Antikapitalistler: Bekleme değil depreme hazırlık istiyoruz!

29.01.2020 - 16:10
Haberi paylaş

Marmara'da büyük bir deprem bekleniyor. Ne iktidar ne de İBB gereken hazırlığı yapıyor. Antikapitalistlerden açıklama:

- Elazığ Depremi akıllara beklenen İstanbul depremini getirdi. 

- Uyarıcı depremlere rağmen yüzbinlerce insan güvensiz, dayanıksız konutlarda yaşamaya devam ediyor!

- Depreme dayanıklı konutlar, hastaneler, okullar istiyoruz. Vergi ödeyen herkesin hakkıdır bunlar.

- İstanbul Büyükşehir Belediyesi, binaların deprem dayanıklılık kontrollerini ücretsiz yapmalıdır

- Şehirdeki güvenli-dayanıklı boş konutlar, depremin yıkacağı yerlerde yaşayanlara açılmalıdır.

- Zorunlu vergiler maaşlarından kesilen emekçilerden İBB ve iktidar tek kuruş para istememelidir. 

Elazığ depremi yine depreme hazırlık sorununu gündeme getirdi. Elazığ depreminin hatırlattığı bir diğer gerçek ise olası İstanbul depremi.

Büyük bir deprem bekleyen İstanbul, 1999 depreminden bu yana 20 yıl geçmesine rağmen hala depreme hazır değil. Çünkü geçen bu zamanda yapılması gerekenler yapılmadı, binalar depreme karşı güvenli hale getirilmedi. Hatta İmar Barışları ve aflarla, kaçak, usulsüz yapılaşma teşvik edildi.

Kasım ayında meydana gelen 5,1 şiddetindeki deprem pek çok binanın yıkılmasına, hasar görmesine neden oldu. Oysa muhtemel İstanbul depremi, 7 büyüklüğünün üstünde olacak. Bu şiddetteki bir depremden İstanbul’daki on binlerce binanın kurtulması mümkün değil.

Türkiye’de bulunan 20 milyon binanın yarısı deprem açısından güvenli olmaktan uzak, ruhsatsız ve kaçak inşa edildi, mühendislik hizmeti almadan üretildi. Bu yapıları kullanan, buralarda yaşayan insanların can güvenliği tehlike altındadır. İstanbul’da bulunan yaklaşık 2 milyon binanın yarısı aynı şekilde tehlikelidir.

Farklı kurumların olası İstanbul depremiyle ilgili senaryolar ürettiği bilinmektedir. En iyimser senaryoda bile on binlerce insanın hayatını kaybedeceği; binlerce binanın ağır ve çok ağır hasar göreceği, yüzbinlerce ailenin barınma sorununun baş göstereceği anlatılıyor. Su, elektrik, gaz altyapısında ciddi boyutlarda hasar meydana gelecek, enkaza ulaşma, enkaz kaldırma, yaralıları hastaneye taşımada ciddi sorunlar yaşanacak.

Deprem toplanma alanları ve ulaşım güzergâhları sorunu varlığını sürdürmektedir. Önceden belirlenen pek çok deprem toplanma alanı yapılaşmaya açıldı. Mevcut parkların, okul bahçelerinin, boş alanların toplanma alanı ilan edilmesi sorunları ortadan kaldırmıyor.

Depremin afete dönüşmesini engelleyecek en önemli konu, riskli binaların tespiti, yıkılması ve yerine güvenilir konutlar inşa edilmesidir. Bu sürecin ilk adımı, binaların depreme dayanıklılık açısından kontrol edilmesidir. Bu kontroller çeşitli özel ve resmi kurumlar tarafından, ama ücret karşılığı yapılmaktadır. Bir binanın deprem kontrolü ortalama 5 bin TL’ye mal olmaktadır.

Pek çok apartman yöneticisi, zaten ekonomik kriz içinde boğuşan insanlardan bir de depreme dayanıklılık testi için para isteyemediğinden, binaların deprem kontrolleri yapılamamaktadır.

Depremin afete dönüşmemesi için tedbirleri şimdiden almalıyız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, acilen binaların depreme dayanıklılık testlerini ücretsiz olarak yapmalıdır. Bunun için gerekli kaynaklar belediye bütçesinden karşılanmalıdır. 

Depremin afete dönüşmesi kader değildir. 

Kamu kurumları, insanların can güvenliği için gerekli tedbirleri almak zorundadır.

İBB, bir an önce depremle ilgili bu önemli adımı atmalı, bina kontrollerine başlamalıdır.

Riskli binaları mühürleyip bırakmak çözüm değildir. Riskli binalarda yaşayan herkes güvenli-dayanıklı konutlara yerleştirilmelidir. Bu binalar, devlet tarafından onarılmalıdır.

Türkiye depremlerle sarsılırken, şehirleri ve ülkeyi yönetenler can kayıplarını önlem için hazırlık yapmıyor.

İktidar ve İBB bekleme! Depreme hazırlık yap!

Antikapitalistler

29.01.2020

Bültene kayıt ol