Önümüzdeki günlerde Tekirdağ’da göçmenlerle dayanışmak için bir basın açıklaması düzenleyecek olan Hepimiz Göçmeniz platformunun aktivistlerinden Hasan Fehmi ile konuştuk:
Türkiyedeki mülteci düşmanlığının asıl hedefi uzun yıllardır Suriyeli mülteciler olurken Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından ülkeden kaçmak zorunda kalanların artması üzerine nefret söylemi Afgan mültecilere kaymış oldu.
Afganistan’dan kaçan herkes sanki Türkiye’ye geliyormuş gibi gösterilerek ırkçı ve göçmen düşmanlarına malzeme sağlandığı Birleşmiş Milletler rakamları incelendiğinde apaçık görülebilir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) rakamlarına göre, 2020’nin sonunda iltica sürecine girmemiş veya bu süreci tamamlamamış yaklaşık üç milyon Afgan mülteci vardı. Afgan mültecilerin yüzde 85'i Afganistan'ın komşu ülkeleri İran ve Pakistan'da bulunuyor.
Binlerce kilometre yolu yürüyerek gelen insanlar geçtikleri Pakistan, İran ve Türkiye devletlerin sınırlarında kalanlar yollarda ölen kaybolanların varlığı görmezden gelinerek nefret söylemlerine maruz kalmaktadırlar.
Mülteci düşmanlarının sloganı olan “sınır namustur” söylemini CHP ve İYİP’in sahiplenmesi bu nefret cephesinin odağının neresi olduğunu göstermektedir.
Hem militarist ve milliyetçi olan bu sloganın “Namus” söylemi üzerinden cinsiyetçiliği de vurgulayarak ırkçıların ana malzemesi olduğu göz önüne alındığında bu ittifakın dayandığı yerler de daha iyi anlaşılmaktadır.
(Sosyalist İşçi)