Bazı gazetelerin editörleri iktidarın attığı her adımdan abartılı bir müjde haberi çıkartmaya bayılıyor. En son aya gitme müjdesi, doğalgaz müjdesi gibi şaşalı haberlerin yanında son zamanların “müjdeleri” biraz zayıf kalsa da açık bir gerçeğe işaret ediyorlar: Müjdeler “ayı” işaret ederken, halkın yaşadığı gerçekler pandeminin, ekonomik krizin ve adaletsizliklerin yarattığı toplu yıkımla katlanılmaz hale geldi.
İktidar da bu gerçeklerin farkında olduğu için, işçilerin, emekçilerin alınteriyle kazandığı her hakkı kendi lütfunun somutlanmasıymış gibi tanıtıyor.
Örneğin iktidarın son açıklamasında, memur maaşlarının 10 Mayıs’ta yatırılacağı söyleniyor!
Bu kadar!
Müjdeye bakar mısınız!
Duyan da memurların daha önce maaş almadığını, ilk kez 2021 yılının Mayıs ayının 10. gününde maaş almaya hak kazandığını düşünebilir. Ama iktidar, bayramdan önce biraz öne çektiği maaş ödeme gününden müjde çıkartabiliyor.
Türk-İş uzmanlarının altını çizdiği gibi, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yoksulluk sınırını oluşturuyor. Türkiye’de yoksulluk sınırı 8.911 TL. Memurlarını yoksulluk sınırının yarısı kadar maaşa mahkûm etmesi nedeniyle hicap duyması gereken iktidar sözcüleri memurların alın terinin karşılığı olarak aldığı ücretleri kendi yüce gönüllülüklerinin bir nişanesi olarak göstermeleri ve bazı gazetelerin bunda müjde görmeleri iktidar çevrelerinin gerçeklerden kopukluğunu gösteriyor.
Müjde üzerine müjde vermekten yorulmayan iktidar bir müjde de emeklilere verdi. Fakat herkes biliyor ki 2015 yılında seçimler ilk kez muhalefet partilerinden ve CHP’den gelen bir vaatti emekli ikramiyesi. İktidar muhalefetin bu baskısından daha fazla kaçamadı ve 2018 yılından itibaren emeklilere aylık 1000 TL bayram ikramiyesi vermeye başladı. Şimdi 2018 yılından beri bayram ikramiyesi olarak 1000 TL alan emeklilere 100 TL daha fazla ödeme yapılacağının müjdesi veriliyor.
Türkiye’de emekli maaşı almaya hak kazanan çalışan sayısı 9 milyon 133 bin 884. Bu insanlara 100 TL zam, iktidarın bu ay toplamda ek olarak 913 milyon 388 bin 400 TL ödeyeceği anlamına geliyor. Geçtiğimiz yıllarda iktidarın 17 şirketin toplam 3 milyar 206 milyon TL olan vergi borcunun yüzde 97,6’sını sildiğini düşünürsek, emeklilere müjde diye sunulan miktarın, gerçekte patronlara verilen büyük müjdeyi gizlemek için bir maskeleme olduğu anlaşılıyor. 17 patrona sadece vergi affından 3 milyar lira verirken, 9 milyon 133 bin emekliye 100 TL para vermeyi övünülecek bir şey gibi sunmak da bu iktidara düşüyor.
KESK’in yaptığı araştırma, 2019 Ocak ayından 2021 Şubat ayına kadar olan dönemde resmi enflasyonun yüzde 30 arttığını gösteriyor. Aynı dönemde hem açlık sınırı hem de yoksulluk sınırı ise yüzde 35,5 artış gösterdi. Buna karşın enflasyon farkını altı ay geriden alabilen kamu emekçilerinin, emeklilerin maaş artışı ortalama yüzde 28,5’te kaldı.
100 TL ek parayı, aylık 1500 TL emekli maaşı alan insanların sevineceği bir müjde olarak görmek ve anlatmak, gerçek hayatın bir ölüm kalım savaşına dönüştüğünü ve yoksulluğun topluma yayıldığını gizlemeye çalışmaktır. Bir alışveriş zincirinde bir kilo peynir 33 TL, 1 kilo zeytin 38 TL. Emekliye verilen müjde budur: birer kilo peynir ve zeytin, kalan 29 TL ile de en lüks otellerde dilediğince tatil!