Şili'deki yeni meclis seçimlerinde aşırı sağ parti en büyük parti oldu

09.05.2023 - 10:02
Haberi paylaş

Şili'nin yeni anayasasını hazırlayacak organ için yapılan seçimlerde aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti birinci geldi. Cumhuriyetçi Parti 51 sandalyeden 22'sini alırken, sağ partiler 11 sandalye, sol partiler ise sadece 17 sandalye kazandı.

Cumhurbaşkanı Gabriel Boric, 1973 yılında ABD destekli bir darbeyle iktidarı ele geçiren General Augusto Pinochet tarafından getirilen anayasayı yeniden düzenleme sözü vermişti.

Sol kanat 2021'de Güney Amerika ülkesini sarsan kitlesel bir hareketin ardından göreve geldi. Anayasada herhangi bir değişikliğe karşı olduklarını söyleyen Cumhuriyetçilerin lideri Jose Antonio Kast'ı mağlup etti.

İşçiler iktidara geldiğinde Boric'ten büyük umutlar beslemişlerdi, ancak Boric bu umutları kısa sürede suya düşürdü.

"Suçla mücadele" kapsamında, iktidardaki koalisyonda yer alan tüm partiler bir ay önce 15 yasanın yürürlüğe girmesine yardımcı oldu. Bu yasalar, 2019 isyanını acımasızca bastırmaya çalışan polis gücüne büyük yetkiler verdi.

Polislere keyfi şiddet kullanımı için yasal güvence ve fazladan 1.25 milyar sterlin fon sağlandı. "Ek kaynaklar," diye övündü Boric, "acil durum fonlarıyla finanse edilecek". Bu fonlar "kamu hazinesinden, yeniden tahsislerden, başka bir şey için ayrılmış fonlardan ve 2023 yılı bütçesinde taahhüt edilmemiş diğer fonlardan değil" diye açıkladı polise destek fonunu.

Anayasa meclisi haziran ayında ülke çapında oylamaya sunulacak yeni bir taslak üzerinde çalışmaya başlayacak. Halk geçen yıl Boriç ve sol tarafından desteklenen anayasa taslağını reddetmişti.

Bu taslak büyük sermayenin ve sağın yürürlüğe girmesini engellemek için canla başla mücadele ettiği ilerici reformlar içeriyordu. Ancak sıradan insanların karşı karşıya olduğu sosyal krizleri ele almak yerine iktidar bu güçlerle uzlaşmaya çalışmıştı. Örneğin, taslak sıradan insanlara kamu ve özel sağlık hizmetleri arasında bir seçenek sunmaktan bahsediyordu, özel şirketlerin kayrılmasına ve sömürücülüğünün engellenmesinden söz etmiyordu.

Tüm bunlar olurken sıradan insanlar için hayat daha da zorlaştı. Şili'de enflasyon bir yılı aşkın süredir çift haneli rakamlarda seyrediyor ve Nisan ayında yüzde 9.9'a geriledi. Özellikle gıda fiyatları geçtiğimiz yıl içinde çok yükseldi.

Şubat ayında Şili'nin güneyini saran ve 20'den fazla kişinin ölümüne neden olan orman yangınlarının ardından da büyük bir toplumsal tepki gelişmişti. Sıradan insanlar hükümetin yangına yeterince hızlı müdahale etmediğini düşünüyordu.

Boric, Şili'deki büyük şirketlerin çıkarları ve gücüyle yüzleşmeye istekli değildi. Sokaklarda ve işyerlerinde sermayeye karşı koyma gücüne sahip kitlesel hareketlere değil, “güvenli" parlamenter ve anayasal kanallara bel bağladı

Ve patronlara ve sağa tavizler vererek kendi kitlesel desteğini etkisiz hale getirirken aşırı sağın içinden gireceği kapıyı açmış oldu.  

1970'lerde sosyal demokrat Salvador Allende, değişimi sağlamak için "birliği" zorlayabileceğine inanıyor, taleplerini kabul ederek sağı pasifize etmeyi umuyordu. Sonuç olarak 1973 yılında Pinochet onu devirdi ve Allende öldürüldü.

Boric de sağ ile aynı uzlaşma yolunu izledi ve bu da yine felaketle sonuçlandı

Bültene kayıt ol