İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, son dönem gözaltına alınmalar esnasında yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı.
Platformun duyurusu ve raporu:
Son zamanlarda mültecilere yönelik keyfî göz altına alınmalarda yaşanan hak ilhlallerinin tespiti için, Yaşamak Derneği'nin katkılarıyla bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporu, başta il göç, İzmir Valiliği, İzBB'nin İlgili birimleri ile paylaşıp, sonrasında da bu basın açıklaması aracılığıyla kamuoyuna duyurmaktayız.
Haziran- Temmuz 2023 tarihlerinde Türkiye’de bulunan mültecilere yönelik devam eden karalama kampanyalarının etkisiyle kamu kurumları tarafından yapılan denetimler artırılmış ve bu denetimlerde yapılan insan hakkı ihlallerinin ortaya çıkarılması amacıyla raporlanmasının STK’lara gelen başvurular ve sosyal medyada yayılan görüntüler sonucunda elzem olduğu ortaya çıkmıştır.
Dezavantajlı ve göçmen gruplarla çalışan STK’larda, artan başvuru ve görüşmeler sonrası toplanan veriler, mültecilerin yaşadığı korku ve güvensizlik hissinin ifade edilmesi bizleri acilen bu raporu hazırlamaya iten en önemli sebeplerdendir.
14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde, mevcut siyasi partilerin çoğunluğu ülkedeki ekonomik, siyasi, adli sorunların temel sebebi olarak mültecileri ve yabancıları göstermiştir. Seçim takvimin bitmesinden sonraki Haziran ve Temmuz aylarında bu siyasi atmosferin sığınmacılara yönelik olumsuz yansımaları daha açık bir şekilde ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu süreçte yerel yönetimler, Arapça tabelaları sosyal medya kampanyaları eşliğinde indirmeye başlamıştır. Sosyal medyada nefret söylemleri artmış, ülkede yaşanan neredeyse her sorunun sorumlusunun mülteciler ve yabancılar olduğuna dair bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Mültecilere ve yabancılara yönelik bu olumsuz havanın yansımaları resmi makamların tutumlarında da kendini iyice göstermeye başlamıştır. Resmi makamlara bağlı görevliler, mültecilerin ve yabancıların insan olmaktan doğan, anayasadaki ve uluslararası sözleşmelerdeki haklarına yönelik saldırılarını en üst düzeye çıkarmışlardır.
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, mültecilere yönelik her türden saldırıya karşı mücadele etmenin ve bu alanda tüm dayanışma hareketlerinin içinde olmaya çalışmanın yanı sıra, esas olarak mültecilere yönelik “ırkçı-milliyetçi” söylem ve saldırılara karşı, hem hareketi inşa ederek hem de mevcut hareketlerin içinde yer alarak, mücadeleyi birleştirme ve büyütme amacıyla kurulmuştur. Platform olarak bizler, dünya ve ülkemiz deneyiminde mültecilere yönelik saldırıların esas kaynağının, ırkçı-milliyetçi zihniyet ve politikalar olduğunu, bu zihniyetin tüm dünyada egemenler tarafından beslendiğini değerlendirmekteyiz.