Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır platformunun açıklaması:
"Seçimlere doğru göçmenlere yönelik ırkçı saldırılar artıyor.
En son korkutucu açıklama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapıldı.
AKP’yi demokrat olmamakla suçlayan, ülkeye demokrasi getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, askerlerin sınırlardan geçmeye çalışan göçmenleri her ne pahasına olursa olsun durdurmasını istedi.
Kılıçdaroğlu’nun “kaçaklar” diye bahsettiği bu insanların bazıları binlerce kilometrelik yolu, çocukları ile birlikte çok olumsuz koşullarda geçmek zorunda kalıyorlar. Olumsuz iklim koşullarında pek çoğu canını kaybediyor, sakat kalıyor.
Tek istedikleri can güvenliklerinin sağlanacağı, çocukları için daha iyi koşullar oluşturabilecekleri bir yere gidebilmek.
BM’ye üye bütün ülkelerin uymak zorunda olduğu uluslararası kurallara göre, göçmenler her ne sebeple gelirse gelsin Birleşmiş Milletler örgütünün koruması altındadır. Durumları incelendikten sonra haklarında karar verilir. Sınırdaki askerlerin onları gözetim altına alıp, göçmen kaydını yapmak dışında bir yetkisi yok. Ama Kılıçdaroğlu “onları durdurun” diyor. Yoksa Kılıçdaroğlu sınırdaki askerlerin onları vurmasını, öldürmesini mi istiyor?
İşin doğrusu, Kılıçdaroğlu askerlere değil, ırkçılara sesleniyor; bu tweet, göçmenlere yönelik nefretle şekillenen siyasi kesimlere “gereğini yapacağız” mesajı vermeyi amaçlamaktadır. Oysa demokrasi getirme vaadi sunanların yapması gereken ırkçılara cesaret vermek değil, ırkçılara sırtını dönmek, ezilen kesimlerin ve ırkçılık karşıtlarının sesini dinlemek olmalıdır.
Ne Türkiye’nin en savunmasız kesimlerinin düşmanlaştırıldığı bir ortamdan, ne de askerlerin kendi kendine karar alıp ateş açmasının normalleştirildiği bir ortamdan demokrasi diye söz etmek mümkündür.
Bununla beraber, Kılıçdaroğlu'nun, bu yazdıklarının, "helalleşeceğiz" ve "sığınmacıları zorla göndermeyeceğiz" derken verdiği mesajlara ve bu mesajlarla erişmek istediği kesimlerle kurduğu ilişkiye gölge düşürdüğünü bilmesini isteriz.
Bu yüzden seçimlere demokrasi vaadiyle giren tüm siyasetçilere çağrımızdır: göçmenleri hedef göstermekten vazgeçin! Irkçılara alan açıp milyonlarca göçmenin sesini kısmaya çalışan siyasetler demokrasi sözü verdikleri seçmenine karşı sorumluluğunu unutmamalıdır. Irkçıların değil göçmenlerin taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz:
Tüm göçmenlere mültecilik statüsü tanınsın.
Göçmenlerin çalışma, barınma, seyahat etme, eğitim ve sağlık haklarından yararlanabilmesinin önündeki engeller kaldırılsın.
Göçmenlere yönelik suçlar adil bir şekilde soruşturulsun, suçlular cezasız kalmasın.
Sınırdışılar başta olmak üzere tüm hukuksuz uygulamalar durdurulsun.
AB ile yapılan Geri Kabul Antlaşması iptal edilsin, Türkiye’deki göçmenler istediği ülkeye güvenle gidebilsin."