Hrant Dink cinayetine ilişkin davanın 5’inci duruşması görüldü. Duruşma 3 Eylül’e ertelendi, Hrant’ın Arkadaşları adalet nöbetini tutmaya devam edeceklerini söyledi.
Sabah saat 10:00'da Çağlayan Adliyesi önünde buluşan Hrant'ın Arkadaşları adına basın açıklamasını Figen Şakacı okudu:
"24 Nisan 1915’i, Ermeni soykırımının yüzüncü yıldönümünü geride bıraktığımız günlerdeyiz. Geride bırakmak ironik bir ifade, zaman akıyor ama aslında hiçbir şey geride kalmıyor. Israrla inkar edilen soykırımın, bir türlü kabullenilemeyen hakikatin ve gerçekleşmeyen adaletin yarattığı isyan duygusuyla, yasımızı hak ettiği şekilde tutamıyoruz. Kayıplarımız için, toprağa verdiğimiz canlar için ağıtlar yakamıyoruz. Acılarımız küllenmiyor. 1915’te kaybettiklerimizin ve Hrant’ın ve Sevag’ın aramızda olamayışını metanetle kabullenemiyoruz.
Bizler, tıpkı Hrant Dink gibi bu topraklarda doğup büyüyen ve burada gömülmek isteyen vatandaşlar olarak niyetimiz, kan davası gütmek, yeni yaralar açmak değil. Ama yaşadığımız acıların içten bir şekilde kabul edilmesini, katillerin ortaya çıkarılmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Toplumsal uzlaşma için, sözde değil sahiden bir arada, barış içinde birlikte yaşamak için adaletin yerini bulması gerektiğine inanıyoruz. Ve bundan böyle hiçbir Ermeni’nin, 1915’te yitirdiğimiz, Albert’le, Hagop’la, Haçatur’la, Nazaret’le ve daha yüzlerce Ermeniyle, 19 Ocak 2007’de katledilen Hrant’la, 24 Nisan 2011’de askerliğini yaparken öldürülen Sevag’la aynı kaderi paylaşmasını asla ve asla istemiyoruz. Yüzleşmeye, adalete bu yüzden ihtiyaç duyuyoruz.
Az sonra burada bir kez daha Hrant Dink mahkemesi olacak. Adalet adına gerçekleşen müsamereler bugüne kadar yaralarımızı deşmekten, huzursuzluk ve mutsuzluktan başka bir işe yaramadı. Bu müsamerelerde katiller aslında gizlenmiş olmuyor, onların kim olduklarını, bu cinayeti nasıl işlediklerini bir bir biliyoruz. Her fırsatta bunları söylüyoruz, söyleyeceğiz. Ama bu müsamerelerde katiller korunarak aslında bir ihtimal yok edilmeye çalışıyor; o hepimizin bir arada, birbirimizi tanıyarak ve kabul ederek barış içinde yaşama ihtimalidir.
Bizler Hrant’ın arkadaşları olarak, Sevag’ın arkadaşları olarak, 1915’te katledilen Ermenilerin arkadaşları olarak adalet nöbetini tutmaya devam edeceğiz ve vicdanı olan herkesi bu nöbeti tutmaya davet edeceğiz.
Bir kez daha... Hrant için Adalet için!"