39 göçmen, Türkiye-Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri üzerinde bulunan ve Yunanistan tarafında kalan bir adacıkta mahsur kaldı. Göçmenler arasında bulunan beş yaşındaki Suriyeli bir kız çocuğu yaşamını yitirdi. Yunan makamlarının grubun yerini tespit edemediği öne sürülürken ailesi çocuğun cansız bedenini soğuk kalması için nehir suyunda tutuyor.
Yunanistan’a gitmek için sınırı geçmek isteyen ancak önce Yunanistan sonra Türkiyeli yetkililer tarafından geri itildikleri belirtilen göçmenler, çocuğun geçtiğimiz salı günü erken saatlerde, adada mahsur kalmalarından iki gün sonra bir akrep tarafından sokulduktan sonra öldüğünü söylediler. Yine akrep tarafından sokulan dokuz yaşındaki bir diğer kız çocuğunun durumunun da ciddiyetini koruduğu belirtildi. Adacıkta 39 kişinin mahsur kaldığı kaydedildi.
Grubun bir üyesi olan, 27 yaşındaki Suriyeli Baida, avukatlara ve gazetecilere mesajlar gönderdi. Baida, bir sesli mesajında “Bir kız öldü. Bir çocuk. O öldü. Hiçbir şey yapamıyorum” dedi. Ölen çocuğun fotoğraflarını paylaştığı bir başka mesajında “Kimse sesimizi duymuyor. Eğer sesimizi duyuyorsanız lütfen bize yardım edin. Diğer kız yarın ölebilir” dedi.
Mahsur kalan göçmenler Yunanistan'a sığınma talebinde bulunmak istiyor. Yunan makamlarına bulundukları yer bildirildi ve göçmen hakları savunucuları, onlar adına polise acil durum çağrıları yaptı. Ancak Yunanlı yetkililer grubun yerini tespit edemediklerini ileri sürdü.
Salı günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sığınmacıların Yunanistan topraklarından çıkarılmaması ve kendilerine yiyecek, su ve yeterli tıbbi bakım sağlanması gerektiğini belirten bir karar yayınladı.
Yunanistan merkezli HumanRights360 insan hakları örgütünün avukatlarından Evgenia Kouniaki ve Yunanistan Mülteciler Konseyi’nin hukuk birimi koordinatörü Maria Papamina, yaptıkları açıklamada şunları söyledi:
“39 göçmenin, özellikle de çocukların durumundan çok endişeliyiz. Yunanistan-Türkiye sınırında yaşanan insan hakları ihlalleri acımasız bir gerçek. Ölümler, geri itmeler, keyfi gözaltılar, zorla kaybetmeler ve adacıklarda umutsuz bırakılan insanlar. Beş yaşındaki kız çocuğunun ölümü bu politikanın ne kadar akıl dışı ve canice olduğunu kanıtlıyor.”
Uluslararası hukuka göre yasa dışı olan “geri itmeleri” belgeleyen Sınır Şiddetini İzleme Ağı da yaptığı açıklamada Türk ve Yunanlı yetkilileri “hareket halindeki insanları siyasi bir oyunun parçaları olarak kullanmakla” suçladı.