Soykırımcı işgal Batı Şeria’yı vuruyor

07.09.2024 - 13:12
Haberi paylaş

İsrail Batı Şeria’ya son 20 yılın en şiddetli saldırısını başlattı. İsrailli bakanların bazıları saldırıların daha da şiddetlendirilmesini ve Gazze’de uygulanan saldırı stratejisinin uygulanmasını talep ediyorlar.

Bu strateji insanları evlerinden çıkmaya ve evleri yıkılan Filistinlileri yaşadıkları yerleri terk etmeye zorlamak gibi adımları içeriyor.

İsrail son bir haftadır gaz bombalarıyla, mermilerle bu topraklarda yüzyıllardır yaşayan Filistinlileri tasfiye etmeyi hedefliyor.

Saldırıda helikopterler ve insansız hava araçları kullanılıyor. Bu saldırıların hemen ardından evleri yıkmak için devreye buldozerler giriyor.

İsrail ordusu "Yaz Kampları Operasyonu" adı altında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin, Tulkarem ve Tubas şehirlerini işgal etmek üzere üç ayrı tugay konuşlandırdı. İsrail savaş makinesi en az 22 Filistinliyi öldürdü.

Mülteci kampları hedefte

Ordunun bu saldırısı İsrailli yerleşimcilere de cesaret veriyor. Saldırı Jurat al-Khail köyü sakinlerini hedef aldı. Köyden Ahmed al-Shalaldeh Wafa medyaya askeri üniformalı düzinelerce yerleşimcinin köy sakinlerine saldırdığını söyledi. Yerleşimciler koyunları çalmadan önce telefonlarını gasp ettiler, evlerin karavanlarını tahrip ettiler ve su tanklarına zarar verdiler.

En başından beri Filistinli yerel halka yönelik bu işgalci yerleşimci saldırısı sürse de son dönemde saldırıların şiddeti daha da arttı. Şiddet ve hırsızlığın, yasadışı İsrail yerleşimlerinin genişlemesine yol açmak için Filistinli vatandaşları bölgeden uzaklaştırmak üzere tasarlandığı çok açık.

Hem yerleşimci sömürgeciliğin hem de mülteci kamplarına saldırının bir başka hedefi daha var. Boykot, Tecrit, Yaptırımlar (BDS) hareketinin politika koordinatörü olan Saleh Hijazi İsrail'in "yerli Filistinlileri sömürgeci yerleşimcilerle değiştirmeyi" amaçlayan bir "yerleşimci sömürgeci" olduğunun altını bir kez daha çizdi.

31 Ağustos’ta Taksim Tünel Meydanı’ndan Şişhane’ye yürüyüş yapan Filistin’e Özgürlük Platformu’nun (FÖP) basın açıklamasında dile getirildiği gibi: “Mülteci kamplarının bombalanması, tasfiye edilmek istenmesinin nedeni İsrail’in soykırım hamlesini nihayete erdirmek istemesidir.” Batı Şeria’da yaşayanların dediği gibi saldırıların mülteci kamplarına odaklanmasının nedeni şu: Bu kampların varlığı Filistinlilerin hala geri dönme şansına sahip olduğu anlamına geliyor. İsrail bir neslin Nakba'ya ilişkin hafızasını silmeye hazırlanıyor. Mülteci kamplarını yıkarak ve boşaltarak, halkın sembolünü, geri dönme hakkını yok ediyorlar.

Çürüyen Siyonizm

İsrail devletinin yetkilileri ne kadar kan dökerlerse döksünler, Gazze’de başarılı olamıyorlar. Gazze’yi teslim alamıyorlar. Bu yüzden Batı Şeria’da şiddetin dozunu artırıyorlar.

Fakat Gazze’ye saldırma gerekçesi olarak 7 Ekim’de gerçekleşen Aksa Tufanı’nı bahane eden Siyonist ideoloji, Batı Şeria’ya yönelik saldırıyla tamamen iflas etmiş durumda.

İsrail politik olarak çoktan yenildi.

Askeri olarak yenilmesi için Filistin direnişinin yanına şimdiye kadar örgütlediğimizden çok daha güçlü bir küresel intifada dalgasını örgütlememiz gerekiyor.

---

Yerleşimci sömürgeciliğin kısa tarihi

İşgal altındaki Batı Şeria, Ürdün Nehri'nin batı yakasındaki tarihi Filistin topraklarının bir parçasıdır. Burada, toprak gasp ederek yasadışı yerleşimler ve ileri karakollar inşa eden ve sayıları giderek artan İsraillilerle birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşamaktadır.

