Kriz dönemlerinin favori yalanı: Hepimiz aynı gemide miyiz?

12.08.2018 - 10:40
Haberi paylaş

Dolar kurundaki dalgalanma emekçi sınıfları fakirleştirirken, egemen sınıfın sözcüsü Tayyip Erdoğan “hepimiz aynı gemideyiz” dedi.

Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşmada, “İktidarıyla-muhalefetiyle, bizi seveniyle-sevmeyeniyle hepimiz aynı gemideyiz; bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi, delinip su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız” dedi.

Böylelikle, birkaç yıldır sürekli olarak toplumun kendisini desteklemeyen kesimlerini ötekileştirerek bir siyasi söylem kuran Erdoğan, kriz gelince toplumun bütününe birlik çağrısı yaptı.

“Hepimiz aynı gemideyiz” patronların ve düzen siyasetçilerinin kriz anlarında sık sık başvurduğu bir yalan.

Türkiye toplumu farklı sınıflardan oluşuyor. Patronlarla emekçilerin, zenginlerle yoksulların çıkarları aynı değil. Sömürücüler kriz zamanlarında bunun üstünü örtmek ve zorlukların faturasını fakirlere çıkarmak için “hepimiz aynı gemideyiz” diyorlar.

AKP patronlardan yana

AKP döneminde çok sayıda grev “milli güvenliğe tehdit” oluşturduğu gerekçesiyle yasaklandı. Erdoğan, patronlara OHAL’i överken, grevleri kolayca yasakladıklarından bahsediyordu.

Patronlara ise sürekli vergi indirimleri, teşvik paketleri açıklandı.

2017 yılında OHAL altında Türkiye’nin en büyük 500 şirketi kârlarını %52 artırdı. Patronlar zenginleşirken emekçiler yıllardır ekonomik büyümeden pay almadı.

Zenginleri vergilendirin!

Berat Albayrak, seçimlerden hemen sonra yaptığı açıklamada, vergi reformu ile “vergileri tabana yayma” fikrinden bahsediyordu. Maliye bakanı, bunu patronlara güven vermek için öne sürmüştü.

2017’de Türkiye’de toplanan 560 milyar TL verginin sadece 46 milyar TL’sini patronlar ödemiş. Asgari ücretliler ve diğer çalışanlar maaşlarının %37’sini vergi olarak ödüyor. Patronların ise toplamda %40’ı hiç vergi ödememiş.

Yani “aynı gemide” değiliz. Patronlar kârına kâr katarken vergiler emekçilerin cebinden çıkıyor. Kriz döneminde yoksullaşmanın önlenmesi için vergi adaletsizliği zenginlerin aleyhine değiştirilmelidir.

Kamulaştırın!

Tasarruf tedbirleri kamuyu vuracak. Memurlardan kemer sıkmaları istenecek.

Oysa AKP iktidara geldiğinden itibaren kamu varlıklarını sattı. 15 yılda 60 milyar TL’lik KİT özelleştirildi.

TÜPRAŞ, 2005 yılında 4.1 milyar dolara satılmıştı. 2017 yılında 3.8 milyar TL kâr etti.

AKP tarafından özelleştirilen tüm kurumlar tekrar kamulaştırılmalı. Onların gelirleri, emekçi sınıfların krizde yoksullaşmasını engellemek için kullanılmalı.

Bültene kayıt ol