iktidar için rekabet eden partilerin hiçbirinin mültecilerin haklarına dair bir projesi bulunmamaktadır. Çoğunun, ekonomideki çöküşün faturasını göçmenlere kesmek için birbiriyle yarış halinde olduğunu görüyoruz.
İhtiyacımız olan, mültecilerle dayanışmayı inşa etmek, mültecilerin yabancı veya misafir değil Türkiye emekçi sınıflarının bir parçası olduğunu göstermektir.
Yalnızca mültecilerin değil tüm toplumun derin bir yoksullaşma ve güvencesizleşme içine girdiği günümüzde bu dayanışmayı örmek kritik önem taşıyor.
Amasız, fakatsız "mülteciler kardeşimizdir" demeli ve bu sesi büyütmek için özveriyle çalışmalıyız. Mültecilere eşit haklar istemek kendi haklarımızdan feragat etmek değil hep birlikte daha güçlü olmak demektir.
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde her mültecinin, insan onuruna yakışır şartlarda yaşam sürmeye hakkı olduğunu hatırlatıyoruz. Ancak böylesi bir ortamda birlikte yaşamı mümkün hale getirebiliriz.
İltica haktır, mültecilere özgürlük.
Bütün mülteciler kardeşimizdir.
Hepimiz Göçmeniz Platformu
19 Haziran 2021