Cumhurbaşkanı Erdoğan TV'de, Merkez Bankası'nı ) faiz indirimine davet etti, aynı dakikalarda dolar bütün zamanların en üst seviyesi 8.80 çıktı. TL son 5 ayda yüzde 15 değer kaybetmiş durumda.
Ertesi gün TÜİK, her zaman yaptığı gibi enflasyonu, gerçek değerinin en az yarısı kadar indirerek açıkladı. TÜİK’in açıklamasına göre enflasyon geçen Nisan ayına göre yüzde 1 seviyelerinde azaldı. Türkiye ekonomisi için iyi olması gereken bu haber de TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesine yol açtı.
Ardından ABD istihdam verileri açıklandı, ABD istihdamının beklenenden daha fazla arttığı, işsizlik başvurularının azalmakta olduğu ortaya çıktı, TL yine dolar karşısında değer kaybetti.
TL sürekli değer kaybediyor, çünkü dünyada en büyük 30-40 ekonomi içinde muhtemelen en zayıf para birimi konumunda, hiçbir Merkez Bankası bilançosu eksi 50 milyar dolarda değil.
Bu zayıflığına rağmen Cumhurbaşkanının faiz düşürme inadı devam ediyor. Temmuz-Ağustos aylarında faizlerin indirileceğini açıkladı. Merkez Bankası Başkanı da enflasyon indiği takdirde faizleri indiririz diye açıklama yaptı.
Şimdi gözler Merkez Bankasının 17 Haziran’da yapacağı aylık olağan faiz değerlendirme toplantısına çevrildi. Yapılacak bir faiz indirimi, TL’de büyük bir değer kaybına, diğer paralar karşısında büyük bir düşüşe yol açabilir.
Türkiye ekonomisi, siyasetteki krizin de giderek ağırlaşması nedeniyle büyük bir döviz darboğazına doğru hızla sürükleniyor.
Merkez Bankası kasası eksi 50 milyar dolarda. Borsaya, tahvile, hisse senedine yabancı fonların talebi durma noktasında, hatta döviz çıkışları daha fazla. Turizm sezonu, Covid ile ilgili hükümetin hatalı kapanma ve aşı politikaları nedeniyle bir türlü başlamıyor.
Bütün bu gelişmeler, dövizin her halükarda yükselmeye devam edeceğini gösteriyor.
Türkiye kapitalizminin şimdi en büyük umudu, 14 Haziran’da Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden ile NATO toplantısında yapacağı görüşme. Bu görüşmeden de bir şey çıkmazsa, olay büyük bir krize evrilebilir.