İstanbul Tabip Odası: 100'den fazla sağlık çalışanı enfekte oldu; Önlemler yetersiz

31.03.2020 - 11:16
Haberi paylaş

İstanbul Tabip Odası (İTO), şehirdeki Covid-19 salgını hakkında bildiri yayınladı. 

İTO, bildiride, İstanbul’daki kamu hastanelerinden topladıkları bilgiler çerçevesinde, Sağlık Bakanlığının günlük olarak yayınladığı hasta ve ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını, Bakanlığın korona testleri pozitif çıkan “vaka”ları esas aldığını; hastanelerde yatan ya da ayakta takip edilen “şüpheli/olası vaka” sayılarına yer vermediğini belirtti.

İTO’nun, İstanbul’daki kamu hastaneleriyle ilgili son iki haftalık süreçte derlediği bilgiler ve tespitler şunlar:

1- 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılarak izlenen/tedavi edilen hasta sayısı 2000’in üzerindedir.

2- 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yoğun bakım ünitelerine yatırılan vaka sayısı 200’ün üzerindedir.

3- Pandemi bu hızla devam ederse önümüzdeki günlerde/haftalarda İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi yatak sıkıntısı yaşanabilir. 

4- Covid-19 hastalığının ilk ortaya çıkışından (31 Aralık) hastaların görülmeye başlamasına (11 Mart) kadar geçen iki buçuk aylık süreçte İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi bir hazırlık çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hastaneler Covid-19 pandemi sürecine büyük ölçüde hazırlıksız yakalanmıştır.

5- Hastanelerde görülen ve halen devam etmekte olan maske, önlük, eldiven, gözlük, vb kişisel koruyucu malzeme eksikliği bu hazırlıksızlık durumunu açık olarak göstermektedir.

6- Ancak “malzeme eksikliği” durumu tablonun sadece görünen yüzüdür; asıl problem organizasyon eksikliğidir.

7- Bu hazırlıksızlık ve Türkiye’de Covid-19 vakalarının tespitindeki gecikme, pandemide en öncelikli risk grubunda yer alan hekimler ve sağlık çalışanlarının enfekte olmasına yol açmıştır. Bazı hastanelerde Covid-19’lu hastalarla temaslı hekimlerin 24 saatlik nöbetler şeklinde çalıştırılması karşılaştıkları virüs yükünün artmasına yol açmış, neticede İstanbul’daki kamu hastanelerinde bugüne kadar enfekte olan hekim ve sağlık çalışanı sayısı 100’ü geçmiştir. 

8- Covid-19 hastasıyla korunmasız olarak temas eden ve semptom gösteren hekimlere ve sağlık çalışanlarına yapılması gereken testlerde ciddi eksiklikler yaşanmaktadır.  

9- İstanbul’daki kamu hastanelerinin çoğunda pandemi planları tam olarak uygulanamamaktadır. Başta klinik dışı branşlardan görevlendirilenler olmak üzere hekimlere, sağlık çalışanlarına pandemi önlemleri çerçevesinde yeterli eğitim verilmemiştir.

10- Gerek hastalar gerekse Covid-19 hastalarıyla korunmasız olarak temas eden yüksek riskli sağlık çalışanları için önerilen hidroksiklorokin ilacının temininde hastanelerde ciddi zorluklar yaşanmaktadır.

11- Covid-19 hastalarının karşılanması/muayenesi/yatışı/tedavisi için gerekli algoritma hala İstanbul’daki kamu hastanelerinin tümünde uygulanamamaktadır.

12- Hastanelerin birçoğunda Covid-19 şüpheli hastalarla diğer hastaların temasını önleyecek triyaj sistemi ve kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanılı hastaların diğer hastalardan ayrı servislerde yatırılması hastanelerin tümünde uygulanamamaktadır.

13- MHRS sistemi eskisi gibi çalışmakta, yapılan çağrılara ve hasta sayılarında düşüşe rağmen birçok hastaneye ertelenebilir sağlık hizmeti talebiyle müracaatlar devam etmektedir.

14- Hastanelerde tıbbi hizmet gereksinimi devam eden diğer hastalarla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmaması ciddi problemler yaratmaktadır.

15- Hastalardan istenen PCR test sonuçları hastayı takip eden hekime çok geç ulaşmakta, çoğu kez hekimler yazılı olarak bildirilmeyen sonuçlara ancak telefonla ulaşabilmekte, bu durum tedavilerde ciddi aksaklıklara yol açmaktadır.

16- PCR testlerinin gecikmesi ve yalancı negatifliğinin yüksek olması nedeniyle birçok hasta için özellikle akciğer BT sonucuna göre Covid-19 tedavisine başlanmakta, ancak bu hastalar resmi açıklamada yer almamaktadır.

17- “Hızlı Koronavirüs testi” konusunda toplumda yaratılan yanlış beklenti özellikle bazı hastanelere gereksiz başvurulara neden olmuştur.

