Son dönemde bir distopya içinde yaşamaya başladık. Bir yandan kendimizi korumaya çalışırken bir yandan da uzakta olan yalnız yaşayan sevdiklerimizin süreci sağlıkla atlatmalarını umuyoruz. Bu süreç çocuklar içinde gün geçtikçe daha bunaltıcı olmaya başlıyor. Her zaman gittikleri parka gidememek, oyuncakçıdan oyuncak bakamamak ya da annesiyle markete gidememek, arkadaşlarıyla buluşamamak gibi birçok rutinleri bir anda yok oldu
Okulların tatil olmasıyla bizler evlerde kendimizi koruyorken birçok meslek grubunun çalışması insanı karmakarışık yapıyor. Elinden bir şey gelmemesinin yarattığı huzursuzluk ve ardından gelen mutsuzluk...
Uzaktan eğitimle hepimiz yeni tanışıyoruz. Bizim bildiğimiz uzaktan eğitim bireyin kendi talebiyle oluyordu. Şimdi ise sınıfta kırk dakika zor tuttuğumuz sırada oturtmakta zorlandığımız 3.sınıf öğrencisini uzaktan eğitmek istiyoruz!!!
Bütün bu olanlara ek olarak anne-babanın işten çıkarılma kaygısı, ekonomik problemler, evlerde internet olmaması, uzaktan eğitime anne baba telefonundan ulaşmaya çalışan çocuklar, birçok evde tablet ve bilgisayar olmaması, bu süreçte köylere yollanan çocukların teknolojik yoksunluğu eklenince sorunlar içinden çıkılmaz hale geliyor.
Unutulmamalıdır ki öğrenme motivasyonu sağlamadan yapacağımız herhangi bir adım sonuç getirmeyecektir.
Hangi uzaktan eğitim aracının nasıl kullanılacağı değil, onlarla nasıl bir duygusal bağ kurup motive edeceğimiz önemlidir.
Özlem öğretmen