Sabah Ankara başta olmak üzere birçok şehirde yaşanan gözaltılar üzerine Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu bir basın açıklaması yaptı.
KESK Yürütme Kurulu, aralarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erdem’in de aralarında bulunduğu KESK yöneticilerinin gözaltına alındığı operasyon üzerine bir açıklama yaptı.
Saat 12.30’da SES Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasını KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik okudu.
Açıklama şöyleydi:
“OHAL uygulamaları, hukuksuzluk ve keyfilik tüm hızıyla devam ediyor. Her güne yeni baskılarla, yeni gözaltı ve tutuklama haberleri ile uyanır hale geldik.
Yaklaşmakta olan yerel seçim hesapları, emekçilerin hak mücadelesi, konfederasyonumuzun İzmir’de gerçekleştirdiği bölge mitingi, Samsun, Adana, Diyarbakır ve İstanbul’da yapılacak miting hazırlıkları, kadınların şiddete karşı sokaklara dökülmesi iktidarı ve devlet organlarını telaşa düşürmüş olmalı ki, hemen harekete geçildi.
İstanbul’da kadınlara uygulanan polis şiddetinin üzerinden 24 saat geçmeden bu sabah çok sayıda arkadaşımız gözaltına alınmıştır. SES Eş Genel Başkanımız Gönül Erden, TÜM BEL-SEN Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı ve MYK üyesi Adem Yavuz Kaya, HABER SEN eski MYK üyesi Ramazan Taş, TÜM BEL-SEN Denetleme Kurulu Başkanı Yusuf Güler ile birlikte çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü yöneticisi, üyesi ve avukat evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmıştır.
Gözaltına alınanların tamamının adresleri belli olup çağrılma durumunda ifade verecek kişilerdir. Ancak iktidar gözaltı ve tutuklamalar yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır. İktidarlarını sürdürmek ve faşizan politikalarına meşruiyet kazandırmak için demokratik eylem ve etkinliklere katılmamız yasadışı faaliyetlermiş gibi sunuluyor. Toplantı ve gösteri hakkımızın kullanımı valiliklerin ya da idarecilerin insafına bağlı değildir. Valilerin keyfiliklerine uymak zorunda değiliz. Anayasaya aykırı yasaklara ve talimatlara uyma yükümlülüğümüz yoktur.
Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu nedenle değil gözaltına alınmak, soruşturma açılması dahi anayasa ihlalidir.
Arkadaşlarımızın 2016 yılında sendikamız SES’in sağlık ve yaşam hakkını savunmak amacıyla aldığı kararla yapılan ve çok sayıda kurumun desteklediği, Ankara Sakarya Caddesinde gerçekleştirilen ve barış talebinin ifade edildiği Beyaz Bayrak eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız.
Barış talebi suç unsuru olarak görülmesi kabul edilemez. Ülkemizde ve bölgemizde çatışmaların her gün biraz daha tırmandığı bir süreçte barış talebini dile getirmek kadar insani başka hangi talep olabilir! Emekçiler dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da bedeli ne olursa olsun barış için mücadele edecektir.
Ancak hukuk hiçbir dönemde bu kadar ayaklar altına alınmadı. Temel hak ve özgürlükler hiçbir dönemde bu denli ihlal edilmedi. Siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz; göz altılarla, tutuklamalarla bizleri emek, demokrasi ve barış mücadelesinden alıkoyamayacaksınız!
Arkadaşlarımızın gözaltına alınmasını kınıyoruz. Yöneticilerimiz derhal serbest bırakılmalı, hukuk tanımaz saldırılara son verilmelidir.”