İnsanlık tarihinin pek çok noktasında farklı sebeplerle verilmiş çok fazla mücadele örnekleri göstermek mümkündür.
LGBTİ+ özelinde konuşacak olursak, mücadele tarihinde yer yer kazanımlar görmekle beraber, katedilmesi gereken yol oldukça uzun.
Tarihte bu hafta içerisinde biraz dolanmak istersek;
9 Kasım 1975: Kanada’da Saskatchewan İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki "cinsiyet" ifadesinin cinsel yönelimi de içerdiğini belirterek, açıldıktan sonra işten atılan öğretmen Doug Wilson'a karşı ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle Saskatchewan Üniversitesi’ne dava açtı.
9 Kasım 2017: Erdoğan, yaptığı bir konuşmada, "Milletimizin değerleriyle bağları öylesine kopmuş durumda ki bir büyük şehrimizde CHP'li ilçe belediyesi, mahalle komiteleri için yapılacak seçimde beşte bir oranında eşcinsel kotası koyabiliyor" demiş ve eklemişti: "Allah şaşırtmasın. Şu hale bak ya. Bir partide ölçü kalmayınca, muvazene kaybolunca işte böyle nereye savrulacağı belli olmuyor."
10 Kasım 1855: Walt Whitman (31 Mayıs 1819 - 26 Mart 1892) eşcinsellikle itham edildi ve “Çimen Yaprakları” adlı şiir kitabı Rufus Griswold adlı eleştirmen tarafından “aptalca bir pislik yığını” olarak tanımlandı. Whitman, Amerikalı bir şair, denemeci ve gazeteciydi. Bir hümanist olarak aşkınlık ve gerçekçilik arasındaki geçişin bir parçasıydı ve eserlerinde her iki görüşe de yer veriyordu. Whitman, Amerikan edebiyatının en etkili şairlerden biridir ve genellikle özgür dizenin yaratıcısı olarak anılır. Yaşadığı dönemde eserleri oldukça tartışmalıydı ve Çimen Yaprakları adlı şiir derlemesi, içerdiği açık cinsellik nedeniyle müstehcen olarak nitelendiriliyordu.
11 Kasım 2010: Filipinler Yüksek Mahkemesi, lezbiyen, gey, biseksüel, trans (LGBT) haklarını savunan partinin, gelecek ay yapılacak genel seçimlere katılmasına izin vererek, grubu ilk kez meşru bir parti olarak tanıdı. 15 üyeli mahkeme, oy birliğiyle verdiği hükümde, Seçim Komisyonunun, "ahlaksızlığa hoşgörülü ve hem Hıristiyanlığa hem de İslamiyet’e aykırı" olduğu gerekçeleriyle Ang Ladlad partisinin başvurusunu reddettiği kararı geçersiz kıldı.
Yargıçlar, eşcinsellik karşıtı bir yasa olmadığına dikkati çekerek, partinin her türlü yasal gerekliliklere uyduğu kanaatini bildirdi. Partinin tanınması için 7 yıldır çaba gösteren parti lideri Danton Remoto, sonunda haklı çıktığını belirtti. Seçim Komisyonu, geçen kasım ayında verdiği kararla LGBT’ler ve liberallerin öfkesini çekmişti. Komisyonun üç üyesi Kur’an-ı Kerim ve İncil’den ayetlerle kararlarını meşrulaştırmaya çalışmıştı. Nüfusun büyük kısmının Katolik olduğu Filipinler’de LGBT’ler toplumda genel olarak kabul görüyor ve ülkenin önde gelen isimlerinin birçoğu eşcinsel ya da biseksüel olduğunu açıkça ifade ediyor.
12 Kasım 2008: Connecticut eyâleti, Massachusetts ile eşcinsel evliliğin yer almasına izin veren iki Amerika Birleşik Devletleri'nin eyaletlerinden bir tanesi oldu. Bu karar, Mart 2008'de hemcins çiftlerin evlilik hakkına sahip olmalarını gerektiğini hükmeden Connecticut Yüksek Mahkemesi tarafından emredildi. Connecticut aslında eşcinsel evliliği yasallaştıran üçüncü ABD eyaleti (ikincisi Maine), fakat bu kararın sonradan feshedilmediği ikinci eyalettir.
13 Kasım 1933: Almanya’da Nazi Partisi’nin ileri gelen yöneticileri, polis teşkilatına eşcinsellerin Hamburg yakınlarındaki Fuhlsbüttel toplama kampına kapatılması için harekete geçmesini tavsiye etti. Kısa bir süre sonra eşcinseller toplama kamplarına götürüldü ve binlercesi en vahşi şekillerde öldürüldü.
Nazilerin yenilmesinden sonra eşcinseller toplama kamplarından çıkartıldı ama eşcinselliği suç olarak sınıflandıran yasalar hâlâ yürülükteydi. Doğu Almanya’da 1967, Batı Almanya’da 1969 yılında bu yasalar kaldırılıncaya kadar eşcinsellerin üzerindeki devlet zulmü devam etti. Batı Almanya’da Naziler tarafından katledilen eşcinseller için ilk defa 1985 yılında devlet töreni yapıldı.
Daha özgür bir dünya için LGBTİ+ mücadelesi içerisinde yer almak, kazanımlarımızı kaybetmemek ve her türlü nefret söylemini ve cinayetlerini bitirecek bir dünya inşası için örgütlü bir şekilde çabalamalıyız.