Yemen: Açlık, şiddet ve salgın

30.08.2018 - 11:55
Haberi paylaş

Yemen’de 17,8 milyon kişi gıdaya ulaşmakta zorluk yaşıyor; 8,4 milyon kişi ise tam bir kıtlık içerisinde. Sağlık merkezleri kapalı, temiz su bulmak her geçen gün zorlaşıyor ve ülke, yakın tarihin en büyük kolera salgınını yaşıyor.

Su içmek, yemek yemek, uyumak gibi günlük hayatın sıradan ihtiyaçlarını karşılamak, Yemenliler için uzak bir hayal.

Bu ülkede yaşamı sürdürmek için gösterilen en ufak çaba, ölüm kalım meselesine dönüşebiliyor.

Kolera başta olmak üzere salgın hastalıkların hızla yayıldığı Yemen’de temiz su ve yiyeceği olmayan milyonlarca insan var. Tedavi ise onlar için “lüks”.

Yiyecek, yakıt ve tıbbi malzemesinin yüzde 90’ını ithal eden bir ülkeye giriş-çıkış kapalıyken, tüm insani ihtiyaçların eksik kalması kaçınılmaz. Suudi Arabistan, Yemen’e insani yardım araçlarının da girmesine izin vermiyor.

Suudi Arabistan, Yemen’e hava saldırılarını 26 Mart 2015’te başlattı, ardından kara gücü de ülke sınırları içerisine girdi. Ülkedeki Husiler de o tarihten beri Suudi Arabistan’ın yönetimindeki koalisyonla savaşıyor. Ancak ülkede IŞİD’in de katkıda bulunduğu gerginliğin başlaması, 2014 yılına uzanıyor.

Yemen’in durumu uluslararası toplumun dikkatini pek fazla çekmese de Birleşmiş Milletler bu saldırıdan yaklaşık 3 yıl sonra hazırladığı raporla, ülkenin halini gözler önüne seriyor.

Kaybetme, hapsetme, işkence, cinsel şiddet

Rapora göre, 29,3 milyon nüfuslu Yemen’de Nisan 2018 itibariyle 17,8 milyon kişi gıdaya ulaşmakta zorluk yaşıyor, 8,4 milyon kişiyse tamamen kıtlık çekiyor. Sağlık merkezleri çalışmıyor, temiz su bulmak her geçen gün zorlaşıyor ve ülke yakın tarihin en büyük kolera salgınıyla uğraşıyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin raporunda, sivillere yönelik saldırılar, savaş suçları, giriş-çıkış yasakları, zorla kaybetmeler, keyfi gözaltılar, işkence ve kötü muamele, ifade özgürlüğü ihlalleri, cinsel şiddet ve çocukların savaşmaya zorlanması gibi birçok hak ihlali yer alıyor:

"BM İnsani İlişkiler Koordinasyon Ofisi, Mart 2017’de Yemen’deki durumu, “dünyanın en büyük insani krizi” diye tanımlamıştı. Nisan 2018 itibariyle 29,3 milyonluk nüfusun 22,2 milyonu insani yardıma muhtaç. İçlerinden 11,3 milyonunun bu yardıma acilen ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlara sağlık, yiyecek, temiz su ve barınma da dahil..."

“Eylül 2014’ten beri Yemen’deki ihlaller de dahil insan haklarının durumu” adlı rapor, 41 sayfa.

Özellikle temel haklara ulaşım konusuna değinen BM raporundan öne çıkan tespitler şöyle:

Kolera hızla yayıldı

-Nisan 2017’de başlayan kolera salgını neredeyse tüm ülkeye yayıldı. Yakıt kıtlığı da sağlığa erişim krizini daha da büyüttü. Yakıtın olmaması, hem tedavi merkezlerinin çalışmasında hem de suya erişimde sıkıntı yarattı.

-Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF), Haziran 2017 tarihli açıklamasına göre, Yemen’deki kolera salgını, ülkedeki 22 vilayetten 19’unu etkiledi. MSF Haziran 2018’de de Abs kentindeki yeni kolera tedavi merkezinin havadan vurulduğunu açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de Ağustos 2017’de kolera salgınının 500 binden fazla kişiyi etkilediğini, en az 2 bin kişinin ölümüne yol açtığını açıklamıştı.

Havalimanları kapandı, tedavi imkanı bitti

-Savaştan önce binlerce Yemenli tedavi için ülke dışına çıkıyordu. Çatışmaların başlamasıyla Yemen’deki mevcut sağlık sistemi de kötüleşti, tedavi için daha fazla insan yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Ülkenin temel havayolu şirketi Yemenia Airways’in yolcularının üçte biri sağlık sebepleriyle seyahat edenlerden oluşuyordu. Yemen’de havalimanlarının kapanmasıyla tedavi imkanı daha da kısıtlanmış oldu.

-Sana eyaletinin Sağlık Bakanı’nın BM Genel Sekreterine gönderdiği 22 Ağustos 2017 tarihli mektupta, havalimanın kapanmasının ardından, 13 bin kişinin tedavi edilebilir sağlık sorunları sebebiyle hayatını kaybettiği ifade ediliyordu. BM raporunda, o tarihten bu yana ölü sayısının hiç şüphesiz artmış olduğu ifade edildi.

-Havalimanının kapanması, acil sağlık hizmetlerindeki eksikliği büyüttü. Ülkeyi alternatif rotalardan terk edemeyecek olan kronik hastaların ihtiyaçları da karşılanamaz oldu.

Evler neredeyse her gün bombalanıyor

-Çocukların da dahil olduğu siviller savaşın tüm taraflarının kurşun ve bombalarına hedef oluyor. Evlerinde ya da evlerinin hemen yakınında, kuyudan su alırken, yemek alışverişine veya doktora giderken, yani temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken vuruluyorlar.

-Bazı görgü tanıkları, sivillerin yerleşim yerlerinin neredeyse her gün bombalandığını anlattı.

Gıda ithalatının kısıtlanması fiyatlara yansıdı

-Savaş yaralanmalarını tedavi için yeterli sağlık personeli, ilaç ve tıbbi malzeme de bulunmuyor.

-Koalisyon 6 Kasım 2017’de Yemen’in tüm sınırlarını kapattı, ülkeye insani yardım giremedi. Kapıda kalan malzemeler içerisinde de yakıt ve ilaç başta geliyordu. Ardından sınırlı geçişe izin verildi ancak bu, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Haziran 2018 itibariyle yasaklamalar devam ediyor.

-Bu gelişmelerin sivil nüfusa etkisi çok büyük oldu. Gıda ve yakıtın ülkeye girişinin sınırlanmasıyla, bu durum marketlerdeki fiyatlara yansıdı. Marketlerdeki sınırlı gıdalar, nüfusun geneli için ulaşılamaz fiyatlara satılıyor.

-Bu sorun, hükümetin kamu hizmetlilerinin maaş ödemesini kesmesiyle daha da büyüdü. Ülkenin dörtte biri kamu hizmetlisi olarak çalışıyordu. Hükümetin merkez bankasını Sana’dan Aden’e taşımasını ardından, özel sektörde çalışanların maaşları da Ağustos 2016’da ödenmemeye başladı.

(Bianet)

Bültene kayıt ol