Angela Davis'ten tabanda ve işyerlerinde Trump'a direniş çağrısı

22.01.2017 - 23:04
Haberi paylaş

Dün ABD'de gerçekleştirilen kadın yürüyüşlerinde konuşma yapanlardan biri de ırkçılık karşıtı, feminist, antikapitalist aktivist ve akademisyen Angela Davis’ti.

Davis'in konuşmasının tam metni şöyleydi:

Tarihimizin bu çetrefilli anında, burada, Kadınların Yürüyüşü’nde olan bizlerin, yüz binlerce, milyonlarca kadın, trans, erkek ve gencin; ölmekte olan ırkçı, hetero-patriyarkal kültürün yeniden yükselmesini engellemeye kararlı değişim güçlerini temsil ettiğimizi kendimize hatırlatalım.

Biz, tarihin kolektif öznesi olduğumuzun farkındayız ve tarih internet sayfaları gibi silinemez. Biliyoruz ki bu öğleden sonra toplandığımız bu topraklar yerlilere aittir ve bizler, soykırım şiddetine rağmen toprağı, suyu, kültürü, insanı için mücadele etmekten vazgeçmeyen ilk insanların öncülüğünü takip ediyoruz. Duran Kaya Kabilesi’ni bugün özellikle selamlıyoruz.

Bu ülkenin tarihinin özünü şekillendiren siyah insanların özgürlük mücadelesi kolay kolay silinemez. Siyah yaşamların önemli olduğunun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Bu ülke sırtını köleliğe ve sömürgeciliğe dayamıştır ki bu da, Birleşik Devletler’in asıl tarihinin öyle ya da böyle göçmenlik ve köleleştirme tarihi olduğu anlamına gelir. Yabancı düşmanlığını yaymak, cinayet ve tecavüz suçlamaları savurmak ve duvarlar inşa etmek tarihi silmeyecektir.

Hiçbir insan evladı gayrı meşru değildir.

Gezegeni kurtarmak, iklim değişikliğini durdurmak ve Duran Kaya Kabilesi’nin topraklarından Michigan’daki Flint’e, Batı Şeria’dan Gazze’ye suyun ulaşılır olmasını garantilemek için verilen mücadele; bitki ve hayvan örtümüzü korumak için, havayı korumak için verilen mücadele; sosyal adalet mücadelesinin başlangıç noktasıdır.

Bu bir kadın yürüyüşüdür ve bu kadın yürüyüşü, devlet şiddetinin ölümcül gücüne karşılık feminizmin vaadini temsil etmektedir. Ve kapsayıcı ve mücadeleleri kesiştiren feminizm hepimizi ırkçılığa, İslamofobiye, anti-Semitizme, kadın düşmanlığına, kapitalist sömürüye karşı direnişe davet etmektedir.

Evet, “fight for 15”i* selamlıyoruz. Kendimizi kolektif direnişe adıyoruz. Mortgage rantçısı milyarderlere ve soylulaştırmacılara karşı direniş. Sağlık hizmeti rantçılarına karşı direniş. Müslümanlara ve göçmenlere yönelik saldırılara karşı direniş. Engelli insanlara yönelik saldırılara karşı direniş. Cezaevi endüstri kompleksi yoluyla ve polis eliyle uygulanan devlet şiddetine karşı direniş. Başta beyaz olmayan trans kadınlara yönelik olmak üzere, kurumsal ve mahrem toplumsal cinsiyet şiddetine karşı direniş.

Kadın hakları tüm gezegende insan hakları demektir ve bu yüzden Filistin için özgürlük ve adalet diyoruz. Chelsea Manning’in serbest bırakılmasını kutluyoruz. Ve Oscar López Rivera’nın da**. Ama aynı zamanda Leonard Peltier’i özgür bırakın diyoruz. Mumia Abi-Jamal’ı özgür bırakın. Assata Shakur’u*** özgür bırakın.

Önümüzdeki aylar ve yıllarda, kırılgan halklarımızı savunurken daha militan bir hale gelmek adına toplumsal adalet taleplerimizi yoğunlaştırmamız beklenecektir. Hala beyaz erkek hetero-patriyarkanın üstünlüğünü savunanlar kendine dikkat etse iyi olur.

Trump yönetiminde geçecek önümüzdeki 1459 gün, 1459 günlük bir direniş olacak: Tabanda direniş, sınıflarda direniş, iş yerlerinde direniş, sanatımızda ve müziğimizde direniş.

Bu daha başlangıç ve Ella Baker’ın**** sözleriyle “Biz özgürlüğe inananlar, ona sahip olmadan huzur bulmayız”. Teşekkürler.

*Fight for 15 (15 için mücadele): McDonald’s işçileri tarafından başlatılan kampanya. İşçiler, ABD’deki bazı eyaletlerde asgari ücret kabul edilen saatte 15 doların, tüm dünyadaki zincire bağlı lokantalarda uygulanması ve sendikal hakları almak için mücadele ediyorlar.

** Porto Riko’nun bağımsızlığı için mücadele eden FALN (Fuerzas Armadas de Liberación Nacional-Ulusal Özgürlük için Silahlı Güçler) örgütünün liderlerinden. Neredeyse 35 yıldır tutuklu bulunan Rivera, Obama’nın affıyla Mayıs ayında serbest bırakılacak.

*** 1977 yılında müebbet hapis cezasına çarptırılan Kara Panter Partisi üyesi eylemci. Shakur, 1979 yılında hapisten, 1984 yılında ise ülkeden kaçarak Küba'ya sığınmıştır. Halen Küba'da yaşamaktadır.

**** 1903-1986 yılları arasında yaşayan ABD’li siyah sivil haklar eylemcisi.

Hazırlayan: Haziran Düzkan (Kulturservisi.com)

Bültene kayıt ol