  • Batı Şeria'da 870.000 kayıtlı mülteci bulunmaktadır ve dörtte biri 19 mülteci kampında yaşamaktadır. Mülteciler, 1948 Nakba'sında İsrail'in kurulmasına yol açmak için evlerinden ve topraklarından çıkmaya zorlanan ve etnik temizliğe maruz kalan Filistinlilerin torunlarıdır. 
  • İsrail 1967 savaşında hem Gazze'yi hem de Batı Şeria'yı işgal etti. Gazze'den 2005 yılında çekildi. 1993'teki Oslo Anlaşmaları'ndan sonra Filistin Yönetimi'nin kurulmasına rağmen İsrail ordusu Batı Şeria'da kontrolsüz bir şekilde faaliyet göstermektedir.
  • Sırasıyla 2004 ve 2016 yıllarında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve BM Güvenlik Konseyi, Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin inşasının yasadışı olduğunu belirtmiştir.
  • Bu yılın temmuz ayında UAD, İsrail'in Batı Şeria'daki varlığının hukuka aykırı olduğuna ve bu varlığın "mümkün olan en kısa sürede" sona ermesi gerektiğine karar verdi.
  • 7 Ekim'den önce Batı Şeria'da 150'den fazla yasadışı yerleşim vardı ve dış karakolda 700.000'den fazla İsrailli yaşıyordu.
  • Filistinliler 1987-1993 ve 2000-2005 yılları arasındaki iki İntifada ayaklanmasında işgale karşı ayaklandılar.

---

İsrail’e boykot göçmenlere özgürlük!

Filistin’e Özgürlük Platformu (FÖP), 31 Ağustos Cumartesi günü Taksim Tünel Meydanı’nda yaptığı eylemde bir başka eylemin ardından gözaltına alınan Filistinli arkadaşlarımızla ilgili bir çağrı yaptı. Çağrı şöyleydi:

İktidarın Filistin konusundaki samimiyeti hemen her gün test ediliyor ve iktidar hemen her gün sınıfta kalıyor. Bir yandan Filistin’in davasını savunuyormuş gibi görünüp aynı anda İsrail’le sonu gelmez bir ticari ilişkiler ağını sürdürmek akıl alır gibi değil. İsrail işgali 11’inci ayına girmek üzere ve on binlerce Filistinli işgal devleti tarafından katledildi.

Biz, bu koşullarda İsrail’le ticari ilişkiler nasıl sürdürülebilir diye sorarken, iktidarın Filistin konusundaki gerçek durumunu ortaya seren bir gelişme daha yaşandı. Geçtiğimiz hafta TRT World’ün düzenlediği Filistin panelinde Türkiye limanları üzerinden İsrail’e giden petrol ticaretini teşhir eden birisi Filistinli üç arkadaşımız gözaltına alındı.

Daha vahimi, iktidar, özellikle Azerbaycan üzerinden gelen petrolün İsrail’e ulaşmasında aracı olurken hala Filistin’le dayanışıyor…muş gibi yapmaya çalışıyor. 

Gözaltına alınan Filistinli arkadaşımızın Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildiği bilgisi ile birlikte 27 Ağustos 2024 tarihinden itibaren bir diğer Filistinli arkadaşımızın Arnavutköy Geçici Barınma Merkezi'nde hukuksuzca tutulduğu bilgisine sahibiz. 

Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın!

Eleştirilerden rahatsız oluyorsanız İsrail’le tüm ilişkileri hemen kesin.

---

İşgal gemilerine geçit yok!

Hollanda’nın İsrail’e askeri mühimmat taşıyan gemisi Türkiye’nin izniyle Bandırma Limanı’nda demirledi. Filistin BDS Ulusal Komitesi’nin açıklamasına göre: “Nordic ve Kathrin isimli gemilerin işgal devletine askeri mühimmat taşıdığı tespit edildi. Hollanda bandıralı Nordic gemisinin yakın zamanda işgal devletinin kontrolündeki Hayfa Limanı’ndan çıkarak Türkiye’deki Bandırma Limanı’na ulaştığı ve demirlediği görülüyor.”

Filistin’e Özgürlük Platformu basın açıklamasında konuşan BDS Türkiye’den Harun Turgan şunları vurguladı: “Gemi, limandan ayrılmış durumda olsa da İsrail’e doğrudan silah taşıyan ve öldürülen her Gazzelinin kanında eli olan bu gemiye hiçbir limanda barınma hakkı verilmemelidir. Bandırma Limanı’nda katliam gemisine yer yok!”

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol