İmha, cinayet, sivillerin aç bırakılması, kasten büyük acılara neden olmak ve kasıtlı olarak sivillere yönelik saldırılar düzenlemek... Bunlar Karim Khan tarafından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a isnat edilen suçlar.
Khan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) başsavcısı. Her iki İsrailli bakanın da Gazze'de işlenen savaş suçları ve "insanlığa karşı suçlar" konusunda "cezai sorumluluk taşıdıklarına inanmak için makul gerekçeleri" olduğunu söyledi. İsrailli bakanlar, "Gazze'nin sivil halkını toplu olarak cezalandırmak" amacıyla "ortak bir planın parçası olarak" aç bırakma ve öldürme eylemlerini savaş suçu olarak işledi. Sivillere yönelik saldırıları kasıtlı olarak yönlendirdiler.
Khan şimdi Netanyahu ve Gallant için tutuklama emri çıkarılmasını istiyor. Suçlar listesi pek çok kişi için sürpriz değildir. İsrail'in soykırımının kanıtlarını yedi aydan uzun bir süredir görüyoruz. Ancak UCM tarafından savaş suçu işlemekle itham edilmesi İsrail için yine de yıkıcı bir darbe.
UCM, savaş suçlularını insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı yargılayabilen tek daimi uluslararası mahkeme. Ve attığı adımlar Batı'yı öfkelendirdi. Khan, "üst düzey bir liderin" kendisine UCM'nin Batı ve müttefikleri için değil "Afrika ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi haydutlar için kurulduğunu" söylediğini açıkladı.
Tahmin edilebileceği üzere Netanyahu antisemitizm iftiralarını tekrarladı. Khan'ın "dünya genelinde şiddetlenen antisemitizm ateşine umarsızca benzin döktüğünü" söyledi. UCM onu tüm suçları için cezalandırmayacak olsa bile Netanyahu'ya yönelik öfke giderek artıyor!
Khan, "dengeyi" göstermek için mahkemenin üç Hamas liderinin de tutuklanması için bastıracağını söyledi. Ancak UCM'nin Netanyahu'yu savaş suçlarıyla itham etmesi büyük bir dönüm noktasıdır. Dünyanın her yerindeki Filistin yanlısı aktivistlerin işyerlerinde ve okullarda İsrail devletinin soykırımdan suçlu olduğunu savunmalarını kolaylaştıracaktır.
Katil İsrail, katil ABD ve müttefikleri
UCM'nin suçlamaları aynı zamanda İsrail'in Batılı müttefiklerine yönelik bir ithamdır. Eğer Netanyahu sivillerin öldürülmesi, yok edilmesi ve kasıtlı olarak aç bırakılmasından suçluysa, İsrail'i silahlandıran ve finanse edenler de suçludur. Buna ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak gibiler de dahildir.
Nitekim son zamanlarda Siyonist devlete engel olduklarını iddia eden Batı devletleri, Netanyahu'yu savunmak için hızla harekete geçti.
Başkan Joe Biden, "UCM savcısının İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarılması için yaptığı başvuru çok çirkin" dedi. Filistinlilerin başına gelenlerin "soykırım olmadığını" da sözlerine ekledi. Ardından şunları söyledi: "Bu savcı ne ima ederse etsin, İsrail ile Hamas arasında hiçbir denklik yoktur. Güvenliğine yönelik tehditlere karşı her zaman İsrail'in yanında olacağız."
Fakat tersini düşünenler de var. Fransa, Belçika ve Norveç "Netanyahu'yu tutuklarız" diyerek UCM'ye uydu.
Denklik yok
Biden cinayetler için gerekçe yaratmaya çalışıyor. Ancak İsrail devleti ile Hamas arasında bir denklik olmadığı konusunda haklı. Hamas İsrail şehirlerinin büyük bölümünü bombalarla yerle bir etmedi. Kontrol noktalarını ve sınır geçişlerini kapatarak sivilleri kasıtlı olarak açlıktan öldürmedi. Sistematik olarak tüm sağlık altyapısını yok etmeye çalışmadı ya da sağlık çalışanlarını hedef almadı.
Gazze'yi 17 yıldır bir açık hava hapishanesinde kuşatma altında tutmadı. Ve İsrail -şimdiye kadar- Hamas'ın 7 Ekim'de öldürdüğü her İsrailli için en az 35 Filistinliyi öldürdü. Farklı ideolojilerden örgütlerin oluşturduğu Filistin direnişi, İsrail'in 76 yılı aşkın bir süredir kendi halkına karşı uyguladığı vahşete tepki olarak savaşıyor. Zalim İsrail ile mazlum bir grubun mücadelesinin ifadesi olan Hamas arasında hiçbir denklik yoktur.
(Sosyalist İşçi)