İstanbul’da yaşanan yoğun yağış sonrasında birçok yerde sel baskınları oldu. Bir Suriyeli mülteci hayatını kaybetti.
Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır platformunun olayla ilgili değerlendirmesi:
Esenyurt’ta ise bodrum katında oturan evini su basan bir kişi (Suriyeli) hayatını kaybetti, üç çocuk da (Suriyeli) son anda kurtarıldı. Bodrum katı binanın her zaman en yaşanmayacak yeridir. Ve tabi ki hep yoksullar oturur bu katlarda.
Esenyurt, daha önce yeşil bir alanken son on beş yılda yüzölçümü ile orantılandırıldığında İstanbul’un en kalabalık nüfusuna sahip ilçesi haline gelmiş. Ve bölgedeki Haramidere’den dolayı buranın yapılandırılması zaten olmaması gereken bir şey. Hızlı para kazanma ve gereksiz kurallardan sıyrılmanın yolunu bulma konusunda, geçen her yıl profesyonelleşen bir inşaat sektörünün olduğu bir ülkede yaşadığımız düşünüldüğünde, bu durumları sık sık yaşayacağız. Çünkü artık yaşanan iklim krizinden dolayı yağışlar yağmurdan çok fırtına, dolu ve hortumdan oluşan mevsim normallerinin dışında seyredecek gibi gözüküyor.
İstanbul’un bodrum katlarında artık en yoksullar arasında olan Suriyeliler de oturuyor. Ve büyük bir olasılıkla fahiş fiyatlarla oturuyorlar. Suriyelilere evler çoğunlukla iki katına kiralanıyor. Suriyelilerin hayatını kaybettiği her olay her zaman yoksul semtlerde, işçilerin yaşadığı ya da daha da kıyı semtlerde cereyan ediyor. Bu durumun da gösterdiği gibi Suriyeliler hakkında, ‘devletten her zaman yardım gördükleri, hastanelerde bedava tedavi gördükleri, neredeyse bir elleri yağda bir elleri balda yaşadıkları’na yönelik yazılıp çizilenlerin hepsi bir yalandan ibaret.
Ya yaşanmayacak en kötü yerde ya da sokakta ve kamplarda yaşayan Suriyeli olan, ama artık hayatlarını burada geçiren bu insanların Suriyeli değil buralı olduklarının (Suriye’den gelen ama artık Türkiyeli olan) göz önünde tutulması gerekir diyoruz. Ve hiçbir hakkı olmayan en az iki milyon Suriyeliye en temel haklardan birisi olan mültecilik hakkının verilmesi talebinde ısrar ediyoruz.