HDP Milletvekili Murat Çepni, Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan İranlı Kürt siyasi aktivistlerden H.M ve S.M çiftinin haklarının gasp edildiğini belirterek soru önergesi verdi.
15 Aralık 2022 tarihinde, Muğla İl Jandarma Komutanlığı tarafından çeşitli uyruklardan 144 göçmenin Ula Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldüğünü belirten Çepni, “ 142 göçmenin salıverilmesine karşın İranlı Kürt siyasi aktivistlerden H.M ve S.M çifti geri gönderme merkezinde tutulmaktadır. İran’da 2017 yılında pahalılığa karşı başlayan protestolarda hayatını kaybeden akrabalarının cenazesini almaya gittiklerinde çekilen görüntüler üzerine, protestolara katıldıkları iddiası ile H.M ve S.M. hakkında idam kararı verilmiştir” dedi.
Çepni, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. Maddesi gereğince haklarında idari gözetim kararı alındığını, avukatlarının, idari gözetimin sonlandırılması amacıyla yaptığı başvurunun; "kişilerin kaçma kaybolma riskleri olduğu gözetildiğinde idari gözetimde kamu yararı vardır" denilerek reddedildiğini belirtti.
Çepni şunları söyledi; “Avukatları, H.M. ve S.M.’nin, haklarında idam cezası bulunduğu için geri gönderildiklerinde yaşamlarını yitireceklerini belirtmektedir. Ayrıca, avukatları; Muğla Ula Geri Gönderme Merkezine yaptığı ziyaretten sonra müvekkillerinin pek çok hak ihlali yaşadıklarını iddia etmektedir.”
Çepni, Muğla Ula Geri Gönderme Merkezinde yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı;
Ula Geri Gönderme Merkezi’nde avukat görüşme odası ve sağlık odası aynı odadadır. Yaptığı ziyaret sırasında ilk görüşmeyi bu odada yapabilmiş ama masada bilgisayar bulunduğu için masayı kullanmasına izin verilmemiştir. 2. ziyarette ise sağlık incelemesi yapıldığı için görüşmeyi koridorda yapması istenmiş, jandarma ve güvenlik görevlilerinin içinde görüşme yapmak zorunda kalmıştır.
Jandarma, geri gönderme merkezlerinin bir cezaevi olmaması ve idari bir kurum olması sebebiyle yalnızca dış güvenliği sağlamakla görevlidir. İç düzenden ise memurlar ve özel güvenlik görevlileri sorumludur. Ancak, Muğla geri gönderme merkezinde Jandarmanın içeriden de sorumlu olduğu görülmektedir. Müvekkilleri getirilirken birden fazla Jandarma görev almıştır. Kurallara aykırı olan bu durum, Türkçe konuşamayan ve geri gönderme merkezinin kurallarına hakim olmayan kişiler için çok kafa karıştırıcı olmaktadır.
Uluslararası koruma başvurusu yapmak isteyen müvekkillerinin dilekçesi evrak kayıt sistemi olmadığı gerekçesiyle alınmamıştır. Manisa İl Göç İdaresi'ne dilekçeyi götürmesi istenmiştir. Koruma başvurusu, bireysel yapılması gereken bir başvurudur. Bu sistemin bu kadar önemli bir kurumda olmaması kabul edilemez.
Müvekkillerinin dosyalarına ziyaretinden 2 gün sonra ulaşabilmiştir. Erkek müvekkili H.M.'nin dosyasında Farsça ve Türkçe, İran’a dönmek istediğini ve dava haklarından feragat ettiğini belirten “gönüllü geri dönüş evrakı” imzalatıldığını görmüştür. Evrakta tercüman eşliğinde imzalandığı yazılmış olsa da tercüman imzası yoktur. Müvekkilleri hiç okutulmadan kendisine birçok belge imzalatıldığını bunun ne olduğunu bilmediğini söylemiştir. Belgeyi daha sonra kendi tercümanları çeviri yaptığında ise Farsçası ile Türkçesinin uyumlu olmadığı görülmüştür. S. M, imzalamadığı halde belge dosyasına eklenmiştir.
Müvekkillerini 23 Aralık 2022 tarihinde ziyaret ettiğinde, göç idaresinden bir yetkilinin geldiğini ve müvekkilleriyle “görüşeceğini” tesadüfen öğrenmiştir. Mülakata avukat olarak katılma talebi “mülakata avukat almıyoruz” gerekçesiyle reddedilmiştir. Uluslararası koruma başvuru işlemleri ve mülakat sırasında avukat talep etmek haktır. Kanunda açıkça düzenlenmiştir.
Cevaplandırılması istenen sorular