Küçük işletmeler zor durumda

05.05.2021 - 18:41
Haberi paylaş

Salgın nedeniyle 30 Nisan’da başlatılan kapanmada, küçük işletmeler ve bu yerlerde çalışan işçiler çok fazla hırpalanıyor. 

Zaten uzun süredir büyük marketlerin, internet satışlarının rekabetiyle çok zor durumda kalan küçük esnaf, şimdi kötü yönetimin yarattığı ortamda ölüm kalım mücadelesi veriyor. Son zamanlarda esnaf intiharlarında artış var.

Kötü yönetimin son hafta ortaya çıkan iki örneği var: Birincisi çeklerin iptal ile ilgili çıkarılan yasa, diğeri kapanma genelgesindeki adaletsizlikler.

Çek erteleme yasası ortalığı karıştırdı

Tam kapatmanın hemen öncesinde aralarında bir futbolcunun da olduğu bir grup milletvekilinin son dakika verdiği önergeyle torba kanuna giren çek ertelemesi bir günlüğüne piyasayı altüst etti.

Yükselen şikâyetler sonucu Meclis’ten geçirilen kanun, yönetmelik değişikliğiyle, aslında yasal olarak usulsüz bir yöntemle aynı gün revize edilmek zorunda kalındı. Ama piyasada yaşanacak felaketin önlenmesi için bu usulsüzlük tüm taraflarca kabul edildi.

Kapanma genelgesi büyük bir adaletsizlik kaynağı oldu

İkinci kötü yönetim uygulamasını, kapanma genelgesi yaşattı.

Önceki kapanmalarda insanların oturduğu, vakit geçirdiği yerler, berberler, lokantalar, kahvehaneler, barlar vb. yerler kapatılmıştı. Bu defa zorunlu yiyecek maddesi satmayan tüm esnaf kapatıldı. Ama bu yapılırken esnaf büyük bir adaletsizliğe de maruz bırakıldı. Kırtasiye, giyim, zücaciye vb. ürünleri satan esnaflar kapatıldı, ama marketlerin bu bölümleri çalışmaya devam ediyordu.

Kapanma genelgesindeki adaletsizlikler esnaflar tarafından protesto edilince, genelge “düzeltildi”. Zincir marketlerin kırtasiye, giyim, zücaciye gibi bölümleri de kapatıldı. Ama bu ürünlerin internet satışları devam ediyor.

Bu arada pek çok zorunlu hizmet ihtiyacı olabilecek esnaf da kapatıldı, mesela çilingirler kapatıldı, artık 15 gün boyunca kimse evde anahtarını unutmamalı, çünkü çilingirler çalışmıyor. Oto tamircileri kapatıldı, ama işe gitmeye devam eden 16 milyon insan var. Bu insanlar, araçları bozulduğunda, ya da periyodik bakım ihtiyacı doğduğunda tamirci bulamayacak.

Yine kapanma genelgesi ile Pazar yerleri kapatıldı, ama raf ömrü kısa olan ve pazarcıların elinde kalan meyve-sebzeye ne olacağı düşünülmedi. Pek çok ürün bozuldu, telef oldu. Hükümet bu konuyu üç gün sonra “düzeltti”. Pazar yerleri şimdi Cumartesileri açılacak, tabi ilk Cumartesiye daha 4 gün var, eldeki sebze-meyve çürümeye devam edecek. Bu arada marketler ve internet mağazaları sebze-meyve satmaya devam ediyor.

Başkanlık rejimi yönetemiyor

Bütün bu tuhaflıklar, tek adam rejiminin, Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye’yi getirdiği noktayı özetliyor. Hükümet artık kontrolü kaybetmiş durumda, ülkeyi yönetemiyor. Merkez Bankası kasası eksi 60 milyar dolarda, yeni döviz borcu bulmak için çok yüksek faizlere razı olması gerekiyor. Bu nedenle geçen yıl salgının başında gerçekleştirdiği bol kredi imkânını da artık sağlayamıyor.

Türkiye dünyada esnafına, yurttaşına en az yardım eden ülkeler listesinde. Pek çok ülke esnaflara bir önceki yıl beyan ettiği cirosunun yüzde 80’ini hibe olarak verirken, hükümet en fazla 500 liralık kira yardımı yapıyor, kredi borcunu öteliyor, ama bu tip destekler esnafın hiçbir sorununu çözmüyor. Fakat her zaman tekeller, üretim pazarlarını kontrol eden toptan ve perakende satış zincirlerinin sahipleri kazanıyor.

Sayıları 2 milyonu bulan esnafın öfkesi, hükümetin üzerinde şimdiye kadar bu derece yoğunlaşmamıştı. Son kapanmada yaşanan adaletsizlikler bardağı taşıran damla oldu. AKP-MHP ittifakının oy deposu olan esnaflar, bu defa gerçekten hükümetten umudu kesmiş durumda. Bu durum anketlere de hızla yansımaya başladı. Artık AKP-MHP tabanının en az yarısı, hükümetin ekonomiyi toparlayabileceğinden ümidi kesmiş durumda. Ancak muhalefet de bu konuda insanlara yeterince güven vermediği için, anketlerde hala en büyük kitle kararsızlar.

Bültene kayıt ol