Soykırımın tanımı (Artür Bağdasaryan)

24.04.2015 - 08:37
Haberi paylaş

Şu son dönemlerde yine geleneksel 15-25 Nisan programları başladı. Her televizyon kanalında, her dergide, her gazetede, her köşe yazısında “Soykırım” ya da “sözde soykırım” ifadeleri karşımıza çıkıyor. Bu dönemde karşımıza çıkan bazı yazılarda da "Benim de büyükannem Ermeni" ifadesi kullanılıyor. Yılda 52 hafta var, büyükannesinin Ermeni olduğunu bu bir hafta hatırlıyor bu insanlar.

Soykırım tanımı yapılıyor. Ermenilere yapılanın Soykırım olarak kabul edilemeyeceği yönünde açıklamalar yapıyorlar.

Soykırım, bir milletin sistematik ve planlı bir şekilde toplu olarak yok edilmesine denir.

Osmanlı döneminde İttihat Terakki yönetiminde gizlice bir plan yönetilmeye başlandı. Bu plan Ermenileri hedef alan bir plandı. Söz konusu Ermeniler, Müttefik Almanlarla birlikte yapılan Bağdat tren yolu üzerinde yaşadıklarından, bu bir sıkıntı yaratıyordu. Sırayla tüm şehirlerdeki insanlar yollara dökülmeye zorlandı ve hayatlarına bu şekilde son verildi.

Bir halkın zayıflaması, kan kaybetmesi nasıl sağlanır? O halkın beyni olan aydın ve önde gelen kesimini ortadan kaldırarak tabii ki. Böylece halk da olan bitenden bihaber olacaktı. Yapılan tam da buydu. 24 Nisan günü gecesi, İstanbul'da yaşayan aydınları teker teker toplayarak dönüşü olmayan Çankırı'ya götürdüler. Doktorlar, mühendisler, mimarlar, karikatüristler, din adamları, müzisyenler, yazarlar, milletvekilleri ve daha niceleri.

24 Nisan'da götürülenler arasında İttihat Terakki etkinliklerinde konserler veren Komitas (Gomidas) Vartabed de vardı. İşi sadece din adamlığı ve müzik yapmak olan birini, sistematik bir amacın yoksa neden götürürsün? Eğer sistematik değilse, alınan mallar devlet hazinesine nasıl aktarılabilir? Nasıl varisleri alamaz diye yasa çıkarılabilir? Yıllarca İstanbul'un silüetini yaratan mimar aile Balyanlar, neden İtalyan mimar Balyani diye lanse edilir?

Neden Osmanlı döneminde ilk "Türk operası"nı besteleyen Dikran Çuhacıyan'ın mezarı bile yok edilmiş, adı bile duyurulmamıştır? Neden nota sistemini yaratan Hampartsum Limoncıyan'ın hiçbir yerde adı geçmez? Neden Türk Dil Kurumu kurucularından Agop Martayan (Dilaçar) öldüğünde TRT'de alt yazı “A. Dilaçar” olarak söylenmiştir?

1800'lü yılların sonunda başlayan bu planlı Soykırım, 2015'e kadar devam etti. Asıl yapılmak istenen bir kültürün ve bir dilin yok edilmesiydi. Türkiye'de kalan 50-60 bin Türkiye Ermenisi'nin yüzde 70-80'i artık dilini kültürünü tanımıyor, geçmişini bilmiyor. Sizce bu anlatılanlar Soykırım tanımına uymuyor mu? 

Artür Bağdasaryan

Marksist.org'un 24 Nisan dosyası: Soykırım tanınsın, özür dilensin!​

Bültene kayıt ol