30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde Covid-19 pandemisiyle mücadelede büyük bir kaos yaşanmaktadır ve bu kaostan hızla çıkılabilmesi için aşağıdaki önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir:

1- Pandemiye karşı mücadele için öncelikle hekimlerin, sağlık çalışanlarının sağlığı korunmalıdır. 

2- İstanbul’daki kamu hastanelerinde hekimlerin, sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipman ihtiyacı hızla giderilmeli, ihtiyaç duyulan her türlü ekipman bütün kamu hastanelerinde düzenli ve yeterli miktarda sağlanmalıdır. 

3- Covid-19 hastasıyla korunmasız olarak temas eden, semptom gösteren bütün hekimlere, sağlık çalışanlarına gerekli testler yapılmalı, testleri pozitif çıkanların karantina süresi boyunca çalışmamaları sağlanmalıdır.

4- Sağlık kurumlarında yaygın olarak Koronavirüsle karşılaşan hekimlerin, sağlık çalışanlarının bu enfeksiyonu evlerine, ailelerine taşımaması için, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimler ve diğer kamu kurumlarıyla yakın işbirliği yapılarak sağlık kurumlarına yakın yerlerde konaklama imkânı sağlanmalıdır. Bu konaklama yerleri mümkün olduğunca hastaneye yürüme mesafesinde olmalı, değilse de çalışanların özel araçlarla taşınması sağlanmalıdır.

5- Bu dönemde İstanbul’daki kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve hastaların sağlıklı ve yeterli beslenmesi başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli önlemler hızla alınmalıdır.

6- İstanbul’daki kamu hastanelerinde önümüzdeki günlerde, haftalarda daha da artacak olan yatak ihtiyacı göz önünde bulundurulmalı, bir an önce yatak sayısını arttırmak için gerekli çalışmalara başlanmalıdır. Başakşehir’deki yapımı tamamlanmakta olan “Şehir Hastanesi”, Kamu-Özel Ortaklığı Modelinden vazgeçilerek bu amaçla bir an önce hizmete açılmalıdır.

7- İstanbul’daki bütün kamu hastaneleri hızla pandemi planlarını eksiksiz olarak uygulamalı ve bütün çalışanlara gerekli eğitim verilmeli, ilgili branşlar dışından görevlendirilen hekimlerin eğitimine özellikle önem gösterilmeli, bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır.

8- Bütün hastanelerde hızla etkin triyaj sistemi kurulmalı, Covid-19 şüpheli hastaların diğer hastalarla aynı ortamda bulunmaları ve temasları önlenmelidir.

9- Bu süreçte diğer hastaların akut, kronik hastalıkları için sağlık hizmeti talebi göz ardı edilmemeli, bu amaçla pandemi dışı hastaneler belirlenmeli, kalp damar cerrahisi, kadın doğum, psikiyatri gibi özel dal hastaneleri bu çerçevede değerlendirilmelidir.

10- Hastaların ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının gerekli mesafeyi koruyabilmesini de sağlamak için hasta randevuları 20 dakikada bir olacak şekilde düzenlenmelidir.

11- Covid-19’lu hastalarla çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının nöbetler de dahil olmak üzere günlük çalışma süreleri 12 saati geçmemelidir.

12- İl Sağlık Müdürlüğü İstanbul’daki kamu hastanelerinin her türlü ihtiyacını hızla karşılayabilmek için başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimler ve diğer kamu kurumlarıyla sıkı işbirliği içinde olmalıdır.

13- İçinde tabip odaları, sağlık meslek örgütleri ve sendikaların olmadığı "İl Pandemi Kurulu" bilimsel olarak anlamsız, pratik olarak hükümsüzdür. Covid-19 pandemisiyle boğuştuğumuz bugünlerde bütün siyasi yöneticiler ideolojik-politik ön yargılarını bir kenara bırakmalı; “görüntüyü kurtaran” değil, gerçekten durumu ve ihtiyaçları saptayıp süreci yönetebilecek bir “İl Pandemi Kurulu” oluşturulmalıdır.

Sonuç olarak; Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19’un Çin’de ortaya çıkmasından itibaren her türlü tedbirin hızla alındığını açıklamasına rağmen, yoğun olarak iki haftadır Covid-19 hastalığıyla mücadele eden İstanbul’daki kamu hastanelerinin durumu, bu açıklamalarla örtüşmemektedir.

Gerek hastalarımızın gerekse hekimlerimizin, sağlık çalışanlarının sağlığı için pandemiyle mücadele süreci “her hâlükârda siyasi başarı hikâyesi yazmak” perspektifinden uzak olarak ele alınmalı; yukarıda saydığımız öneriler konunun önemine yakışır ciddiyet ve samimiyetle değerlendirilerek hayata geçirilmelidir.

İSTANBUL TABİP ODASI

Bültene kayıt ol