Dış borçların milli gelire oranı: yüzde 63

28.04.2021 - 11:25
Haberi paylaş

AKP’nin ekonomideki hezimeti sürüyor. Yüksek cari açık ve ithalata bağımlılık nedeniyle Türkiye’nin dış borç stoku AKP döneminde ciddi şekilde artmıştı, son 3 ayda 24 milyar dolar daha yükseldi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2002’de 130 milyar dolar olan Türkiye’nin brüt dış borcu 2020 sonu itibarı ile 450 milyar dolar. Burada sıkıntılı bir durum daha var. Milli Gelir 2020’de, 2019’a göre 32 milyar dolar azaldığı için dış borcun milli gelire oranı 2020’de rekor düzeye yükseldi ve yüzde 63 oldu.

AKP borçla büyüyen bir ekonomik yapı kurdu

Hem ekonomiyi hem de siyaseti sarsan 2001 krizinin ardından tek başına iktidara gelen AKP, artan dış borçlanmanın ve özelleştirme kaynaklı yabancı sermaye girişlerinin de katkısıyla ilk döneminde yüksek büyüme gerçekleştirdi. 

2008 krizi sonrası ABD ve Avrupa Merkez bankaları tarafından piyasalara verilen bol para geri toplanmaya başlandığında, özellikle 2013 yılından sonra Türkiye’ye hem yabancı sermaye girişleri azaldı, hem de sıcak para kaçmaya başladı. 

Kriz koşullarında inşaata dayalı büyüme modelinin de tükenmesiyle ekonomik büyüme yavaşladı, özellikle son 4 yılda ekonomi yerinde saydı.

Kamu borçlanması son 3 yıldır artıyor

2018-2020 arasında özel sektör borcu 50 milyar dolar azaldı, 248 milyar dolar oldu. Ancak kamu borcu artmaya devam ederek 202 milyar dolara dayandı. 

2020 yılının ilk yarısında 426 milyar dolar seviyesine gerileyen toplam dış borç, 2020 yılının son yarısında 24 milyar dolar arttı, böylece 2020 sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam dış borcu 450 milyar dolara yükseldi. 

Dış borcun yükseldiği 2020 son çeyreği, Merkez Bankası kasasının boşaldığı, piyasaya para süremediği dönem. Bu da 2021 yılı içinde Türkiye’nin dış borcunun en az 100 milyar dolar daha artabileceğinin işaretini veriyor, tabi borç veren bulunabilirse - ki böyle bir borçlanma, mevcut borçlara göre, ancak çok daha yüksek faizle olabilir.

 

Dış borcun AKP iktidarı dönemindeki durumu (milyar dolar)

2021 Mart ayı itibarı ile Türkiye’nin dış borç stoku 450 milyar dolardır. Bunun 202 milyar doları kamu, 248 milyar doları özel sektörün borcu. 

Dış borçların Milli Gelire oranı artıyor

2005’te yüzde 34 olan dış borç stokunun milli gelire oranı, 2020 sonu itibarıyla yüzde 63 seviyesine yükseldi. Milli Gelirin 717 milyar dolara kadar inmesi, borçlanma oranını artırdı. Dış Borcun, Milli Gelire Oranının bazı yıllardaki değerleri şöyle: 2005 %34, 2010 %37, 2015 %46, 2020 %63.

Dış borcun Milli Gelire oranındaki bu yükselme, ekonomideki kötü gidişatın çok net bir göstergesi. AKP döneminde borçla büyüme önemli bir stratejiydi, şimdi bu stratejinin bedeli, yüksek faiz ödemeleri ile halka ödetiliyor. Hükümetin yeni borçlar bulabilmesi için çok daha fazla faiz ödemesi gerekecek. 

Türkiye’de AKP döneminde 18 yılda faize 602 milyar dolar ödendi. 130 milyar dolar borç, 450 milyar dolara çıktı. Mevcut otoriter ve baskıcı sistemle devam edilmesi halinde önümüzdeki 1 yıl içinde borçlanmanın en az 100 milyar dolar daha artması kaçınılmaz. Bir yandan borçlanma ve faiz ödemeleri artarken, Milli Gelir de azalıyor. Bu da alınan borçların rasyonel kullanılmadığının bir göstergesi. AKP’nin 2023 Milli Gelir hedefi 2 trilyon dolardı, 2020’de gerçekleşen miktar 717 milyar dolar. Kişi başı milli gelir hedefi 25 bin dolardı, 2020’de gerçekleşen ise kişi başı 7715 dolar.

Milli Gelirin AKP iktidarı dönemindeki durumu (milyar dolar)

Türkiye son yıllarda ekonomik olarak küçülüyor

Milli Gelir 2014 yılından beri azalıyor. Her yıl artan yüzde 1 dolayındaki nüfus da hesaba katıldığında, Türkiye 2014 yılından beri küçülüyor. Bunu kişi başına düşen milli gelirdeki azalmadan görüyoruz. 2002 yılında dolar cinsinden kişi başı milli gelirde Türkiye dünyada 73. sıradaydı. 2019’da 75. sırada bulunuyordu. 2020’de 78. sıraya geriledi.

2002-2020 yılları arasındaki Kişi Başı Milli Gelirin durumu (dolar)

Kişilerin gelirleri azaldı, servet eşitsizliği arttı

2002 yılında net asgari ücret 184 TL idi. Dolar karşılığı ise 126 dolardı. Bugün asgari ücret 2 bin 824 TL. Döviz cinsinden 336 dolar.

Asgari ücret son 18 yılda döviz cinsinden artmış olsa da, işçilerin büyük çoğunluğunun ücreti, asgari ücret ve ona yakın seviyelere geriledi. 

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalamasında işçilerin sadece yüzde 5’i asgari ücretle çalışıyor. Türkiye’de bu oran yüzde 43.

Hesaplamalara göre, Türkiye’de asgari ücret ve bu ücretin iki katına kadar aralıkta çalışanların oranı, toplam işçilerin yüzde 80’ini aşmış durumda.

Türkiye’de, 2002 yılında nüfusun en zengin yüzde 10’luk kesimi servetin yüzde 67,7’sine sahipti. 2018 yılında bu oran yüzde 81,2’ye yükseldi. Bu dönemde nüfusun yüzde 90’lık çoğunluğunun toplam servetten aldığı pay ise yüzde 33,3’ten yüzde 18,8’e geriledi.

AKP iktidarının en övündüğü konu ekonomik başarılarıydı. Ama son yıllarda, özellikle Cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçirilmesi ile ekonomide yaşanan tepe taklak gidiş kendisini tüm göstergelere yansıtıyor.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol