Zamlar yoksulların belini büküyor

26.01.2021 - 13:03
Haberi paylaş

Zamlar, fiyat artışları, artık işçilerin, yoksulların dayanma sınırlarının çok ötesine geçti.

4 kişilik bir ailenin her gün sadece yumurta yemesinin aylık maliyeti 200 lira. Buna ekmek, peynir, zeytin eklerseniz sadece kahvaltı masrafı en az bin lira. Ücretsiz izne çıkarılan 2 milyon işçiye verilen ise 2021 yılı için ayda bin 400 lira. Bu paradan daha diğer iki öğünün yemeği, ev kirası, eğitim ve sağlık giderleri, temizlik harcamaları ve daha pek çok şey karşılanacak.

Cumhurbaşkanı fiyatlardan şikâyetçi, fiyatların düşmesi gerektiğini söylüyor. 

Bugün patronlar da açıklama yaptılar, “fiyat istikrarı” istediler. Fiyat istikrarı demek, enflasyonun olmaması demek. Fiyatların sürekli artmasından patronlar da şikâyetçi. 

Peki, bu fiyatları kim artırıyor, ya da daha doğru bir soru olarak fiyatlar neden artıyor:

Bir ülkedeki toplam para miktarını o ülkenin hükümeti kontrol eder. Bir hükümetin elindeki en önemli yetkilerden birisi para basma yetkisidir. Ancak para ülkenin ekonomik büyüklüğü ile orantılı olarak basılır, aksi takdirde fazla basılan para enflasyona neden olur.

Türkiye’de örneğin 2020 yılı başında piyasada dolaşan Türk Lirası miktarı 154 milyar liraydı. Bugün itibarı ile bu paranın miktarı 210 milyar liraya ulaşmış durumda.

Yani piyasadaki para miktarı son bir yılda yüzde 36 arttı. Enflasyon da aşağı yukarı bu miktarda arttı, bağımsız kuruluşlar enflasyonun yüzde 37 olduğunu söylüyorlar.

Bu kısır döngü Türkiye’de yıllardır sürüyor. Hükümet piyasaya para sürüyor, fiyatlar artıyor. 

Bu yöntem aslında hükümetlerin halktan gizli olarak vergi toplama yöntemidir. Böylece açıkça bir vergilendirme yapılmaz, ama hükümet kendisine gerekli kaynağı halkın sırtından elde etmiş olur. 

Ancak bu yöntemin bir sorunu var; bu yöntem asıl olarak gelirlere hükümetin el koymasıdır, o nedenle patronlar bundan çok hoşlanmazlar, bir süre sonra yatırımlarını azaltırlar, faizle para kazanma yollarına başvururlar. Yani üretim azalmaya başlar, bu da enflasyonu daha da artırır.

Peki, hükümet piyasaya bu paraları niçin sürüyor? Çünkü yeterince geliri yok, ama harcamaları giderek artıyor. Vergi gelirleri özellikle 2020 yılında hedeflenenin çok altında kaldı. Buna karşın her türlü askeri operasyon devam ediyor. 2020 yılında ek olarak, pandemi gerekçesi ile hükümet patronlara milyarlarca liralık destekte bulundu, toplam destek 500 milyar liraya ulaştı. Kamu-özel ortaklığı ile yapılan köprülere, yollara, hastanelere yüz milyarlarca lira ödenmeye devam edildi. 

Bütün bu harcamalar için karşılığı olmayan paralar basıldı, dağıtıldı. 

Şimdi cumhurbaşkanı fiyatların artmasından şikâyetçi, ama bunun nedeni uyguladığı ekonomik ve siyasi politikalar.

Hatırlarsınız bir defasında Cumhurbaşkanı şöyle demişti: “Bana domatesin, biberin fiyatını soruyorlar, siz biliyor musunuz, bir kurşun kaç lira”.

İşçiler, yoksullar, sokaktaki insanlar domatesin, biberin fiyatını sormaya devam ediyorlar, çünkü kurşun karın doyurmuyor.

Bültene kayıt ol